Kafamı ağacın diğer tarafından hafifce çıkarttım tek gözümle adamın olduğu ağacı kesiyorum. Karanlığın ve gece görüşümün bana vermiş olduğu avantajla ağacın kenarından sarkan dalı kırdım. Ve şaşırtmak amaçlı ileri doğru attım o oraya ateş ederken öldürdüğüm cesetlerin yanına gidip cesedi kendime siper ettim ve shotgunun tüm mermilerini adamın siper aldığı ağaca boşalttım zaten gerizekalı o kadar çam ağacı olmasına rağmen kavak ağacının arkasına saklanmıştı. ağaçın gövdesine saplanan mermiler çok fazla geçmeden ağacı bin kurusunun üstüne yıktı. Shotgunu yere bırakıp cesetlerden birinin keleşini aldım. Ve yürümeye başladım itin yanına giderken hırrrğrğrğr sesleri geliyor ağaç boynunu kırmış boğuluyor heralde. Direk kafasına bi mermi atıp Muratı aradım.

+Murat annemi ve paraları al arabaya zütür Cemalle Cengizede söyle içerden babamı çıkarsınlar bende mısır tarlasından patika yola çıkıp arabayı parkettiğimiz yere doğru gidiyorum. Aynı anda orda olmaya çalışalım çok fazla zaman kaybettik her an yakalanabiliriz...
-Tamamdır abi oldu bil.
+Hadi görüşürüz kardeşim yinede ayık olun sağa sola dikkat edin başımıza bi kaza zeval gelmeden kurtulalım bu işten daha çok işimiz var ardından telefonu kapattım ve hemen mısır tarlasına dalıp tarlanın sonundaki patika yola çıktım. Araca binip aracı eve doğru sürdüm yoksa yetişemeyecekler belli. Anamı yanıma aldım Murat, Cengiz, Cemal, paralar ve Babamın cesedini aracın arkasına aldık... Eve doğru gidiyoruz. Ana korkma herşey geçti biişey olmayacak Allahın izniyle dedikten sonra anamı eve bıraktım. Son kez babanı göreyim oğul napacaksınız onu dedi. Ana ben onu birazdan Muratın evine zütürüp yıkatacağım defnini kendi ellerimle yapacağım Allahın izniyle dinimize uygun bi şekilde merak etme. Ve mezarınıda bileceksin dedikten sonra Çok geçmeden Muratın evine vardık hep beraber saat zaten geceye geliyordu kimse yoktu hemen babamı araçtan indirip beraber eve aldık.