Uyanmadan yatayım tekrar yanına. Evet iyi bir uyku çekme vakti.

Saat 11.00

Melisa'nın telefonunun sesiyle uyandık. Arayan numara bilinmiyordu. Cevap veren Melisa ise telefonu elinden düşürmüş hıçkırıklar içinde kalmıştı. Hemen cezaevine koştuk ama giderken tek kelime etmedi, sürekli ağladı Melisa. Allah allahh... Ne olmuştu ki acaba? Oraya varınca acı gerçekle karşılaştık, hem erkek koğuşunda hem de kadın koğuşunda cinayet işlenmişti. Ölenler ise Melisa'nın anne ve babasından başkası değildi...

Annesi uykusunda yastıkla boğulmuş, babası ise uzun bir telle tuvalette boğularak öldürülmüştü. Ah Melisa...

Polislere göre cinayetler Melisa'nın babasının kumarda borçlandığı kişilerce işlenmişti. Güzell...

Ve bir diğer güzel şey ise çok genç oldukları için Buse ve Hamza'dan hiç şüphe edilmemesi...