0
245 gün sonra devam.
Ertesi gün bu profesyonel yazılımcı ve gazeteci (yani ben) otobüste çılgın figürler sergileyerek ofisine doğru gitmektedir. Tam Hidra'dan Gibi şarkısını dinlerken bilin bakalım yanına kim oturur. Hayır, yanlış tahmin. Mia Khalifa değil, yanına oturan kişi Koray'ın dedesidir. Selçuk bunu görmezden gelse de içinden "Bu dıbına kodumun dedesi ölmemiş miydi lan?" diye geçirir. Dedesi de tam bu sırada Selçuk'un sağ kulağındakı kulaklığı çıkarır ve kendi sol kulağına takar. Hemen ardından: "Mankurt Tanas mı bu?" diye sorar. Selçuk: "Hayır. Bu Hidra'nın Gibi şarkısı, Holigan albümünden." diye cevaplar. Dede ise "Hmm, biliyordum. Seni denemek için sordum" der. Hemen ardından dede yine konuşmaya başlar: "Ben de burada üniversite okuyorum, gelsene bize çorba içelim." Selçuk çılgın figürler sergileyerek hemen olur cevabını verir. Selçuk çorbaya asla hayır demez. Hemen dedenin evine giderler. Dede 3,5 cm haşin ve etrafında yaşlılıktan dolayı beyazlamış kıllara sahip yannanını çıkarır. Çılgın figürler sergileyerek güzel bir sex sohpetin ardından çorbalarını içerler. Sonra Selçuk dayanamaz ve samimi bir şekilde sorar: "Moruk sen ölmedin mi lan YARRAMIN KAFASI?" Dede ise sondaki sertleşmeye, penisinin sertleşmesiyle karşılık verir ve (bu kısmı aklınızda canlandırmak beyin hücrelerinizde kalıcı hasara yol açabilir) penisine çılgın figürler sergileterek cevaplar: "ismi yaprak olan +18 sex sohpet yapan bir şifacı gelip büzüğüme ot, çiçek ve envai çeşit çılgın figürler sergileyen böcek soktu ve bir anda dirildim." Bu cevabın üzerine Selçuk anlamsız ve bir o kadar gereksiz bir şekilde osurur. Dede bu durumdan faydalanarak Selçuk'un osururken genişleyen zütünü bir çırpıda ışık hızında hışımla giber. Selçuk neye uğradığını gayet iyi anlamıştır. Tam dedenin saçlarından tutup sakso attırmaya başlayacakken kapı kırılır ve şu cümle kulaklarda yankılanır: "Kıpırdama, polis!"...