/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 951.
    +3
    ama ortaya yepyeni bir soru çıkmıştı bu sefer.. yepyeni bir "sorun"...
    cevaplanan sorum, yani "acaba ayşeni gerçekten sevmiş ve bana attığı kazık yüzünden mi böyle
    kötü etkilenmiştim? yoksa zaten benim tak yoluna giresim vardı da, bu olay bahanem mi
    olmuştu?" sorusu, nihayet cevabını bulmuştu..
    benim ayşeni sevdiğim filan yoktu beyler.. yani, sevmiştim tamam ama, öyle aşık filan
    olmamıştım.. sadece, biraz fazla hoşlanmıştım.. aşık olan alperdi.. onun, sinem e olan aşkı,
    katıksız, yalansız ve tamamen gönüldendi..,işte bu yüzden, kız ona hayatının kazığını dahi atmış
    olsa, başına kötü bir şey gelsin istemez, geldiğinde de üzülürdü.. zaten o olaylar neticesinde, en
    çok o üzülmüştü...
    oysa bana bakın! ayşen mutsuz olacak diye, neredeyse zil takıp oynayacağım!
    uzun süredir cevaplandırmaya çalıştığım, ama bir türlü objektif yaklaşamadığım bu soruyu,
    böylelikle ortadan kaldırmış oluyordum..
    hayır, ayşene en başında bile aslında aşık olmamıştım..
    ve evet, benim, içimdeki şerefsizi ortaya çıkarmak için sadece bir bahaneye ihtiyacım vardı ve,
    tıpkı franz ferdinand ın avusturya-macaristan tahtının veliahtını vurması, nasıl "sözde" savaş
    nedeniyse, ayşenin bana attığı kazık da, benim sözde bin olmaya çalışma nedenimdi..
    olmayan bir şeyi yaratmaya çalıştığım filan yoktu benim.. zaten olan, ama sevgi dolu aile ortamı
    ve iyi geçirilen bir ergenlik dönemi nedeniyle üzeri kapanan, körelen bazı özelliklerimi ortaya
    çıkarmaya çalışıyordum sadece..
    tsigalko bunca zamandır sadece özüne dönmeye çalışıyormuş...
    bu ani keşfimden ötürü, sevinsem mi, üzülsem mi bilemedim..
    ···
   tümünü göster