-
26.
+2Ateist kardeşler, adını Tanrı koyduğunuz putlarınıza, böyle Tanrı olmaz diye inanmıyorsunuz. Atıyorum ateistin biri Dünya çok adaletsiz, tanrı olsa böyle olmazdı veya çok kibirli diyor. Ama fark etmiyor ki bunu dedikten itibaren artık tanrı dışı bir şeyden(bir puttan) bahsediyor. Çünkü senin tanrı diye bahsettiğin şey tanrının sıfatlarından çok uzak. +Bizim inancımızda atıyorum evlilik dışı cinsel ilişki haramdır, günahtır, ama bir köpek rastgeldiği bir köpekle ilişkiye girerse günah diyemeyiz, çünkü o kural insanlar için geçerli. Net gözüksün diye verdim bu örneği. Çünkü birçok ateist tanrıyı insanlar için geçerli olan "kibir günahtır veya kötüdür" yasasına tâbi tutmaya çalışıyor. Adaletin ve her şeyin sınırlarının belirleyicisi yalnızca tanrıdır.
Ben mesela "var olma" eylemini bizzat tanrının yarattığı ve buna bağlı olarak tanrıya var veya yok diyemeyeceğimizi düşünürüm. Çünkü biz tanrının sıfatımıza yerleştirdiği kadar düşünebiliriz tanrı hakkında. Oysa muhtemelen tanrı düşünebileceğimizin ötesinde buradaki hiçbir yasanın geçerli olmadığı boyutta bulunuyor. Bu bizim sıfatımıza ne yerleştirip yerleştirmediğiyle alakalı.
Tanrı bizim için var, kendisi için yoktur, çünkü tanrı tesir göstermek için var olmaya muhtaç olmayacak kadar yücedir, o varlığın çok çok ötesindedir. -
-
1.
0azizim o halde tanrı hakkında bildiklerimiz çok sınırlı diyorsun çünkü zaten onu algılayıp anlayacak araçlara sahip değiliz (en azından insanca düşünüşte böyle bir sonuç çıkıyor elbette anlamamamızın sebebini de anlamamamız mümkün olmaya bilir).
Diyelim ki tanrının varlığı problemini aştık yalnızca bahsettiğin bilinemezlikten ötürü tanrıya güven duymakta imkansız değil mi? O çok ötesindeyse düşündüklerinin tanrıyla kumar oynamak dahi anlamsız kalmaz mı? Yani öyle bir bilinmezlik ki karşımızdaki sözü olduğu iddia edilen şeye dahi iman etmemiz saçma kaçmaz mı? Bilemediğimiz öyle şeyler var ki tanrının bilemediğimiz şeyler yapmasına sebep oluyor. Peki o şeylerin hep bizim lehimize işlediği ne malum? Sözüne güvenmekten başka çaremiz yok dersen anlarım ama güvenmemek için de o halde bir o kadar sebebimiz oluyor. elli elli yani bu teoriye göre ve öyle bir elli elli ki bir elli diğer elliye niceliğin ötesinde nitelik olarak da üstün gelemiyor. -
2.
0Şimdi tanrıyı tam bir şekilde tanımlamanın mümkünatı yok, ama tanrının var veya yok olduğu bununla değil tanrının bu evrendeki tesiriyle alakalı. Mesela beni Allah'ın varlığına zütüren ilk şey evrenin sonsuzdan beri var olamayacağı, sonsuzun mümkün olmayışıdır, çünkü sonsuz yarınları da kapsamak zorundadır ki yarın henüz ulaşmadığımız bir zamandır. Yani sonsuz geçmemiştir. Bu da bir başlangıç olmasını gerektirir. O da dış bir güç; tanrıdır.
Demem o ki; tanrı bu evrendeki yasaların sıfatların çok çok ötesinde olabilir ama tanrının var veya yok olduğunun cevabı bu evrende mevcuttur.
Benzetme de yapayım:
Bir binada bir oda var ve odada bir sandalye var. O sandalyeyi biri o odaya getirmiştir net. Odaya bakarsın kimse yok ama yine o sandalyeyi biri getirmiştir. Sonra polisi ararsın, parmak izi araştırırlar bulurlar; muhafazid(subliyi de çaktım :D) getirmiş sandalyeyi. Yani Allah bu evrende olmasa dahi parmak izleri var bu evrende.
-
1.