Eve varınca hocanın dediklerini yaptım. Uzun süredir görüşmediğim Ozanların yanına uğradım. Geyik yapıp klagib muhabbetlere daldıktan sonra anladım ki hepsi yaşıyor ama kimse çaktırmıyordu. Dalgınlıklarında hemen atıldım "Beyler rahatsız edildiğinizi hissettiğiniz oldu mu hiç?" Aykut atıldı "Ne gibi kanka? Başta söylemek istemedim tadımız kaçmasın diye ama ben 2 gündür rüyada piknik yaptığımızı görüyorum ve sonunda kaza yapıyoruz ama sadece sen ölüyosun" dedi. Ben şaşkınım diğerleri benden de şaşkın. Aynı rüyayı gördüklerini anlatınca millet hemen çıkardım muskaları. Hiç itiraz etmeden taktılar boyunlarına ve "Bundan sonra içki falan yok, abdestli gelin ve namazlarınızı ekgib etmeyin" dedim. Dalga geçtiğimi sanan bizimkiler yüzümdeki ciddiyetliği görünce kabul ettiler. Ulan ben be ben! içlerinden biri dese bana bunları katıla katıla güler dalgasını yapardım. Biraz daha konuştuktan sonra bunlara hocanın dediklerini kendi ağzımla anlattım. Hava kararmaya başlarken eve döndüm. Annemle babam ben gelince hemen irkildiler. Çaktım mevzuyu tabi bişeyler konuştukları kesindi "Ne konuşuyodunuz? Benim hakkımda mı? Bana da söyleyin." Annem geçiştirdi mutfağa girdi. Babam daha açık sözlü olduğu için durumu anlattı. Meğerse annem benim şizofren olduğumu düşünüyormuş. Takmadım tabi kadın da haklı aq böyle olaylar anca benim başıma gelirdi zaten diyip geçiştirdim. Mutfağa gitmekle gitmemek arasında kaldım ama açıklama yapmam lazımdı. "Anne, bak şu hocayla 1-2 gün devam edelim, olay çözülmezse söz tımarhaneye kapatacağım kendimi!" dedim. Dolu gözlerle bişey söylemeden sarıldı. Ağlamaya başladım ama sessizce. Hemen gözlerimi silip hızlıca odama geçtim. Biraz daha araştırma yapıp yarınki alışveriş listemi çıkardım. Ve tabi içlerinde kutu kutu uyku ilacı olan bir listeydi...