/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 151.
    +26
    Kilesinin içerisin de uçuşan siyah ve beyaz çarşaflı varlıkları görmüştü. Gözünden bir damla süzüldü, korkudan beyni karıncalanıyor, vücudu verdiği emirlere uymuyordu. Kaçmak istiyordu sadece koşup kaçmak. Bu kızda onlardandı biliyordu, ama seviyordu, aklından çıkaramıyordu. Emel, Akın'ın yanına gelerek;

    Emel; Demek benim hayatımı çok merak ediyorsun. Anlatacağım eğer ondan sonrada hala beni takip edersen sana yapılabileceklerden ben sorumlu olmam. Akın konuşamıyordu, sadece ufak bir kafa sallayarak olur diyebildi.

    Emel; Bu kilise sizin söyleminiz ile biz cinlere ait, kilisenin de isminden anlayacağınız gibi biz Laher topluluğuna ait, bazılarımız beyaz, bazılarımız siyah oluruz. Siyahlar normal cin kabiliyetlerine sahip olurken, biz beyazlar bir insan olarak görünüp, yaşayabiliriz. Yıllardır bu kilisedeyim sıkılıp bu topraktan olan bedeni ele geçirdim. Her gece burada eğlence düzenleriz, biz ne savaş isteriz nede topraktan gelenler ile ilgileniriz, fakat bizi rahatsız ederlerse nefretimiz den kurtuluşları yoktur. Yıllar önce gelen o yaşlı papaz ve arkadaşları gibi. Ona buranın bize ait olduğunu söyledik, o ise buranın insanlara ait olduğunu söyleyerek bize saldırdı. Nefretimizi en ağır şekilde yakından tattı. Şimdi benden uzak dur.

    Akın hareket edemiyordu. Burnundan gelen kanın yere damladığını gördü. Işıklar yanıp sönmeye, varlıklar ise raks edercesine eğlenmeye başlamıştı. Akın gözlerini açtığında elinde fener vardı. ilk aldığı yerdeydi bir şey olup bayılmış mıydı? Az önceki olanlar gerçek değil miydi? Odasına geçip kendini kitledi kafası tamamen karışmıştı. Çıldırmak üzereydi, etrafa eşyaları atıyor içi içini yiyor, korkudan en ufak seste bile irkiliyordu. En iyisi bu işlerden anlayan birine danışmak olduğunu düşünerek. internetten metafizik uzmanlarını araştırmaya başladı. Birini buldu saat kaç olursa olsun telefonum müsait yazısına güvenerek çekinmeden aradı. Telefon açıldı. Aradığı hocanın ismi Salih'idi.

    Salih; Alo, buyrun!

    Akın; Merhaba Salih Bey, ben telefonunuzu internetten buldum mümkünse bu dünyevi dışı varlıklar ile ilgili bir sorunum var yarın görüşebilir miyiz?.

    Salih; ''Trabzon'da mısın? Başka bir yerden mi geleceksin?

    Akın;
    Trabzon'dayım Salih Bey, öğrenciyim lütfen yarın görüşelim çok ama çok önemli

    Salih;
    Tamam evladım, yarın mesaj atacağım adrese gel görüşelim.''

    Telefonu kapattıktan sonra içi birazda olsa rahatlamıştı. Yarınki buluşmayı düşündükçe uyuyamıyor, odanın kitli olup ışığın açık olması ise korunduğunu düşünmesine neden olarak rahatlıyordu. Bir süre sonra uykuya daldı.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster