+21
-2
Hastaneyi hiç sevmem kimsede sevdiremezdi. Gitmek istediğim
son yerdi. Ama burdaydım. Babam cildiyeden numara aldı. Bir yarım saat bekledikten sonra sıra bana gelebilmişti. Doktor
bana bir baktı ve bunu
D: "Bunu krem felan kurtarmaz direk ilaç yazıyorum" dedi.
Tabi daha kibar bir dille.
Tedaviye başlamıştım. Bu arada yüzüm yavaş yavaş düzeliyordu. Her gün duduklarım kuruyor, Burnum kanıyordu. Gözlerim kuruyordu. ilk bir kaç ay insan içine çıkamaz bir durumdaydım. Yüzüm eskisinden daha kötü olmuştu.
O dönem boyunca sırf uyumak için okula geliyordum. En arkaya sıraya geçer, kafayı vurur yatardım. Ama üçüncü aydan sonra suratımdaki sivilciler gitmeye başlamıştı. Bu ilaç ilk aylar daha fazla sivilce yapıyor sonra azalıyor ve sonunda yüzünüz ilk doğduğunuz gibi bembeyaz oluyor. Bu süre zarfında tarzımda hiçbir değişiklik yapmadım. Ama sınıfımızda benimle hiç ilgilenmeyen kızlar ilgilenir olmuştu.
ilgiden kastım insan yerine koyup benimle konuşuyorlardı. Yani önceden yüzüme bakmazlardı. Çok şaşırıyordum, ne yalan söyleyim. Sınıfta Güzel kız çoktu ama bir Deniz etmezdi benim için.
Bu tedavimin dördüncü ayında sanırım tam hatırlamıyorum. Sabah sınıfa yine bir hışımla girdim. En arka benim mekandı, oraya kafayı vurdum yatıyorum. Biri omzuma dokundu. Burnum çok iyi koku alır. Güçlü bir kadın kokusu. başımı kaldırdım. Oha taş gibi bir kız.
B: "Bizim sınıftamıydı lan bu?" Dedim.
Yine aynı hatayı yapmıştım, içimden konuşamıyordum. Kız ufak bir gülümseme attı. Kaşlarını bükürek
Kız: "ya aslında ben yeni geldim. ve bir tek senin yanın boş müsade edersen oturabirmiyim?"
Üzerimdeki şaşkınlığı atmıştım. Hemen pancar gibi kızarmıştım.
B: "Tabi gel böyle" dedim. Yana kaydım kız oturdu. Elimi uzattım.
B:"Ben Alp dedim", kız sanki bu hareketi benim gibi birinden beklemiyordu.
A: "Aslı memnun oldum Alp" dedi.
O ders boyunca hiç konuşmadık. Bu arada Aslıdan bahsedeyim biraz. Boyu 1.70'i geçmezdi. Esmer tenli koyu kahverengi gözleri, beline kadar inen açık kahverengi saçları, inanılmaz fit vucudü ile bakılmıyacak gibi değildi. Giydiği eteğin boyu ve çoraptan bahsetmiyorum bile.
ilginç olan tarafı kokusuydu. Yapay bir koku almıyordum. Parfüm kullanmıyordu. Ama beni kendine çekiyordu. Tenefüs olduğunda sınıfın geveze bir kaşarı vardı. Koşarak bunun yanına gittim.
B: "Benim hakkımda kıza en ufak bir şey söylersen seni yolarım tamam mı ?" Dedim.
Kız şaşırmış bir şekilde
K: "tamam" dedi. Bilmiyorum kız çok hoşuma gitmişti. Ama kızın bana bakmayacağı kesindi.
Kızların bana karşı bir şeyler hissetmediğini biliyordum. En fazla arkadaş olarak göreceklerdi. Zil çaldı, yerime geçtim. Aslı sanki podyumda yürüyordu. Çok havalıydı be. Yanıma geldi oturdu. Elimi sıraya koymuştum. Elini elimin yanına koydu. Ama değmedi ellerimiz.
A: "Alp seninle konuşmam gereken bir şey var." Dedi.
Dedim aha sıçtım kesin öğrendi. Yüzümü düşürdüm.
B: "Konuşmak istemiyorum Aslı lütfen." Dedim.
Ve ve işte olan olmuştu. Elimi tutmuştu. Oha ne ara bu kadar yakın olmuştuk. B: "Bana acıyorsun değil mi?" Dedim.
A: "hayır sakın öyle düşünme ben sadece sana yardım etmek istiyorum."
Ben umutlu bir şekilde yüzümü kaldırdım.
B: "Nasıl?"
Tümünü Göster