/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 76.
    +3
    BiR AY SONRA…..
    TiBET…..

    Bruce yanına aldığı katırıyla beraber dağa tırmanmaktaydı.






    Büyükçe metal bir kapının önünde durdular Bruce Kapıyı çaldı fakat açan kimse olmadı.
    Katıra bakıp “ sence içerde birileri var mıdır ?” diye sordu.






    Kapı sesli bir gıcırdama ile açıldı ve kapıyı bir tibet rahibi açtı.
    Boyu çok kısa ve yaşlı bir adamdı bu…..
    Bruce tedirgin bir şekilde “şey…selam” diyebildi sadece. Rahip “sana da selam” diye karşılık verdi.






    - Dilimizi biliyorsun
    - Sende öyle
    - Şeyyy… evet doğru
    - Kapımızın yerini nasıl buldun…
    - Haa…. Evet haritam va
    - Katırın gerçekten iyi olmalı (bu sırada katır yere düşüp ölmüştür.)
    - Öylemi ?
    - Çoğu yolun yarısında geri döner yada yolda ölür.
    Bruce arkasına baktığında katırın ölmüş olduğunu görür. Rahip ile gözgöze gelir.
    Rahip yerde yatan hayvana baktıktan sonra “ ehhh. En azından bir amaca hizmet etmiş oldu” dedi.
    “Peki” dedi Bruce “neymiş o hizmet”
    Rahip gülerek cevap verdi “buraya ulaşabilmek için kilometrelerce yolu yürüyen sensin…ben nerden biliyim.”
    “Panchen lama’yı arıyorum…buradaymış” dedi Bruce,üşümeye başlamıştı.
    “peki onu neden aradığını söyler misin ?”
    “sanırım beni tedavi edebilir “
    “ neyi tedavi edecek”
    “ÖFKEMi…”

    Bruce içeri girdi. Rahibi takip etti ve büyükçe bir salona geldiler her yerde kumaşlar yazılar ve dolaşan rahipler vardı.
    Bruce kısa boylu rahibin arkasından giderken “sen panchen lamasın değil mi ? “ diye sordu.
    Hayır dedi kısa boylu rahip “ benim adım steve…..ben pachen lama değilim….bir fincan sıcak kakao istermisin ?”
    Üstündeki çıkartıp bi yerde dinlenmek için oturdu Bruce ve Steve’in getirdiği sıcak kakaodan içiyordu.






    Arkasından bir çocuk konuştu. “ içmeden üflesen iyi olur….steve epey sıcak yapar”
    Bruce arkasını döndüğünde çok şaşırmıştı.
    Çocuk “ dur tahmin ediyim daha genç birini bekliyordun.”
    En fazla 13 – 14 yaşında bir çocuktu bu tapınaktaki diğer rahiplerin giydiği şeylerden giymiyordu.






    Soru – cevap yaparak bilgi alışverişinde bulundular çocuk cevaplardan hareketle bruce’un ruh halini ölçmeye çalışıyordu.
    “ seni buraya hangi rüzgar attı Dr. Banner “ dedi çocuk.
    “ kim olduğumu nerden ve nasıl biliyorsun” dedi Bruce. Oysa ki Atom bombası olayından sonra bir çok ülkeyi farklı isimlerle gezmişti. Kayıtlarda BRUCE BANNER ismi öldü olarak biliniyordu.
    “sana haritayı veren adam parmak izlerini interpol veritabanında bulup beni cep telefonundan aradı……tehlikeli bir çağda yaşıyoruz Bruce dikkatli olmakta fayda var”
    Yürümeye başladılar.
    Gezilerinin bir bölümünde rahiplerin ayinlerine denk geldiler.






    “harika öyle değil mi ?” diye sordu çocuk.
    “ neden burada olduğumu biliyormusun ? “ Bruce çocuğun arkasından giderken sormuştu.
    “ evet…öfkelendiğin zaman neredeyse sınırsız bir güce ve arzuya sahip iri yeşil bir canavara dönüşüyorsun….yoksa grimiydi ?..”
    “arada değiştiği oluyor” dedi Bruce arkada yürürken.
    “ değişiyor… işte işin püf noktası bu”
    “ püf noktası mı?”
    “ hani şu değiştiğin şey…HULK..olaylara farklı açıdan baksan gene aynı olurmuydu ? “
    “başka bir bakış açısı varmı ki….HULK…kontrol edilemez…çok tahlikeli….o bir katil….” Bruce’un morali bozulmuştu.
    “ondan sanki başka biriymiş gibi bahsediyorsun” çocuk Bruce’un gözlerinin içine baktı.
    “öyle zaten”
    Çocuk yeniden ayini izlemeye koyuldu ve “ pekala…olaya birde şu açıdan bakalım….kendine bir sor……madem hulka dönüşen sen değilsin o zaman…..SANA DÖNÜŞEN HULK OLMASIN?... YUMURTA VE TAVUK MESELESi GiBi DÜŞÜN….”
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster