Buluşacağımız yerin adresini aldım bi çay bahçesiydi. Anneme arkadaşlarımla Buluşacağımı ve biraz para vermesini söyledim. 20 lira verdi . Güzelce hazılanıp evden çıktım.

-
-
-

-Burak
Kafamı çevirdiğimde merti gördüm. Üstünde bembeyaz bir gömlek altında siyah bir pantolon çok şık görünüyordu. Ama daha fazla göze çarpan birisi vardı. Beyza. Siyah dantelli bir kazak altına bordo tayt ve siyah etek. Simsiyah saçlar, dudağa sürülmüş bordo bir ruj. Adeta gözümü ondan alamıyordum.

Mertin otursana demesiyle kendime geldim.
Oturdum ama gözüm hala beyzadaydı. Çok güzeldi. aman Allahım aşık mı oluyordum.

-
-
-

-seni yöneten kişi benim!
Beynimin derinliklerinden geliyordu bu ses.
Yaklasık 60 yaşlarında bir amca sesiydi ve çok sinirliydi. Ona isim bile takmıştım; henry.
Sadece henry yoktu bide küçük bir oğlan çocuğu vardı
Şuan konuşmuyordu onun adıda jeremydi.
Onları görebiliyordum, sadece ben görebiliyordum. Bu bazen canımı sıkardı ancak asla yanlız kalmazdım. Herzaman yanımda olurlardı. Hatta sınavlarda kopya bile verirdi jeremy.
Ah henry.! Neler saçmalıyordu yine.
-sus
Dedim
-asıl sen sus

-
-
-

!Düüüüt!
- Ne var dıbınakoyim
Ah! Anlaşılan servise geç kalmıştım. Balkona çıktım
- sen git amca ben dolmuşla gelirim
Hiçbişey demedi direk gaza basıp gitti. Hiç sevmezdim servisçiyi çok paragöz bir adamdı.

-Oğlum
-Efendim anne
-Uyanamamışım kusura bakma
-önemli değil anne
Dedim ve anneme sarıldım. Annem bu hayattaki herşeyimdi. Babam ben küçükken annemi bırakıp kaçmıştı. Ben ve annemi yalnız bırakmıştı. Şerefsiz! Sonra annem tekrar evlendi. Ama o adama baba gözüyle bakamazdım.
-Al oğlum şu parayı
50 lira uzatıyordu. Cebimdeki paraları saydım
12 lira 75 kuruş
-yok anne gerek yok bak param var
-al oğlum al
-anne gerçekten gerek yok
Annem ani bir hamleyle parayı cebime sıkıştırıverdi. Gülümsedim, oda gülümsedi.
-hadi geç kalacaksın.

-
-
-

Gözlerimde bir çift el hissettim
-bil bakalım ben kimim.
Melisanın sesiydi.
-Melisa?
Ellerini çekti ve güldü.
-evet
 Yavaşça sınıfa doğ