-
1.
+2Tam karşıya bakarken onun alnını görebiliyordum, sanırım 1.76 veya 1.77 olmalıydı.
"Niye gelmedin?" dedi, arkama dönüp baktım başka birine mi sordu diye ama kimse oralı değildi, birkaç kişi elinde ki telefonlarından hala mesaj yazma peşindeydi, yaşlı bir amca gazetesini okumaya çalışırken Salim'de kulaklığını takmış oyun oynuyordu.
"Heey sana diyorum" diyen ses önüme dönmeme neden oldu, direk gözleriyle karşılaşan gözlerim mavi bir ateşe maruz kalmıştı resmen, gözlerinde ki mavi bir okyanus gibi beni içine çekip boğmayı istiyordu.
"Sen hiç konuşmaz mısın?" dedi ve gözlerini devirdi,ben ise kafasına düşen yağmur damlalarından dolayı onun için endişe duymaya başladım. Kolunu tutup onu yağmurluğun altına kendi yerime doğru çekip kendimi dışarı çıkarttım, aniden böyle bişey yapmama şaşırmıştı fakat biraz da memnun olduğu gözlerinden anlaşılıyodu.
Bileğimden kavradı ve çekti, anlaşılan güçlü bir kızdı. Spor çantasını düzelterek beni peşinden sürüklemeye başladı ve az önce beni çağırdığı avm nin kapısından girdik.ilk tanıştığımız yerde olmak benim için güzel bir histi, zaten bunun için beklemiştim yaklaşık 2 haftadır aynı bankta..
Reyonlardan birine rastgele giderken yine sessizliği bölen taraf o oldu."Bu havada neden sweatshirt giydin?" dedi, kafamı ona çevirip bakmamla gözlerini kaçırması bir oldu.Bir an için sorduğu sorunun yanlış olduğu hissine kapıldığını ve sıkıldığını anladım, oysa ben sadece onun yüzüne bakmak istemiştim.Ona bakmak gibi sade ve naif bir amacım varken başka yerlere varmıştı durum ve toparlamam gerektiğini hissediyordum.
"Yağmur yağacağını hissettim" dedim ve onun içinde bulunduğu sıkıntılı-utangaç tavır kendini kahkahalara bıraktı. işte en sevdiğim kısım, gülüşü.
başlık yok! burası bom boş!