Sonra arabaya bindim ve köy yolundan cideye inmek istedim o yoldan da ilk defa karanlıkta iniyordum biraz garip hissetmeye başladım. Sonradan farkettim ki yanlış yoldan gidiyordum 1 km gittikten sonra araba ıssız bir yerde durdu. tanrının cezası arabanın benzini bitmişti hâlbuki babam hep dolu tutardı depoyu. Ayıların çok bulunduğu bir bölgede olduğumdan dolayı arabadan çıkmaktan çekiniyordum . Acikmaya başladım sonra aklıma babamın mangal zulasi geldi ve dua ede ede bagajı açtım ve bir poşette Konserve vardı içinde ton balığı vardı sonra diğer poşetlere baktım ve bir şey bulamadım sonra arabadaki mini buzluğa baktım ve bir paket köfte ve kanat buldum. Hemen arabanın akusunden fazla yemeden mangalı kurdum ve doyacagim kadar yemek yedim sonra kozu döktüm ve mangalı katlayıp bagaja koydum gece burada kalmaya karar verdim ve arabadaki kilimi battaniye olarak kullandım arabanın içinde derin bir uykuya daldim. Kuşlar ötüyordu rüzgar esiyordu ve ağaçların arasından geçen güneş ışınları gözüme çarpmaya başlamıştı. Uyandım kilimi kaldırdım ve arabadan indim ama bir şey olduğunu farkettim yol asfalt değildi ama akşam net gördüğümü hatırlıyorum yollar asfalttı bu işte bir gariplik vardı sonra biraz da etrafima bakindim ve olduğum konuma araba girmesi biraz mantıken imkansız sayılırdı delirmeye başladım. Hemen arabadan bıçak aldım ve yürümeye başladım en azından bir ev bulsaydim rahat edecektim ama 20 dakika gezmemin ardından ormanın içinde olduğuma kanaat getirdim arabaya doğru gidiyordum. Birden ayağımdan birşey beni çekti ve baş aşağı büyük bir ağaçtan sallanıyorum bir anda etrafimi mızraklı ilkel insanlar sardı ve bunların ne olduğunun farkına vardım bize tarih dersinde öğretilmeyen bir kabileydi...