0
Kısa ve net bir şekilde "Merhaba." dedi ve devam etti:
-Bazen, bırakıp her şeyi gitmek istediğin oluyor mu?
-Hayır.
-Benim oluyor. Bırakmak istiyorum artık. Hayat, efendim, artık anlamsız geliyor. Yanınızdan kalkıp beş adım attığımda şu köşeden birinin kafama tabanca yardımıyla bir kurşun yerleştirmeyeceğinin, hatta sadece bir kurşunla yetineceğinin hiç garantisi yok.
-Ama şu anda hayattasın değil mi?
-Sanırım.
-Hepimizin yaşadığı sıkıntılar var. Görüyorsunuz, ben de yalnızca bir dilenciyim. insanlar sadece etiketinize bakıyorlar bugünlerde. Ne olduğunuzdan çok, ne gördüklerine bakıyorlar.
insanlar, efendim, değişmiyorlar. Özellikle de amacınızın onları değiştirmek olduğunu anladıklarında. Nedeni vardır ya da yoktur, bilemeyeceğim. Lakin hayat gerçekten boşa harcanamayacak kadar değerli, yaşamaya değecek kadar güzel, kolayca geçip gitmeyecek kadar da çetinceviz.
Raskolnikov, düşünüyordu. Aslında dilenci ona düşünmesi için zaman vermişti.
-Ne yapacağını bilmiyorum, ama bir şekilde öğrenirim. Karar senin. Yine de hayat yaşamaya değer, her ne olursa olsun.