-1
5) Kısa sürede zengin olma isteği/hırsı
Birçok bahisçi küçük masraflarla hayatlarını değiştirecek , büyük getiriler sağlayacak bahisler peşinde koşmaktadır. Bürolar sizin bu açığınızı çok iyi biliyor ve sizi bu yönde bahisler yapmanız konusunda cesaretlendiriyor. Küçük miktarlar riske ettiğiniz yüksek oranlı kombinelerden bahsediyoruz.
Profesyoneller ise çok nadiren kombine bahislere para ayırırlar. Birçoğu sadece tekli seçimler ile kombinelerden uzak durur. Bürolar kurnazca isimlendirdikleri değişik türden kombine olanaklarıyla ( Lucky15, Yankee, Goliath vs.) sizi bu yönde bahis yapmaya teşvik ederler, unutmayın kombinenize eklediğiniz her seçim büroların kar oranını arttırır ve bu sadece onların işine gelir. Tabii ki oran yükseldikçe sabit riskle kazanabileceğiniz olası getiriniz de artacaktır ancak uzun vadede kasası yavaşça eriyen yine siz olacaksınız.
Eğer doğa üstü güçleriniz yoksa ya da çok çok şanslı bir insan değilseniz hangi tür kombinelerin daha faydalı olduğunu tartışmak zaman kaybından başka bişey değildir. Tekli bahisler çoğunlukla en mantıklı seçenektir.
Bahis işine kısa zamanda zengin olabilme yöntemi olarak yaklaşamazsınız. Bahiste başarı için uzun soluklu düşünmek şarttır. Hangi büroya giderseniz gidin, özel promosyonların çoğunda minimum bir oran ya da kombine şartı arandığını göreceksiniz. Bahis büroları sizden kombine bahisler yapmanızı beklemektedir, çünkü siz kombine yaptıkça onların kar oranlarındaki artış hız kazanmaktadır.
6) Disiplinden yoksun olmak
Para kaybetmenize sebep olan hobinizi kazançlı bir uğraşa çevirebilmek için aşılması gereken en güç engel disiplinsizliktir. Bahis büroları da bu durumun farkındalar. işte bu yüzden hemen her büroda, lotolar, top oyunları, kart oyunları, adını bile duymadığınız liglere, yarışçılara açılan bahisler, ve hatta sanal yarışlar müsabakalar yer almaktadır.
Birçok bahisçi sadece heyecan olsun diye anlamsız oyunlara dahil olurlar ve sonunda kazanan yine bürolar olur. Yukarıda bahsi geçen oyun türlerinde çok çok nadir olarak kazananlar olacaktır bu da sistemin büroların istediği şekilde işlemesine yol açmaktadır.
Bu tuzaklara düşmeyecek kadar becerikli usta diyebileceğimiz bahisçiler bile zaman zaman bu tür yanılgılar içine girerler ve çok çaba sarfederek sahip oldukları kazançlarını eğlence uğruna bürolara teslim etmektedirler.
Yeri geldiğinde bahis yapmamak disiplin gerektirir. Doğru olmayan ya da hakettiği değerden düşük orana sahip bahisten uzaklaşmak için disiplinli olmalısınız. Eğlence amaçlı gereksiz bahisler yapmamak için disiplin şarttır. Paranızı cebinizde tutabilmek için disiplinli olmaktan başka çareniz yok.
Bahisçiler çok çeşitlilik gösterir. En keskin , akılcı tabir ettiğimiz bahisçiler bile disiplinsizliğin sebep olduğu tuzaklara düşebilmektedir. Kazançlı bir periyodun ardından, bu kazancı nasıl elde ettiklerini unuturlar, aşırı güvenin getirdiği tembellik ve disiplinsizliğe teslim olurlar.
Uzun vadede başarılı bir bahisçi olabilmek, akıntıya karşı yüzmeye benzer. Olduğunuz yerde kalabilmek için çok çaba sarfetmelisiniz, çok çok daha fazla çaba ise ileri hareket edebilmeniz için gereklidir. En ufak bir gevşeklik ya da rahatlama hissi sizi başladığınız noktaya ya da daha kötü durumlara sürükler.
7) Duygular
Bahis yalnız oynanan bir oyundur. Aynı zamanda ustalık gerektirir. Duygular birçok yolla başarıyı sabote eder. Kendinizi rahatlatmak amacıyla koyun gibi düşünmek gerekirse, hatalı olduğunuzda bu sizin suçunuz değildir, çünkü herkes sizinle aynı şeyi yapmaktadır. Bahis söz konusu olduğunda ise, piyasanın arz talep kanunları uzun vadede tüm koyunların kırkılacağını dikte eder. Duygular disiplini nötralize eder.
Bir diğeriyle bağlantısı bulunmayan herhangi bir yarışın/maçın/müsabakanın sonucu bir öncekine ya da sonrakine tesiri yoktur. Müsabakalar tek başına değerlendirilmeli ve diğerleriyle mümkün oldukça bağlantı kurulmamalıdır. Hepimiz duygularımızı bu işe dahil etmekteyiz ancak piramidin en tepesindekiler bu işi bir sanata çevirebilmiş ve duygularını maksimum kontrol altına alabilmiş olanlardır.
Bahisçilerin %95'i duygularının etkisinde kusurlu hareket eder. Bir seçime, sporcuya antrenöre ya da tipster'a körü körüne bağlanıp olası bir kazancı kaçırmak korkusuyla bahis yapmak duygusal hareket etmekten başka bir şey değildir.
Birçok bahisçi kendilerinden rahatsızlık duyar, başarılı ve kazançlı olmak onlara uzakmış gibi hissederler. Duygularıyla hareket eden bahisçiler verimsiz geçen dönemlerde kontrolü kaybeder ve kazandıkları bahislerde bile gerçekleşmesi gereken kazancı elde edemezler. Kayda değmeyen sistemlerle ve stratejilerle gereksiz efor kaybına girerler. Bahiste duygularınızı kontrol edebildiğiniz ölçüde başarılı olabilirsiniz. Oyundaki herkesi kendinize düşman kabul etmeli ve zar zor kazandığınız parayı sizden almaya çalışan kişiler olarak görmelisiniz. Duygularınıza hükmetmeyi öğrendiğinizde bahislerinizden kazançlı çıkabilmek için önemli adımlardan birini atmışsınız demektir.
8) "Çimen daha yeşil gözüktüğünde.."
Diğer taraftaki çimen nadiren daha yeşildir. Birçok bahisçi yaklaşımlarını ve metodlarını çok sık değiştirirler, hiçbir metoda kendini ispatlaması için yeterli süreyi vermezler. Başlangıçta işe yarayan bir strateji bulduklarında dahi ard arda birkaç başarısız sonuç geldiğinde bu sistemden vazgeçme yoluna giderler.
Bu tür bahisçiler bir çok oyuncakla aynı anda tanışan çocuklara benzerler. Hiçbir metoda başarılı olabilecek düzeye gelene kadar sahip çıkmazlar. Her zaman çimen diğer tarafta daha yeşil diye düşünürler. Bahislerinde uzun ömürlü tutarlılık göstermezler, hali hazırda değerlendirdikleri sistemden, daha iyisini bulabilmek amacıyla sapmalar gösterirler.
9) Tembellik
Çoğu bahisçi tembeldir!
Kutsal bir doktrinmiş gibi, birçok bahisçi zayıf planlama ve yetersiz araştırma alışkanlıklarına sahiptirler. Bahiste başarılı olmanın şartı olan çok çalışmayı ve saatler harcamayı reddederler. Doğru oyuna yatırım yapmayı ve kazanmayı reddederler. Bahisten para kazanmak zor bi iştir ve çok çaba sarfetmeyi gerektirir. Eğer kolay olsaydı herkes bu işle uğraşırdı. Ya kendiniz çok çalışacaksınız ya da bunun için birini tutacaksınız.
Normal insan eğilimi, minimum eforla bir işten sıyrılmaya dönüktür. Tembel bahisçiler bürolar için savaşta ilk feda edilen zararsız askerler gibidir, onları yok etmek çok kolaydır. Seçimlerini yaparken hiçbir efor sarfetmeyen , en ufak araştırmadan bile kaçınan kişilerin başarılı olmasını beklemek yersizdir.
Benim felsefem çok basit, büro çalışanları, araştırmacılar ya da olasılık hesaplayan analizciler bir bahise 3 saat zaman ayırıyorsa onlardan üstün duruma gelebilmek için benim 6 saat çalışmam gerekiyor demektir.
Ünlü golfçü Gary Player , "Ne kadar çok çalışırsam o kadar şansım artar." demiştir. Bu söz golfte olduğu kadar bahiste de geçerlidir.
10) Aptallık
ilginçtir , çoğu bahisçi kendi hatalarından yeni şeyler öğrenme konusunda yetersizdir. Yıllar boyu aynı basit hataları tekrarlar dururlar. Bu saf aptallık değildir de nedir?
Tümünü Göster