1. 76.
    0
    -eee... deyip biraz düşündü burçin. çünkü 34 senelik hayatımda hiç heyecan yaşamadım. pgiboloji okuyorum yüksek lisans yaptım. fakat hayatım hep kuru geçti. zevk alamadım yaşamaktan. hergün okula gidip geldim.ne bir çılgınlık ne bir başınabuyrukluk yaptım ve artık bişeyleri değiştirmek isterken sen geldin. sana temiz bir sayfa açarak aslında haytta yarım bıraktıklarımı yapmak isteiklerimi yapıyorum. benim ekgib yanlarımı seninle tamamlayacağım. seni kullancakmışım gibi sanma sakın. sadece açıksözlü olmak istiyorum.hep hatlar yaptım sürekli. hiç evlenmedim ve çocugum olmadı. bari sana tecrübelerimi aktarıp şu dünyada işe yarar bişey yapmak istiyorum. deyip gözleri sulandı. hakan ellerini burçini gözlerine zütürüp yavaşça sildi akan 1 damla gözyaşını ve

    -birlikte olacağız.sen bende yapamadıklarını.ben sende hayatı öğreneceğim.
    -çok teşekkürler. hayatımdaki en yakın insanın 34 yaşında edindiğim hafızasını kaybetmiş biri olması biraz mağrurluk yaratsa da temiz bir sayfa açtım hayatıma.der demez hakanın aklına sormak istediği bir soru geldi.
    -sana birşey soracağım ama lütfen küçümseme
    -ne küçümseyeceğim canım buyur söyle
    -bu televizyon dediğin şeyin içine insanlar nasıl giriyor? diye sorunca burçin çok yüksek bir kahkaha attı ve yaklaşık 1 dakika sürdü. sanki hayatında gülmediği her snaiyenin acısını çıkarıyor gibiydi.
    -küçümsemeyeceğni söylemiştin.
    -ahaha... yok canım küçümsemiyorum sadece eski filmlerdeki gibi oldu da. insanlar içinde değil. elektrik denen birşey var.bir enerji.o enerji ile yayın benim televizyonumda görüntü olarka oluşuyor. aslında o gördüklerin daha önceden çekilen görüntüler yani insanlar bişeyler yapıyor bir makina bunları kadediyor ve benim telvizyonuma gönderiyor bende onları izliyorum.
    -anlayamadım ama zamanla kavrarım umarım.
    -hee bu arada sana en önemli şeyi söylemeyi unuttum. dedi burçin ve hakan heyecanlandı...
    ···
   tümünü göster