+1
bir bakıyorum telefonda konuşuyor ve ağlıyor. annesi öğrenmiş türkiyede olduğunu. nerdesin sen huur diye bağırıyor telefondan. dizlerimin bağı çözülüyor. çırılçıplak tuvaletin kapısına çöküyorum. kapıyı açmaya cesaretim yok. ne tak yicem, ne tak yicek, ne tak yicez üçgenindeyim.
kapıyı açıyor. o an yaş farkımızı algılıyorum. yani sanki ufak bir çocuğum, o da benim ablammış gibi. hadi giyin. şunu al şurdan, hadi falan. sarılmak istiyorum izin vermiyor. giyiniyoruz. çıkıyoruz. terminale gidiyoruz, memleketine bilet alıyoruz. oturuyoruz hiç konuşmadan. saatlerce belki. çünkü çok beklemiştik otobüsü öyle hatırlıyorum.
neyse otobüs geliyor binip gidiyor. ağlıyorum hayvan gibi. böyle bir çaresizlik yok. babasını anlatmıştı, manyağın önde gideniymiş. eve giderken prova yapıyorum kendi kendime telefon her an çalacakmış geliyor. ama çalmıyor günlerce...