1. 6251.
    +10
    “adresini hatırlıyor musun?” dedim,

    Biraz düşünür gibi yaptı.. sonra, “yaa ben eve gitmek istemiyorum aslında…çorbacıya zütürsene beni gene??”

    Hey allahım ya..iyi hadi zütüreyim, hem belki biraz ayılırsın..amk,

    Taksiciye çorbanın ismini verdim,

    Gittik, bol limonlu mercimeğin yarısını zorla içti, yerin sahibi bizi geçen geceden hatırlamış olmalı ki ekstra iyi niyet gösterdi, bir tane de kahve yaptırdım ayçaya, onu da içti.. yarım saat filan orda oturduk, az açılır gibi oldu salak.. kendisi yürümeyi becermeye başladı, “artık eve gidebiliriz” dedi mayhoş mayhoş.. gene taksinin birine atladık, bu bilerek erken indi biraz, “biraz yürüyelim, hava güzel hem açılırım” dedi,

    Neyse.. apartmana doğru ilerliyoruz..iyi güzel de, şimdi ben sorucam, soramıyorum.. evde kimse var mı? varsa kim var? Filan diye.. ailesiyle mi kalıyor, arkadaşıyla mı kalıyor.. bilelim yani.. ailesiyle kalmak gibi bir durum olamaz diye düşünüyorum, zira ben kızları eve gecenin iki buçuğunda sarhoş gelen ailenin te dıbına koyayım afedersin..

    Apartmana iyice yaklaşınca bu kendisi söyledi, pencerelerden birini gösterip, “işte bu da benim evimm (:”
    “güzelmiş” dedim konuşmak olsun diye, “kimle kalıyorsun?” diye sorabildim hafiften utanarak,

    Tip tip baktı, “kendim?... benim evim olumm burasııı (:”
    “oo..iyimiş o zaman (:” dedim bu sefer daha gerçekçi duygu ile.. gülmeye başladı kendi kendine.. nedenini sormadım.. zaten artık iyice azmışım aq..bir an önce girelim şu eve de..sonrası malum zaten..

    Kapının önüne geldik, bu apartmanın girişindeki duvara yaslandı..”off..dur az dinleniyim.. başım dönüyor valla..”
    “peki” dedim kibarca, sabırsızlığımı çaktırmamaya çalışıyordum..
    ···
   tümünü göster