+1
Şimdiden uyarıyorum, okumayan hiç kimse yorum atmasın. Ne kadar okuyup sıkıldığınız, uzun yazıları okumayı neden sevmediğiniz veya uzun yazı görünce ne hissettiğiniz gram umurumda değil. bırakın okuyan insanlarla muhabbetimizi tatlı tatlı yapalım, sonra dağılalım. ortamın apaçisi gibi "ooo kim okuyacak bunu kör olduummm" diye gelip kafa gibmeyin.
Grupta saçmalıklarını, hakaretlerini ve güneş gibi parlayan cehaletlerini saklamak için "troll yapıyordumm ciddi ye aldınız haaa" yazan geniş bir güruh var. bu tarz arkadaşların sayısı gitgide arttığı ve hem kendilerinin hem de başkalarının kafalarını boş şeylerle şişirdikleri için bu yazıyı yazıyorum. dikkatli okuyun, aptallığınızı ört bas edip kafa şişirmek yerine biraz kendinizi geliştirin, hiçbir yerden alıntı, yapıştır yapmadan kendim yazıyorum, sizin okumanız benim yazmamdan daha kısa sürecek, üşenmeyin ve okuyun. konumuz;
Trollük nedir, nasıl yapılır.
Trollük akımı edebi bir başkaldırıdır. Her ne kadar 4chanler, 9gagler üzerinden avrupada 2005yılı civarında ortaya çıksa da türkiyede bu akım 2009da başlamıştır. yaşadığımız coğrafyada her akım bir şeylere tepki olarak doğmuştur. ancak televizyonların teletex ekranından internete geçtiğimiz gün yepyeni bir dijital edebiyat ve sanal ortam kültürüne giriş yapmış olduk. bu girişi de epey bir süre memur zihniyetiyle yaşıyorduk. en radikal ve troll atası hareketlerimiz msnden titreşim yollamak veya saçma sapan avatar resimleri yüklemekti. bu kültür oturmaya başladıkça insanlar forumlarda sosyal alanlar yaratmaya ve bunları genişletmeye başladılar ki her kullanıcı kendine bir alan yarattığı için insanların kaynaşması da bu nedenle zor oluyordu. 2005 yılında sanal ortamın popülerliği genç nüfusa belirli alanları göstermeye başlayınca dijital edebiyat tam anlamıyla ortaya çıkıp yayılmaya başladı. nerede mi? 1999 yılında kurulan ekşi sözlükte. aradaki 6 sene boyunca sanal kitap değerinde olan yer üniversite gençliğinin popüler odağı olduğu 2005 yılında patlama yaşadı ve bir anda odak nokta oldu. sabit bir kültür, tek tip bir iletişim kurma şekli insanların kimliklerini saklamalarını ve anonim kalmalarını sağlıyordu. tek tipçi ekşi sözlük kurallarının yarattığı alan insanları rahatsız etmekten çok güvenli hissettiriyordu. çünkü o zaman internet bizim için hala daha bilinmeyendi ve bilinmeyen korkutuyordu, ta ki 2009 yılına kadar. 2009 yılında ekşi sözlüğün tek tipçi yapısından sıkılan bir grup kendi içinde örgütlenmeye başladı ve belki de ilk toplu troll saldırısı ile ekşi sözlüğe başkaldırdılar. yaklaşık 500 kişi eş zamanlı olarak noktalama işareti veya anlam bozukluğu olan cümlelerin silindiği bir sosyal ortamda saçma sapan şeyler yazmaya başladılar. 500 kişi aynı anda troll başlıklar açıp sitenin bütün işleyişini 2 saat boyunca bozdular. örgütlendiklerinde de aslında trollüğün manifestosunu yazmışlardı; "insanlara özelden mesaj atarak; biz insanız, herhangi bir düşüncemizin, fikrimizin ifade edilirken ki şekli bize aittir, denetlenemez." sanal ortamın ilk anarşist hareketi olarakta literatüre geçen bu hareket inci sözlüğün kurulduğu gündü. bu 500 kişi inci sözlüğü kurdu ve 1. nesiller olarak o tarihte göreceğimiz en sıcak en samimi, en sağlıklı sosyal ortamı kurmuştuk. benim nickim kanellos'tu. inci sözlüğün 1. nesli olarak 2011 yılına kadar trollük denilen şeyi ortaya çıkarıp uyguladık. içimizde politik bilinci olmayan, aşırı derecede tabuları veya zaafları olan hiç kimse yoktu. ekşi sözlükte başkaldırdığımız şeyin aslında televizyonların, gazetelerin olduğu her yerde olduğunu farkettik. aslında resmi dille o zaman tanışmış olduk. akabinde buna karşı örgütlenmeye karar verdik ve düzenli olarak sistemin toplumdan beslenerek ürettiği ahlak normlarına saldırmaya karar verdik. bu saldırılarımıza da trollük sıfatını koyduk. peki nasıl yapıyorduk?
örneğin gruptaki kadınların başlattığı bi trollük bugün hala bütün istanbul halkının hayatını etkiliyor. 8 mart emekçi kadınlar gününde bi kadın sözlüğe kadın cinayetleriyle alakalı başlık açıp bütün ülkeyi mora boyasak yine uyanmaz bu millet diye entry girmişti. aynı gün iett sitesinde yeni otobüslerin çıkacağını ve bu otobüslerin renklerinin halka sunulacağını söylemişti. renkler yeşil, mavi, sarı ve diğer şıklarından oluşuyordu. diğer şıkkının altında da kendimiz yazabiliyorduk. o gün başlattığımız iett trollemesiyle %80 oy üstünlüğüyle Diğer (mor) şıkkı kazandı ve hala daha senelerdir istanbuldaki iettlerin bir kısmı mor renktir. veya 3 sene boyunca her 1 nisanda harun abi operasyonu denilen bi abazan trollemesi şenliği vardı. insanları istiklal caddesinde mobese karşısında ellerinde çiçeklerle bekletip izliyorduk. kurbanlar da insanları taciz eden, sapıkça mesajlar yollayan tipler oluyordu. bu süreçlere kadar yaptığımız şeyin nedenlerini, amaçlarını saatlerce hatta günlerce oturup tartışıyorduk. trolleneni resmi ideolojinin bozulmuş bir kültürü olarak görüp bunu farklı yollarla insanlara gösteriyorduk. hayatımızı "giben" insanların yaptıkları şeyin ismini kullanmamızı ayıplamasını, ayrıca cinselliğin kötü bir şeymiş gibi küfür olarak kullanılmasını protesto etmek için 1 gün boyunca bütün facebooku küfür yuvasına çevirdik, hatırlayanlar vardır belki, facebookun çevirisi üzerinden türkçe dilini hackleyip her yere küfür eklemiştik; türkiyeden facebooka giren herkesin ekranında her yerde küfür yazıyordu; paylaş butonu bir küfürdü, ana sayfa başka bir küfürdü. merak edenlere onun da nasıl yapıldığını yorumlarda sorarlarsa anlatırım. kısacası bu trollük denilen mesele gerçek anlamda politik bir tepkiydi. propagandaydı.
ancak bütün bu olaylar ile başlattığımız sosyal alan bir çok insan tarafından duyulmaya başladı ve sözlük adminleri popüler olabileceklerinin farkına vardılar. bunun için televizyon kanallarına saldırmaya başladılar ki sözlüğün beyin takımı bunu hiçbir zaman desteklemedi. ancak bu olayların sonucunda 2014 başlarında sözlüğe ergenler dolmaya başladı ve sonunda da inci sözlüğü komple işgal etmiş oldular. bugün trollük yapıyoruz diyerek saçmalayıp milletin başını ağrıtan bu gerizekalılar aslında 2014 yılında inci sözlüğü ele geçiren embesillerin ve bunlara göz yumup polüler olmaya çalışan moderasyonun ürünüdür. konuyla alakalı merak ettiğiniz veya sormak istediğiniz şeyler varsa başlık altına yazabilirsiniz.