/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +22 -2
    Hala elimi tutuyordu. Avuçlarım terlemeye başlamıştı. Aslı bunu farketmiş olmalıydı ki
    A: "en başta şu utangaçlığından kurtulman gerek" dedi.
    Bana neden yardım ediyordu ki? Bu kadar güzel alımlı bir kız bana yardım ediyor, benimle ilgileniyor neden? Kendime bu soruları sorup duruyordum. Ama cevap alamıyordum. Acaba diyordum hikayemden mi etkilendi ? Denize sinir mi oldu? En can alıcı soru ise acaba benden mi hoşanıyor? Hiç bir fikrim yoktu. Ama öğrenecektim. Hiç bu kadar terlediğimi hatırlamıyordum.

    Aslı bu halimi gördükçe gülüyordu.
    B: "Ne alaka be bi kere ben utangaç değilim" diye trip attım. Elimi tuttu. Kalbimin üstüne koydu. B: "Olum ne oluyoz lan dedim."
    ilk defa içimden söyleyebilmiştim. Aslı saçlarını arkaya attı.
    A: "Bu yüzden kalbinin ritmi bu kadar hızlı değil mi? Burdan bile duyabiliyorum. Deli gibi atıyor" dedi ve kıkırdadı. Haklıydı, kalbim Deniz elimi tuttuğundan beri bu kadar hızlı atmamıştı. iyice kızarmıştım. Aslı devam etti.
    A: "Biraz cesaret Alp birazcık."
    Yapamıyordum. Sen hem bu kadar güzel ol hemde benden cesaret bekle. Yok canım.
    B: "Aslında" diye söze girdim. "Ben korkak değilim. Hatta cesurum. Bir kez daha kandırılmak korkutuyor beni."

    Aslı elimi kendine doğru çekti.

    Şimdi göğsünün üstüne zütürüyordu. Yerin dibine girmiştim. Elimi hızlı bir şekilde çektim.
    A: "Ya ama versene elini sadece bir şey göstermek istiyorum.
    B: "Banane, banane"
    diye omuz silktim. Zorla elimi çekti. Kalbinin üzerine koydu. Bana karşın kalbi gayet ritmik atıyordu.

    Çok soğukkanlıydı. Böyle oluşu beni korkutmuyo değildi.
    A: "Bu hissettiğin şey senin düşmanın ve sen ölene kadar susmayacak. Onu sakin tutman senin elinde. Biliyorum ki şuan bana karşı çok güzel duygular hissediyorsun. Beni öpmeyi bana dokunmayı ve daha sayamadığım neler neler" deyip göz kırptı ve devam etti. Önce kalbini sonra başını göstererek
    A: " Ama burayla değil burayla hareket edersen sen kazanırsın. Şimdi doğru söyle. Kalbin ne diyor. Beynin ne diyor?"

    Önce yutkundum.
    B: "Kalbim seninle olmayı istiyor. Sana dokunmayı öpmeyi o doğal kokunu içine çekmemi istiyor. Bu anın hiç bitmemesi gözlerime hep kilitli kalmanı istiyor." Aslı bu kelimeleri duyunca bakışlarını kaçırdı. Ama kaçış yoktu. Yeniden o kahverengi gözler benimleydi. Ufak bir güldükten sonra
    B: "Beynim ise senin bana yardım edeceğini intikam almama büyük katkın olacağını, eğer kalbimin dediklerini yaparsam seni kaybedeceğimi söylüyor." Bakışlarını kaçırmadan
    A: "seçim senin Alp" kararını ver. Ben kendime söz vermiştim. Denizden intikamımı alacaktım.
    A: "Sanırım" dedim.
    Elimi saçıma zütürdüm kaşıdım. Elimle başımı göstererek buranın sözünü dinleyeceğim. Sanki bunu beklemiyordu. Benimle olmayı oda istiyordu. Yada ben kafamda kuruyordum.

    O gün bir daha bu konuyu açmadı. Ertesi gün sabah gelir gelmez yanıma geldi. Kalbi çok hızlı atıyordu.
    B: "Ne oldu?" dedim.
    A: "Alp sanırım aşık oldum lan" dedi.
    Hah iyi tak yedin Alp bir kız vardı, onuda elimden kaçırdım dedim. Aval aval Aslının yüzüne baktım.
    A: "Ee kim olduğunu sormayacak mısın?" Dedi.
    B: "istemeye istemeye kim bu şanslı çocuk" dedim. Bana baktı.
    A: "Sen"
    Nasıl lan nasıl ben. Bana aşık olunuyor muydu.

    Valla bilmiyorum ama benim kitabımdan o sayfa doğarken yırtılıp çöpe atılmış sanıyordum. Kalbim sanki yerinden çıkacaktı. Bu kadar hızlı çarptığını hatırlamıyordum, bile. Aslı bana baktı.
    A: "Sakin ol şimdi kalp krizi geçireceksin." Sadece senin be kadar utandığını göstermek hemde seni daha yakından tanımak için yaptım.
    B:"Böyle şaka mı olur Allasen" diye hayflandım.

    Şimdi karşımda gülme krizine girmiş bir kız duruyordu.
    B: "Bir daha bana böyle bir şaka yaparsan seni yolarım" dedim.
    Nedense sinirlenince yelloz gibi konuşuyordum. Arkama yaslandım. Aslının gülme krizini bitmesini bekliyordum.
    A: "Bugün bize gidiyoruz. Okul çıkışı bir yere kaybolma" dedi.
    Artık ne beynimle ne kalbimle düşünüyordum. B: "Resmen kız beni eve atıyo lan noluyo" dedim içimden.
    O gün akşama kadar Aslının azından laf almaya çalıştım. Ama ser verip sır vermiyordu. Okul bitti. Okulun bahçesine çıktık. Herkes ciddi anlamda bana ve yanımdaki güzel kıza bakıyordu.

    Aslı kulağıma eğildi. A: "Herkes sana bakıyor aman kızarma"
    diye dalga geçti.
    B: "Hıı çok komiksin canım" dedim.
    Ama yine pancar gibi kıpkırmızı olmuştum. Deniz geliyordu. Onlar bizden bir ders fazla görüyorlardı. Biz giderken onlar bir saat daha bekleyecekti. Beni görünce Ece yi dürttü. Şunlara bak der gibi. Yanımızdan geçerken
    D: "çok güzel seçim canım" dedi
    Aslıya bakarak. Tam gidip Denizin saçını başını yolacağım, Aslı elimi tuttu. Ne yapmak istediğini biliyorum.
    A: "Ama şimdi, değil" dedi. Aslıya sinirlli bir şekilde bakarak
    B:"ne zaman yolucam bunun saçını başını peki" dedim.
    Bana baktı.
    A: "Ne? Keşke böyle düşündüğünü bilseydim."

    B: "Sen ne sandın?"dedim. Kıkırdadı
    A: "boşver" dedi.
    Bir dolmuşa binip Aslının evine geldik. Ev müstakildi. Eve girdikten sonra anladım ki bunlar baya zengin.
    A: "Babam iki hafta yok, iş gezisi için Londra'ya uçtu." Ben dayanamayıp sordum. B: "Madem baban bu kadar varlıklı neden özel okula gitmedin ki?" Diye sordum.

    A: "Birincisi göründüğü kadar varlıklı değiliz. ikincisi zaten gittim ama bıraktım. Zaten ayrılma sebebim kendini beğenmiş, böbürlenen insanlardan nefret etmem."
    Ben onaylamak manasında başımı salladım.
    A: "Ee o zaman geç şöyle otur. Ben üzerimi değiştirip geliyorum" dedi. Kanepelerden birine oturdum. Etrafı incelemeye vakit kalmadan Aslı çıkagelmişti. Yok artık dedim. Ya bu kız kaşardı. Yada bana çok güveniyordu. Siyah kolsuz bir atlet altınada kısacık bir şort giymişti. Sütyeni belli oluyordu.
    B: "Azım açık kaldı bu ne kılık böyle kızım bizde insanız be.
    A: "Yaa" dedi, burun kıvırarak.
    Geldi kanepeye dibime oturdu.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster