1. 76.
    0
    kız çocugu cafeye zütürdü. denize nazır girişinde sarmaşıklı bir kapısı olan yosun kokulu güzel biryerdi. gene denize karşı bir masa seçip oturdu. denizin kokusunu içeni çekti genç adam. başka hiçbirşeye benzetemedi bu kokuyu. derken garson yanaştı masaya top sakalı kısa boylu genç biriydi.
    -ne alırdınız?
    -yine kahve içicez galiba. deyip güldü
    -tabi neyli olsun
    -fındıklı.
    -hemen getiriyorum. dedi garson ve adisyonu masaya bırakıp uzaklaştı. kız konuşmaya başladı:
    -hemen konuya girmeyliyim yeteri kadar zaman kaybettik. senin hafızanı kabettiğine yürekten inanıyorum ve sana yardım edeceğim. artık en yakınındaki insan tek arkadaşın benim. benden başkasıyla irtibata geçmeden önce de bana danışmanı istiyorum.bi süre benim kontrolümde olup alışmanı sağlayacağım. bunları yapacağıan söz veriyor musun?
    -başka şansım var mı?
    -tamam. öncelikle bana kız diye seslenmeni istemiyorum adım burçin ve senin bir adın yok. sana ölen babamın adını koymak istiyorum müsadenle. zaten dünya üzerinde şuan bildiğin tek isim benim ismim oldugundan seçim yapmak isteyecegini de sanmıyorum. bundan sonra adın hakan. sana hakan diye hitap edeceğim ve herkes seni hakan diye bilecek. seni kendi nüfusuma yazdıracağım. nüfus müdürlüğünde tanıdık arkadaşım var seni benim kardeşim yapacağım. zaten anam babam vefat ettiğinden bir sorun yaşanmaz. sana bir kimlik vereceğim ve ömür boyu üzeri...
    -kahveleriniz geldi. deyip kupa içindeki fındık kokan kahveleri masaya bırakarak başka isteiğiniz var mı? diye sordu
    -hayır teşekkürler diye nazikçe reddetti garsonu.
    ···
   tümünü göster