hikaye var piçler koşun amk

neyse b eyler günler geçiyodu... kilise hikayesini okuyanlar istanbulda son günlerimdeki zorlukları iyi kötü bilir... o hikayede anlatmadığım en büyük sorunsa yıldızdı... her geçengün daha beter oluyodu... tedavilerden kaçıyodu... anateme yatırdık son çare... bi gece hastaneden kaçmış... taksime gitmiş... bende her zamanki gibi mekandayım... meğer benden önce gelmiş mekana benim haberim bile yok... kadınlar tuvaletinden bi kadın çığlık çığlığa çıktı... hemen çalışanlar falan girdi içeri bi kız çıkardılar... o an gördüğüm manzara beni şok etmişti... yıldız 2 kişinin kucağında kendinden geçmiş baygın yatıyodu... hemen fırladım aldım kucağıma dışarı çıkardım... ambulans çağırdık hemen... o esnada o 2 huur çocuğunu gördüm barda... sizin yüzünüzden oldu lan huur çocukları... ananızı siikicem lan sizin diye bağırarak afırladım birden... masanın nbirinden kaptığım dolu efes şişesini birinin yüzünde patlattım... yüzünde kırılan şişeyle elemanın suratu yarık-kan-cam kırığı içinde kaldı... o yerde kıvranırken ötekine atladım... elemanı deske yatırıp gırtlağına sarıldım... öldürücem ya kafaya koymuşum... birden kafamda bi sandalye patladı... o demir sandalye yamulmuş resmen... elemanın üstünden dengemi kaybedip düşerken kalçamda bi acı hissettim... pekekentin biri takmış kelebeği... kemiğe kadar dayanmış amk canım nası yanıyo anlatamam... o sırada bi hengame oldu polisler geldi beni bıçaklayan eleman kaçmış... yıldız için gelen ambulansa bindirip zütürdüler bizi...