Ayhanla tanıştık falan bu antalyalı işte burayı da sevmiş. Bunla biraz sohbet muhabbet derken göl kenarında oturduk biraz hatta o gün instagramda fotoğraf falan paylaşmıştık.(yeni açmıştım hesabı amk biliyorum saçma bi paylaşım). Biz bunla gezerken fatih aradı eve çağırdı gittik falan sabah okul var vurdum kafayı zıbardım. Bi kaç saat uyuduktan sonra birinin dürtüklemesiyle uyandım baktım odanın ısığı yanıyor demek ki daha gece. Noluyoz amuha goyam dedim. Mübarek sabah namazı vakti geldi hadi sizi bekliyoruz dedi. Zar zor kalktım ayhanı da tekmeleye tekmeleye kaldırdım abdesti aldıkk safa durduk namazı kıldık geri yattık beş dakka sonra aynı lavuk yine dürtüyor. gene ne var dedim e kitap okumadın mübarek oku da geri yat dedi. Kafamı kaldırdım. Eğer 10 saniye daha bu odada kalırsan sana çok güzel seyler okutacam dememle gibiğim gitmesi bir oldu. Saat 8 e kurduğum alarmı bekleyerek uyurken 7 de biri dürttü. Gözümü açtım 3 oldu dürttüğünüz biraazdan ben birinizi düdükleyecem dedim. kalk hadi kahvaltı hazır dediler. ben gelmiyom siz yeyin dedim. kahvaltıya gelmeyene öğlene kadar yemek yok dedi. bi get la allasen dedim geri uyudum. 8 de kalktım alelacele duşumu alıp çıktım evden okula vardım ama ben üniveriteye bir hafta geç gidildiğini nerden bileyim amk. Ders progrdıbının resmini çekip geri eve geldim. Vurdum kafayı yattım hala yorgundum amk. Öğle saatlerinde biri dürttü. Ulan diyorum dürtmeyi ne çok seven insanlarmış biri de Luis diye seslenmez mi kaldırmak için falan derken tek gözümü açtım bi baktım huur cocuğu fatih