+1
Uzun şekli ise:
Ak inanca göre insan Tanrı'nın evladıdır. Çünkü onu, O yaratmıştır. insanlık 9 kardeş şeklinde hasıl olmuştur. Tanrı'nın üç oğlundan biri olan Bay ülgen'in 9 oğlu, kazık yıldızından yerin göbeğine yani Altay'a inmişlerdir. Bu 9 kardeşin akrabaları çoğalınca, bütün dünyaya dağılmışlardır. Bunlardan birisi uzakta ölünce, getirip Altay'a gömmüşlerdir. Bu nedenle Altay sahrası, ölenler ile doludur. Yani Hunlar, iskitler, döneminde ölenlerden buraya getirilip burada toprağa gömülenler de vardır. Bu mekanda, etrafta aydınlık veren dağların en üst kısımlarında Gök Tanrı'ya tapınanlar oluşmaya başlamıştır.
Ak olmak hayatın başlangıcıdır; bu ak süttü, ak alemdir ve her şey aktan başlar. Ak'tan başlayıp ak'a dönülecektir.
Çok zor ve karanlık dönemlerde, milletin hayatında kara kış başladığı dönemlerde, bizim kavmimizin bildikleri göklere doğru yeniden yükselir. Böyle durumlarda Tanrıcı inanç, bizim ruhumuzun koruyucusu olmuştur.
Var Oluş Aktır. Var oluş aktan başladı ve şimdi Ak renge dönüş olmalıdır. Evren, ak ışıktan var olmuştur. Jang din değil dinin üstünde bir inançtır. Ruhtur, algılama biçimidir, örftür, adettir. Yani Ak Jang, Ak inanç, Tanrıcılık, bir din değildir. Yaşamın Ta kendisidir. Cürümdür, hayattır. Din olsa Hristiyanlık'a, islam'a denk olur. Bu onların üstünde onları birleştiren bir şeydir. Zaten Türk'ün yaşamında maddi hayat ile manevi hayat ayrı değildir. Tanrıcılık din değil, yaşamdır dedik. Yaşam da başka başka olur. Her kişinin cürümü, hayatı, yolu başkadır. Birbirine denk olan kadınla erkeğin bile bir cürümü olmaz.