Part4

O gün öylece bitti. Gelen giden olmamış kahvehaneye. Köpeğin karnını bilerek doyurmuyordum. Çünkü ona taze kanlı canlı bi ziyafet verecektim.

Akşam birşeyler atistirip uyuduk. Rüyamda kardeşimi gördüm. Affet abi, bilemedim böyle olacağını affet nolur dedikten sonra uyandım. Kan ter içinde kalmışım. Uyuyamadim tekrar. Kalktim bi sigara yaktım. Basacaktım alayının ağzına mermiyi çatır çatır..

Sabah oldu herkes hazır vaziyette bekleme başladı yine.  Bizim çocuklardan haber geldi sonra " Kahveye geldiler içerde oturuyorlar" diye. Hemen hazırlanıp çıktık.  Şoförlüğü iyi olan direksiyona geçti. Emanetlerin ağzına verdik mermiyi. Hareket etmeden tekrar sordum. " Beyler bir yola giriyoruz bunun geri dönüşü yok. Dönmek isteyen dönsün. Ne alınır, nede gucenirim" dedim hiç birinden ses çıkmadı. "Allahiniza taparım lan, sür hadi sür dıbına koyumda gidelim" dedim.

Kahvehanenin arka sokağında durup bizim çocuklara siz gidin eve bekleyin dedim. Kahvehanenin karşı çaprazı olacak şekilde park edip beklemeye başladık. Acilen bi karar vermem lazımdı. Bunları böyle öldürmek hafif olurdu. 3 kişi vardı zaten içerde. Şimdilik bi göz dağı verelim diye arabalarina ve kahveye rastgele mermi sallayacaktik.

Motoru tekrar çalıştırdık. Plakaları zaten sökmüştük ne olur ne olmaz polislerle ugrasmayalim diye. Maskeleri takıp camdan çıktık. Kahveye yaklaştığımızda saydirmaya başladık silahları. Arabaları ve kahvehane en az 40 mermi yedi. Hiç durmadan hızla uzaklaştık ordan.

Bu olayı gerceklestirdikten sonra Salimi tekrar yolladım. Bi etkisi olmus mu kahve olayinin. Tezgahlarin durumuna bak diye...