Yılbaşı tatilini de yedikten sonra yine okula dönmek zorunda kalmıştım.her gün her derse girmiyordum ama yine bir şekilde gidiyordum okula. Derin'in dersleri benden daha iyi olduğu için genelde okulun kütüphanesinde ders çalıştırmaya başlamıştı bana. anlatılanlar kafama çok girmiyodu derslerde ama Derin anlatınca sanki az çok anlamaya başlamıştım. Derin'in o günden sonra kolyeyi hep boynunda taşımasıysa ayrıca mutlu ediyordu beni. artık daha yakın olduğumuzu hissediyordum beyler, eskiden de çok yakındık ama şimdi sanki bi farklıydı aramız. artık bi şekilde içimden geçenleri söylemek için gün sayıyordum. yine bir gün kütüphanede ders çalışırken Derin'in telefonuna 1-2 kere mesaj geldi ama ben çok önemsemedim. Derin de telefonu sessize alıp devam etti ders çalıştırmaya ama telefon sürekli titreyince dayanamayıp eline aldı telefonu ve sinirli sinirli birşeyler yazıp kapattı. normalde sormazdım belki özeldir diye ama artık işler farklıydı ve onu önemsediğimi bilmesi için sordum nolduğunu. "boşver ya" dedi yüzünü ekşiterek ve anlatmaya devam etti ama telefonun titremesi bitmeyince yine "bi saniye" deyip kesti anlatmayı ve hızlı hızlı birey yazıp komple kapattı bu sefer telefonu.bu sefer sormadım bişey ama ders anlatması bile değişmişti artık sinirli sinirli anlatıyordu. biraz boş boş dinledikten sonra "Derin anlatacak mısın artık" dedim gözlerimi dikerek.ben öyle deyince gözlerini devirerek " ya gereksizin biri boşver dersi bölmeye deymez" dedi. yine kitaba dönmeye çalışınca elimle kitabın kapağını  kapatıp yüzüne bakmaya devam ettim.ben öyle yapınca anlatmaya başladı ve her kurduğu cümle sinirimi kat kat arttırdı.