Okul yeni açılmıştı. Sınıfıma gidip arkadan bir yere oturmuşum. Genelde arkaya otururdum zaten. Derslerim iyi değildi çünkü anlayamıyordum. Pek güçlü veya yakışıklı da sayılmazdım. Hep ezilmiştim. Ama artık yeni insanlarla beraber yeni bir sayfa açmıştım. Artık utangaç biri olmayacaktı. Kendine güvenen, sosyal biri olucaktır insanların karşısında.

Dersin öğretmeni geldi sınıfa. Önce kendini sonrada bizi tanıttı. Sonrada serbest bıraktı. O sırada etrafıma bakıyordum ve onu gördüm. Çok güzeldi. Konuşmak istedim ama işte özgüvenin yoktu dedim ya. Diğer erkekler konuşuyorlardı. Onların yanına da gitmek istemedim. Oturup öylece bekledim. Birkaç gün fazla konuşmadım. Yanımda gelenler oldu ancak fazla takmadım. Nasıl olsa beni ezeceklerdir diye düşündüm. Kantin'den su almak için indim ve on gördüm. Birden şaşırdım ve donup kaldım. Kendimi toplayıp sınıfa doğru gittiğimde artık çok geçti çünkü çoktan beni fark etmişti.

Derste bu tarafa bakıp duruyordu. Teneffüste yanıma geldi. Adımı sordu falan. Benimle sohbet etmeye çalışıyordu. Ben ise onu susturmaya. Hayatımda hiç biri benimle böyle konuşmaya çalışmamıştı. Dedim ya ben hep dışlanmıştım. Bir süre konuşup gitti. Benden bir şey olmayacağını anlamıştı. Bir sonraki gün cesaretimi topladım ve ben onun yanına gittim. Bir süre konuştuk. Her ne kadar ne diyeceğimi bilemesem de bir süre konuşmayı başarmıştım. Bu ilk konuşmamdan sonra devamlarını da getirdim. Bir süre sonra arkadaş olduğumuzu fark ettim. Birlikte dolaşıyor, vakit geçiriyorduk. Eğlenip gülüyorduk. Bir şeyler yapmalıydım yoksa bana karşı tutumları değişicekti. Ben arkadaş hatta kanka olmuştum ancak bunu hedeflemiştim. Ben sevmek, sevilmek istiyordum.

En sonunda cesaretimi topladım ve onu sinemaya çağırdım. Yalnızca o ve ben. Kabul etti ve gittik. Gitmeden önce öyle heyecanlıydım ki. Stresliydim ve gergindim, üstelik çok heyecanlıydım. Bana ayrıca parada gerekiyordu. Babamdan istedim. Önce 50 TL verdi. Biraz daha isteyince şaşırdı ve sorgulamaya başladı.