Ateş söndükten sonra alpere bi kafa hareketi daha yaptım. Küreği alıp deliği kapamaya başladılar. Yiğitcan belirgin bir şekilde mal olmuştu. içinde gaz olmayan ve taşı bitmiş bir zippo çıkardım. Yiğiti yakmaya çalışırcasına zippoyu üzerine üzerine çaktım. Yiğit her defasında tepinip bişeyler demeye çalışıyodu.Onu dinlemeye niyetim yoktu. Diğerlerininde duyabileceği şekilde yiğite konuştum."yiğit çakmağın çalışmamasını alalhın bi işareti olarak görüyorum".Sana hayatını kurtarmak için bi şans vericem. Dediklerimi düzgün yapmazsan seni yakarım.Bu kafasını salladı.Çocuklara çukurdan çıkarmalarını söyledim. Bunu denize doğru itekledim dizlerinin üzerine çöktürdüm ağzını açtım. kafasını suya batırıyor.40 saniyeye yakın bi süre çıkarmayıp sonra tekrar sokuyodum. Tuğraya yapılanın öcünü Alıyorduk ama tabiki bunla bitmemişti. Denizin çabuk derinleştiğini. Söylemiştim.Zincirin boyunuda yaklaşık buna göre ayarlamıştım. lastiği denize sürükledik ve yiğitcanın kafasına şişme yastıkardan koyduk. Elleride zaten bağlıydı.Onu denizin içine bir gemi gibi çapalamıştım. Kafası suya batmıyordu. Zincir onu aşağı çekmiyordu ama sağa sola sürüklenmedine engel oluyordu.Her gelen dalgada kafası bi süreliğine suyun altına kalıyor. Sürekli ağzına burnuna su kaçıyor ama boğulmuyordu. Bunun bir diğer amacıda üzerindeki kolonyanın gitmesiydi. tuğra yanıma oturdu. Yiğitcan suyun içinde yarı boğulur halde dururken bana bi dal uzattı beraber bu manzaraya karşı birer dal içtik.En çok haz aldığım anlardan biriydi.bi süre sonra bunu sudan çıkardık. Zaten bi süre sadece öksürdü ve yerde kaldı. Biraz kendine gelince neler yapabiliceğimizi anlamıştı. Abisini aramasını ve buraya gelmesini. Kızla ilgili bi sorun olduğunu söylemesini bu yüzdende abisinin tek gelmesi gerektiğini söyledik. Aramayı yaptı abisine iletti serkan yoldaydı.