+2
-2
geçmişte bırakamadıklarım yüzünden beynimi susturamıyorum. senelerdir bir tak çukurundayım ve her gün sıçarak takların içinde boğuluyorum. her hatamın farkındayım. keşke demek saçma geliyor. problemlerim var evet benliğimşn parçası olan problemler ve problerime çözüm bulamıyorum gerçi çözümü olsa da çözebilecek gayreti gösterebilir miyim onu da bilmiyorum. bazı sabahlar kalkıp söylediklerimi ve düşüncelerimi çiğneyerek belki onursuzca bile olsa çözmeye çalışma hevesi geliyor ki bir bardak çayıma eşlik eden sigarayla beraber sönüp gidiyor. gelecekte bir nebze bile olsun yüzümün güleceğini hayal edemiyorum bile. çok doğruymuşum gibi çevremdeki insanların problemlerine çok isabetli çözümler bulabiliyorum da neden bu haldeyim anlayamıyorum. sevgilisine verdiği değeri göremeyip ayrılan insanlara veyahut sevgisine karşılık görememiş insanlara dönüp "sana yaşattıklarının farkına var ve yeni insanlara yönel elbet onu unutacak ve ağladığın zamanları gülerek hatırlayacaksın" dediğim halde 5 seneyi deviren ben adını duyduğumda veya efkarlı bir şarkı dinlediğimde mahvoluyorum. bundan sonra onunla olma gibi bi isteğim yok ki zaten ne kadar istesem de olmaz ama bazen her şeyin doğru şekilde ilerlediği ve yanımda olduğunu hayal etmekten kendimi alıkoyamıyorum. hayatımda beni üzen beni içten içe bitiren dertlerimi en yakınıma bile anlatmıyorum. yüzüm gülmüyor mu tabi ki gülüyor ama saman alevi gibi sönmesi kısa sürüyor. sürekli kafamda bu hayatta ne varsa sorguluyorum. insanları anlamaya çalıştıkça aslında insanların ne kadar gri olduğunu anlıyorum. hiçbir insanın çevresinden bağımsız bir karakteri olabileceğini düşünmüyorum. yani illa o çevrede yetişen birinin o çevreyle aynı özellikte olması gerekiyor gibi bişey çıkmasın bu söylediklerimden bazen ters de tepebilir. ondan sonra yani 5 seneyi aşkın bir süredir kadınlardan soğudum ve bu sürede akrabalarım dışında oturup veya sosyal medyada bir kızla muhabbet ettiğim olmadı diye hatırlıyorum. kadın erkek ilişkisindeki o yapaylıktan iki tarafın da kendisini üst perdeden lanse etmesi tahammül edemediğim bir gerçek. erkeklik hormonlarının verdiği azgınlık var tabi ki ama bunu çavuşu tokatlamakla dizginliyorum. hani etrafımda dolaşan kızlar var da gibmiyorum abi gibi bi durumum da yok onu söyleyeyim bir kadının beni arzulayabileceğine inanmıyorum zaten ama bir hayat kadınına gitmeyi de hiç aklıma getirmedim. okuduğum yazılardan ve izlediğim şeylerden de etkilenip nasıl bu duruma geldikleri hakkında düşündüğüm için bana bir hayat kadınıyla birlikte olmak çok aşağılık bir durum gibi geliyor. 1 2 senedir hayatımda bir mucize olacak veya biri gelecek bana bir yol gösterecek ve beni onu izleyeceğim de bulunduğum durumdan çıkacağım diye ardı arkası olmayan bir ümidin peşindeydim ki yazdıklarımdan da anlamışsınızdır bu düşünceden vazgeçtiğimi. bunu neden yazdım bilmiyorum. bi sözlüğe gireyim dedim sonra buralara kadar geldim. sizden de bişey beklemiyorum yanlış anlamayın. bu tip bi yazı okusam yazan kişiyi düşüncelerinden vazgeçirmek için bişeyler yazardım diyorum ya herkes için bi çözümüm var! yineliyorum sizden çözüm beklemiyorum sadece yazmak istedim. büyük ihtimalle zaten kimse bişey yazmaz yazanlar da bu ne kadar uzun entry okuyan maldır falan yazar veya küfür eder. öyle bir çıkmazdayım ki çarenin olmadığını bilmek beni boğuyor. ağlamayalı baya oldu ağlayamıyorum. defnedildiğim tarih mezar taşında yazacak ama ne zaman öldüğümü kimse (buna ben de dahilim) bilmeyecek.