-
101.
+2TEMMUZ,2014Tümünü Göster
NEW YORK , LONG iSLAND ŞEHiR PARKI.
Frank Castle ve ailesi parkta piknik yapmaktaydı. O gün Frank’in doğum günüydü oğlu babası için kendi elleriyle bir tişört yapmıştı.
- Babacığım doğum günün kutlu olsun bunu sana kendi ellerimle yaptım
- Bakalım benim için kendi ellerinle ne yaptın
Frank heyecanlı bir şekilde paketini açtı ve oğlu ile göz göze geldiler.
Oğlu babası için beyaz Kurukafa’ya benzeyen bir işaret taşıyan siyah bir tişört yapmıştı.
Bunu benim için mi yaptın dedi oğluna. Evet dedi oğlu senin için beğendin mi ?
Çok beğendim dedi Frank çok teşekkür ederim.
Kızı babası için kemer almıştı.
Maria’ya dönüp sevgili karıcığım sen benim için ne aldın diye sorunca.
Karısı kulağına fısıltı şeklinde
“BENiM HEDiYEM EVDE” dedi ve gülümsedi……
Pastalarını ve yemeklerini yediler.
Hadi dedi frank kaleye geçiyorum gol atabilirseniz akşama dondurmalar benden.
Frank etraftaki malzemeleri yere koyup kendine kale yaptı ve karısı ve çocuklarıyla top oynamaya başladılar.
Şimdi dedi çocuklara sıra bende geçin bakalım kaleye. Çocuklar kaleye geçtiler. isterseniz dedi annenizi bile çağırabilirsiniz. Eğer atabilirsem dondurmalar sizden.
Anne ve çocukları kaleye geçtiler.
Frank topa gelişine vurmasıyla top alakasız bir yere gitti.
Baba dedi oğlu kale bu tarafta…
Hep beraber güldüler. Hadi dedi frank topu almaya gidelim hemde yediklerimizi eritiriz.
Parkta dolaşırlarken ücra bir köşede bir adamın ayaklarından asıldığına şahit oldular. Ayaklarından asılan adamın etrafında 5 kişi vardı.
Burada fazla durmayalım bence dedi frank ve ailesini oradan uzaklaştırmak istedi.
Fakat oradaki beş kişi frank ve ailesini fark etmişlerdi ve aileyi izlemeye başladılar.
Piknik yerlerine geldikleri zaman frank ailesine hadi gidelim buradan dedi. Hazırlanmaya başladıkları zaman arkadan Frank ve kızına kurşun yağmaya başladı.
Kızı orada can vermişti ve frankta göğsünden yaralanmıştı hareket edemiyordu.
Eşi ve oğlu iskeleye doğru kaçmayı başarmıştı teknelerden birine sığınmak üzerelerden koca tekerli bir jipten üzerlerine ateş açıldı oğlu ve eşide orada öldürüldü.
Karısı aldığı kurşun yaralarına rağmen halen hayattaydı….
Ta ki….
Jiple üzerlerinden geçilinceye kadar…..
Frank kendine geldiğinde hastanedeydi ve ne olduğunu anlayamamıştı.
iyileşip hastaneden çıktığı zaman hükümet ona bir avukat atamıştı.
ADI MATTHEW MURDOCK’TI AVUKATIN.
KÖR BiR AVUKATTI….
Kör bir avukat ne yapabilir ki diye düşündü ve kendi adaletini kendi sağlamaya karar verdi.
Oğlundan kalan tişörtü giydi üzerine.
FRANK CASTLE AiLESi iLE BiRLiKTE ÖLMÜŞTÜ.
ARTIK ONU ADI….
PUNISHER’DI……
başlık yok! burası bom boş!