+65
-1
- ikinci Yatsı Yaşananlar (Füsun hanım anlatıyor... )
Hoca ertesi gün ritüelin yapılacak olduğu kileri düzenliyordu... Aynaları temizlemişti. Odanın dört köşesinde sarımsaklar sallanıyordu.Tam tavanın ortasında bir nazar boncuğu vardı...
Benim nazar boncuğuna baktığımı görünce
"Nazar boncuğu olan evde cinler cirit atar kızım... Ben bu boncuğu onları buraya toplayabilmek için astım" dedi.
Şaşırmıştım.
"Babil geleneğinden beri cinlerle yapılan ritüellerde nazar boncuğu onları toplama aracı olarak kullanılır... Nazar boncuğundan medet uman insan Allah'tan uzaklaşır cinnileri üstüne çeker" dedi.
Odaya 1-2 şey daha koydu (Füsun hanım burada o 2 şeyin adını söylüyor... ilgilenen arkadaşlara özelden söyleyebilirim.Bu Füsun hanımın kendi ricasıdır)
Fuat içeride kitaplarını düzenliyordu...
Hoca işini bitirmiş Fuat'ın yanına giderken ilk gün köyün delisi olan çocuğun bıraktığı vazoyu gördü.
"Bu... Bu vazoyu kim bıraktı buraya" dedi.
Ona bir çocuğun gece vakti onu buraya bıraktığını ve gittiğini söyledim.
Hoca çok ürkmüş gözüküyordu , nefes nefese kalıp
"Bu vazo Süryani Bektaşlarının kullandığı pirinç vazodur... Bu vazo çok şerlidir... Belki bin yıllıktır... Evinize kadar girmiş Allah'ın şerlisi... Kapından içeri girip sana bunu bırakmış şeytanın soyu... " diye dövünüyordu.
Hocaya su koyup sakinleşmesini bekledik.
"Bu vazoyu eve alarak çok olayın sebebi oldun Füsun" dedi... Fuat sadece dinliyordu ve vazoyu alıp kırmaya yeltendi.
Hoca onu tuttu... "O vazoyu kırarsan burda üçümüz de öleceğiz dedi... içinde belki 50 kabilenin cini vardır" dedi.
Vazoyu alıp hazırladığı kilere bıraktı... Bu gece herkes verdiğim Aramice duaları okuyacak ve öyle uyuyacak dedi...
"Yümme negibi fil hukad , emme velessiye hakkı şeh" yazıyordu.
Bu yazıyı saatlerce okuduktan sonra uykuya daldık.
O gece duyduğum tek ses hocanın alt katta okuduğu dua sesleriydi...