/i/İnanç

İnanç
  1. 51.
    0
    1. konusunda katılmıyorum, bunu farklı da yorumlayabiliriz. mesela bazı ayetlerde allah'a ve peygambere isyan etmek geçiyor, hristiyanlar ve yahudiler yahut diğer dindekiler peygambere isyan etme/inanmama kısmını gerçekleştiriyor. çok tanrılı dinlerde de şirk koşma var. gibi.

    2. bu konu da diğer ayetler gibi sürekli olarak "aslında o anlama gelmiyor" savunması var. halbuki anlamlar çok açık. mesela secde 20'de kafirlerin cehennemden her çıkmak istediklerinde geri çevrilecekleri söyleniyor. tevbe 63'de "cehennemde ebediyen kalmak" geçiyor, fakat arapçası "abada" değil "hâliden" şeklinde. nisa 14'te de böyle. tevbe 17'de halidun olarak geçiyor. kuran'a kutsal gözle bakmadığın zaman nedeni çok açık, düşmanların/rakiplerin sonsuza kadar ceza çekeceğini söyleyerek dinden çıkmaktan alıkoymaya çalışma. ayrıca ebedi ceza olmasa bile ölçülülük ve adalet burada yine ortada yok.

    3. ben de bu yüzden bir sorumluluk yüklenemez diyorum. kesin kanıt yoksa insanları ona inanmadığı için cehennem gibi çok ağır bir ceza veremezsin.

    objektif ahlak subjektif ya da nihilist ahlaktan daha sorunlu değil. son baktığımda akademik felsefecilerin %57'si ahlaki gerçekçiydi, %27 anti-ahlaki gerçekçi. bunun yanında benim takip ettiğim metaetik felsefe de ahlaki yargıların sezgisel olarak bulunabileceğini söyler. ahlak için dini/tanrıyı temel alamayız. tanrı olsa ve kitabında şunları söylese, bunların ahlaki olduğunu savunur muydun savunmaz mıydın:

    1. bebeklere tecavüz edebilirsiniz.
    2. masum bir insanı canlı canlı yakabilirsiniz.
    3. bir ırkı, etnik ya da inanç grubunu sadece bu özellikleri nedeniyle soykırıma uğratabilirsiniz.
    4. insanları köleleştirebilirsiniz.
    5. birine tecavüz ederken videosunu çekebilir, şantajla tehdit ederek o kişiyi insanlara para karşılığında ciks için satabilirsiniz.

    bir kutsal kitap bunları söyleseydi, bunların ahlaki olduğunu söyleyebilir miydin? ya da yüz bin kişiye sorsak kaç kişi bunların ahlaki olarak olumlanabilir olduğunu ya da ahlaki açıdan bir şey ifade etmediğini söyler sence?

    bir şeyin ahlaki olup olmadığını belirlemek ayrı bir şey, ama ortada kendiliğinden apaçık ahlak yargıları var. mikro-ahlak yargıları de adına ya da istediğini de. yukarıdaki gibi şeyleri emreden bir tanrının ahlaksız olduğunu savunurum. kaldı ki dinleri kendi ahlak anlayışına göre değerlendirsek bile açmazda kalıyorlar. şu örneği düşün:

    1.allah lut kavmini soykırıyor.
    2. allah mutlak iyidir
    3. o zaman eşcinselleri öldürmek kötü değildir.

    burada şunu soralım:
    eşcinselleri öldürmek sence iyi bir şey mi? eğer kötüyse allah da kötü olmuyor mu? yok eğer ahlaki bir sıkıntı yoksa iran gibi devletlerin yaptıklarını onaylıyor musun? hatta devam edelim. nuh havminin helakı da benzer şekilde kafirlikten kaynaklanıyor. o zaman:
    1. tanrı mutlak iyidir.
    2. tanrı kafirleri öldürmüştür
    3. tanrı öldürmek ahlaki olarak iyidir.

    bunu kabul ediyor musun? eğer ediyorsan işid'in ve şeriat devletlerinin kusurları olsa da temelde ahlaksızca bir şey yapmadıklarını kabul ediyor musun? eğer kabul etmiyorsan allah kötü değil mi?

    sence eşcinsel ve kafirleri öldürmeyi ya da bebeklere tecavüz edilebilmesini, soykırımı, fuhuşa zorlamayı ahlaksızlık olarak nitelendiremeyeceğimiz bir durum var mı?
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      1. dediğinde bunu farklı yorumlayabiliriz deyip de 2. de bana aslında bunu söylemiyor argümanını söylemen biraz komik hristiyanlarda ve yahudilerin çoğunda islama göre yanlış yoldalar. Ama hristiyanların ve yahudiler de çeşit çeşit bir değil. Mesela isanın sadece bir peygamber olduğuna inanan hristiyanlar var mesela. Bu hristiyan hem şirk koşmayıp hem iyi bir hayat sürüp cehenneme gitmesi beklenemez Kurana göre. Kurandaki atıflar hep bu yöndedir. Birçok ayette Allah'a inanan ve erdemli yaşayan kimselere korku yoktur deniyor onlar için. Kuranın ayetleri çok açık bu konuda.

      Cehennemden çıkmak istediklerinde geri çıkmak istediğini söylüyorsun. Fakat dediğimi pek anlatamadım sanırım. Cehennem de ebedi kalmak ile cehennemin ebedi olması çok farklı iki dal. http://19.org/tr/cehennem/ burada konunun ayrıntıları var incelersin umarım.

      Her konuda sezgilerimize güvenmek hele de ahlak konusunda sezgilerimize güvenmek bence hatalı çünkü sezgiler yanılabilir. Ahlak kurallarındaki sezgiler neye göre belirleniyor ? Sen bu sezgilerle mi doğuyorsun yoksa bunu dış dünyadan mı öğreniyorsun ?

      Eğer bu sezgilerle doğuyorsan zaten mantıklı bir antitanrı çıkarımı yapman çok zor. Dış dünyadan öğreniyorsan bu sezgiler yine nasıl oluşmuştur ? Bununda pek bir cevabı yok açıkcası.

      Eğer tanrı varsa zaten bu ahlak anlayışının oluşma sebebi de o demektir. Yani verdiğin örnek biraz yanlış. Çünkü bu evreni bu ahlak anlayışında yaratılmış olman bu örnekleri vermeni sağlıyor. Eğer bir tanrı varsa yine varsa diyorum ihtimalinden gidiyorum o verdiğin 5 maddenin iyi birşey olduğu bir evren olabilir miydi olamaz mıydı ? Buna belirlenen ahlak kuralları da pek tabi olabilirdi. O zaman da bu dünyadaki iyiliklere kötü bazlı bakardık buna düz mantıkla ve bu örneğin tersini o 5 maddeyi bu dünyadaki iyiliklerle doldururdun. O paralel evrende bu evrendeki iyilikleri yaptıran tanrıyı ahlaksız olarak nitelendirirdin.

      Öldürmüştür meselesine biraz taraflı baktığını düşünüyorum. Çünkü bu bakış açısından bakarsak bu dünyadaki herkesi tanrı öldürüyor. Anlatabildim mi ? Tanrı insanları öldürdüğü için kötü müdür ? Sonuç olarak yaşlı bir insan ölünce bu tepkiyi vermiyoruz neden ? Sonuçta ikisinin de canı alınıyor ve ikisinin de canını alan bu tanrı. Tanrının öldürmesi kötü olarak nitelendirilemez bu yüzden. insanların öldürmesinin günah ilan edilmesinin de sebebi budur. Tanrının yaşamasına izin verdiği birini onun öldürmesidir. Bu birnevi tanrıya isyandır. Şöyle düşün bir robotun icat ettin ve bu robot kendi kararlarını verebiliyor. Bu robota şunu şunu yap dedin. Eğer yapmazsa o robotu çöpe atman doğru mudur yanlış mıdır ? Diyelim iki robotun var. Ve bir robot diğerini parçalıyor. Senin yerine alınmış bir karar var ortada. Belki bu robot işine yarayacaktı veya başka birşey olabilir. Parçalayan robotu cezalandırmanda yine bir yanlışlık yoktur. Tabi bunlar basit örnekler. Tanrının herşeye gücü yetmesi , imtihan gibi konuları bu konuya katmadım ama anlamışsındır umarım.

      Ahlak konusu çok derin bir konu ben tanrısız ahlakın temelin olmayacağını düşünürüm. Sezgilerin yanılabileceğini söylemiştik. Hatta attığım videoların birinde şöyle bir örnek vardı. 1 tonluk birşeyin uçması sezgimize göre aykırıdır. Ama uçak uçuyor. Ve sezgilerimizde yanlış olan birşeyi görünce onu düzeltiyor. Fakat ahlak konusunda yanlışı doğrulayacak bir temel yok. Uçağın uçtuğunu görmemiz gibi. Tanrı varsa bütün ahlaksal kuralları o koymuştur mantıksal olarak. Eğer tanrı yoksa(bundan sonraki tüm ihtimaller tanrının olmaması ) bu kurallar neye göre belirlenmiştir ? Sezgilerimize göre dersen sezgilerin yanılma payının olduğunu söyledim. Mesela doğaya baktığımızda aslanın çiftleşmek için başka bir aslanı öldürdüğünü gördüğümüzde bunu yanlış olarak değil gereklilik olarak adlandırıyoruz. insanda neden bu gereklilikler yok ? Eğer ilk insanların SEZGiLERiYLE belirlediği etikse bunun başka bir insan tarafından bir bağlayıcılığı da yoktur. Her insanın sezgileri de aynı olacak diye bir kuralda yoktur. Eğer ilk insanlar hormonal olarak manyak olsaydı ve nekrofili olsaydı diyelim. Sence bu insanların dediği mi günümüzde değer bulurdu ? Yoksa hala nekrofili kötü olarak mı nitelendirilirdi ? Kafanda bu sorunun cevabını canlandırcak bir örnek vereyim. Geçmişten bu yanadır osurmak ayıp olduğu için şuan ki insanlar osurmanın ayıp olduğunu düşünüyor. Eğer buna doğru oranla geçmişten gelen etikliği izliyoruz demektir birnevi. Birilerinin iyi kötü veya doğru yanlış olarak davrandığı bu etiklik neden tüm insanlığı kapsasın ?

      Dediğim gibi bu çok derin bir konu yüzeysel olarak geçiyorum herşeyi uzatmamak için. Fakat dediğim gibi bu konuda sen bana ben sana bir argüman sunabiliriz. Burada iki ihtimalden birini seçeriz doğru olarak bu kadar.
      Tümünü Göster
      ···
   tümünü göster