0
Herkes modern iken neden 80'lerde kalmayı seçtin Lightbringer?
Onu bir iş gezisinde gördüm. Tokyoya yaptığım hatırlayamadığım bir milyarıncı seyahatimde o umursamaz bakışları ile çakmağımın olup olmadığını sordu.
O günde o andan beri o da ben de bakışlarımızı gizlemedik birbirimizden.
Beni tekrardan Turn It Intro Love dinlerken yakaladı.
Kendi kendime dedim.
Bu kız seni istiyor Lightbringer!.
Çıkılta bir kadeh birşeyler içip içemeyeceğimizi sormak için sabırsızlandım. Ama onu 5-6 arkadaşı ile beraber imzaladıkları anlaşmayı kutlamaya giderken gördüm.
Kendimi hayatlara misafir olup bir süre sonra kaybolan bir karakter gibi hissettim.
Hoşçakal Beyaz mutsuz kahverengi saçlı fıstığım.
Bir daha bu şirkete gelmeyecektim.
Kiralık aracıma binmek için otoparka gittim beyler.
Her zamanki gibi taktan w.Diplomattan bir tane yaktım.
Orada karşılaştık.
Nereye gittiğini sordum istemeden çıktı ağızımdan.
Anahtarları yukarıda kalmış. Birşeye ihtiyacı olup olmadığını sordum.
Süt kokulım sıkıntı olmadığını söyledi. Utangaç tavırlarla kafasını çevirdi
Bugün son günümdü gencolar. Burada işim bitmişti.
Seslendi arkamdan. Bir döndüm ama o dönüşü hayatımda kimseye.. Tamam belki bir kadına yapmıştım.
Döndüm.
Evet dedim?
"Sizinle Çalışmak bir zevkti" dedi.
Gözlerindeki o arsız azgın ciksi çekici utangaçlığı ve isteği hissettim.
Gülümsedim. Kafamla selamladım onu ve arabama bindim
Gün batımına sürdüm beyler... Bir daha görüşmedik onunla.
Hoşçakal