-
1.
0kurmak, tesis etmek; saptamak, tespit etmek, tayin etmek; yerleştirmek; tanıtmak, kabul ettirmek; (kiliseyi) resmileştirmek. He has established himself in business Ticaret hayatına atıldı. established church hükümet tarafımdan resmen tanınmış olan kilise .
establishment (i.) kurum, muessese mağaza, fabrika; belirli bir amaç ile teşkil edilen heyet; kanunen tesis; hukumetin kiliseyi resmen tanıması; tesisat; iş, evlilik veya hayatta güven verici bir durum. the Establishment (toplu olarak) ileri gelenler, slang kodamanlar.
-
acayip ve tuhafin nicki mi degismiz
-
saksocektiren
-
millet tepki verdikten sonra
-
acayip tuhaf ve yamuk
-
varlıklı bir bin lazım
-
en sonunda dayanamayıp bıçaklıyordu
-
saç serumu kullanmak lazım abi
-
bazı şeyleri başınıza gelmeden anlayın lan
-
yerli ve milli vaciş
-
giden kız gittiği gün bitmiştir aga
-
cilalı ibonun
-
banana koy anana
-
yangınlar gerçek değilmiş
-
lan bu ozgur ozel her gun bagiriyor
-
sözlüğü timarhaneye döndürdüm
- / 1