-
1.
+43 -1Yüce, TDK'ya göre büyük, ulu, ulvi demek. Yucelestirmekte, büyütmeye bir mahsur yok. Zorunda mısın? Hayır degilsin. Lakin sorun buyutulmesinde değil. Sorun taşımadığı, kendine yük etmediği (neredeyse) ilahi anlamları yüklemeye çalışmakta.
Çok başarılı, çok zeki bir "insan" figürüne neredeyse hristiyanların Hz. isa'ya yükledikleri gibi bir anlam yüklemeye çalışmakta problem var. Yoksa M.Kemal Atatürk zaten çok büyük bir önder, çok başarılı bir asker ve siyasetçi. Senin sevmen ya da sevmemenle yuceliginden zerre kaybetmez.
Ama eğitim sistemimiz ve bundan beslenenler onyillardir adamcağızın sirtina öyle ulvi sıfatları yüklediler ki... Hesabını ahirette vermek zorunda kalırsa derdi büyük.
Aynı şey bugün Erdoğan'ı olduğundan büyük olarak gören hatta işi peygamber olmaya zütüren sapkınlar için de geçerli. Bu bir hastalık. Adamlar da ahir hayatlarında egolarini torpulemezlerse sirazeleri kayiyor.
Kantarın topuzunu kaçırmamak lazım. Her konuda... -
-
1.
+1Hayır, ben seviyorum. ideolojisine, misyonuna ve bunu yönetmek konusundaki başarısına bakılırsa zeki bir lider olduğunu anlamak çetin bir iş olmaz. Siyasi anlamda, bilime ve sanata bakış açısı anlamında büyük bir fikir babası hatta, ben bunları inan inkâr etmiyorum. Benim inkârım da bir şeyi değiştirecek güçte olmazdı.
Benim derdim, mukaddes kılmakta. Atatürk bile kendi bedeninden mütevazılığını, gerçekçiliğini göstererek naçizane diyerek dem vurur. Bu onu amacında samimi bulmama neden olmuştur hatta. Atatürk'ün ırkçı olduğunu da zannetmiyorum okuduğum kadarıyla. Bu insanlar, Atatürk'ü sevdiklerini iddia edip nasıl onun sözlerini saptırabiliyorlar? Bu ne biçim, ne çirkin bir sevmek? -
2.
0Hayır? Neye hayır? Sevmiyorsun da demedim ki. Sevip sevmemenin önemi yok büyüklüğü açısından dedim.
Irkçılıkla da ilgisi yok. Siyasi basari için ve toplum pgibolojisini yönetebilmek açısından birkaç tane harç vardır kullanılan. Ya din, ya milliyet, ya tarih... Belki birkaç kavram daha ekleyen çıkar.
Atatürk bu harçların hepsini istediği, işine geldiği, fayda sağladığı ölçüde gayet pragmatik biçimde kullanmıştır. Kullanmalıdır da... Yoksa Ortadoğu devletleri gibi şimdiye dek elli kere parçalanmıştı bu devlet. Bu devletin özünde parçaların birbirlerine karşı mücadelesinin doğurduğu denge değil, birlik olmanın sağladığı güç vardır. Yoksa o dengenin bozulduğu Ortadoğu ve Yugoslav ülkelerindeki durum ortada.
-
1.