Uzun süredir bunalımdaydım. Bir açmaz ki yüreğimi kemiriyordu:

Sözlükte nasıl trend olacaktım?

Her önüne gelenin teyzesine kaktığı bir kurumda trend olabilmek için acep nasıl bir radikallik, ne gibi bir marjinallik fayda verirdi?

Mahallemizde Rıfat Emmi diye bir emmi vardı. Bu Rıfat Emmi günün birinde:

- Ukiyo kardeş seni sıkkın görüyorum, hayırdır?
diye sual etti. Kendisine cevap verdim:

- Emmiciğim, bilemezsin nasıl bir buhran içinde kahrolmaktayım. Cinsliğin başlıca prim kaynağı olduğu bu yeni Türkiye'de, hiçbir sapıklığı olmayan zavallı bir kulum. Biçareyim ya Emmi! Bir ayak fetişim dahi yoktur!

Bu feryadımı duyan Rıfat Emmi'nin gözleri yaşardı. Bir süre kucaklaşarak, salya sümük ağlaştık.

- Oğlum, bilmem ki yarana nasıl merhem olsam? Karı olsam sana verirdim, ama ameliyatla karı olmak elimden gelmez. Ben doktordan korkarım, dedi Emmi.

Aklımda o an bir şimşek parladı.

- Emmiciğim, kadın olmanın bir yolu daha var. Seni kadın yapabilirim, hem de genç ve güzel bir kadın...
- Nasıl olacak o yiğenim?
- Önce yemin et. Eğer kadın olursan bana vereceksin.
- Vermeyen muallakdir.

Emmiye bir adet Camel ikram ettim. Sigarasını yaktım. Tütün dumanını ciğerlerine derince çekmesini izledim. Sonra...