-
1.
0Zordur bizim ülkemizde yıldız olmak. Çok yıpranır insan, yorulur, bıkar, kaçar, soyutlar hayattan kendisini. Sürekli ispatlamak ister yetilerini ve sürekli yenileme misyonu yüklenir zoraki bir şekilde insanın sırtına.
Örnek olma, ders verme, yol gösterme gibi sorumlulukları da vardı aynı zamanda bu mertebenin. 'Yıldız', çok kazanır, kazansa bile 'paçoz' giyinmesi beklenir, arabayla değil bigiblet ile gitmesi istenir gideceği yere, otobüse binmesi istenir ondan, E-52'ye.
Giydiği ceket sorgulanır, ayakkabısının markası kurcalanır, parası merak edilir, sosyal statüsü masaya yatırılır, o sosyal statüyü verenler tarafından. Bizim yıldız yaratma sevdamız hiç bitmez. Parlatırız hep, cilalarız sonra... Sonrası yok işte. Barcelona'da Messi olmak kadar kolay değildir Türkiye'de Arda olmak.
Top toplayıcılık serüveni ile başlayan bir hayat hikayesinin, 20 milyonu aşkın insanın ateşini iliklerine kadar hissettiği bir takımda kaptanlık pazubandını koluna takmak kolay değildir; o parçalı formayı giymek de, Metin Oktay ütopyasının dayanılmaz ağırlığını taşımak da... Bir Arda Turan yarattık; yıldız yaratmaya alışık olmadığımız toplumda.
Müthiş yeteneğine ek olarak sevimli, sempatik ve samimi görüntüleriyle kalbimize işledik Arda'yı. Gel Arda, git Arda, goller attı Arda, asistler yaptı, biraz daha Avrupa yöneltti bizim düşüncelerimizi, kıyaslarımızı. Hep iyiken sevdik biz onu, hep iyiken destek verdik. Biraz sendeledi mi, başladık yine avuclarımızı ovalamaya. Neden' Çünkü biz, bu topraklarda yıldız yetiştiremediğimiz için yıldız yönetmesini bilmiyoruz.
Ne Maradona gibi "Benim veliahtım Messi, Agüero"; ne de Pele gibi "Benim veliahtım Robinho, Adu" diyerek insanları etki altına alabilecek isimlerimiz, efsanelerimiz var. Ne, Arda'nın futbol kalitesini yükseltebilecek eleştiriler yapacak basın mensuplarımız var, ne de Arda'yı doğru kullanabilecek, yönetebilecek futbol yöneticilerimiz. Ve Arda artık yok! O meşhur ceketini, ayakkabısını, masum bir ilişki yaşadığı sevgilisini, günlerce çarşaf çarşaf gazetelerin sütunlarını süsleyen sinema kapatma hikayelerini de o dert yüklü bavulana yükleyip Madrid'in yolunu tuttu.
Türkiye'den bir Arda Turan geldi, geçti. Bizim topraklarımızda hayat bulan, sempatik tavırları, dürüst ve dik durabilen kişiliği ile 25 yaşını her zaman sorgulatan o Arda var ya hani ondan bahsediyoruz.
Arda Turan adını her duyduğunuzda yüzünüz de hafif tebessüm belirmesini sadece bir tesadüf ile açıklayamazsınız. Etrafınıza bir bakın; ne kadar çok Arda adını taşıyan çoçuk var değil mi?
Arda'nın bir isim jenarasyonunun doğmasını sağlayan o özellikleri, kendi deyimiyle 'o koca kafası' ile sürekli dalga geçmesi ve bir klagib olan Sergen Yalçın, Hakan Şükür, Hasan Şaş taklitleri, renkleri bir tarafa bırakarak herkese kuçak açması Arda Turan'ın Vicente Calderon serüvenin parlayarak devam etmesinde en az iki ayağının o eşsiz büyüsü kadar önemli bir rol oynuyor.
-
kediden akşam pozu
-
şafak sezere gülüyorum ben kolpaçino gdo karakedi
-
cem yılmazdan böğürterek güldürüren şaka
-
bir sürü yazacağim var ama
-
ramo kendini kurtardı sözlükten
-
23 05 2025 mayconi iyi geceler diler
-
hangi işte isinizi yapıyorsunuz diye
-
günaydın başlığına yazmama kararı aldım
-
otuzbirspor kulubu 36 yasinda evde delirmiyon mu
-
ben de dişi cin cagiriyorum
-
monitorun basina konan kelebek mevsimi
-
güncellll 2025
-
demin eşek arısını öldürdüler
-
konstant reik bu kızı görünce aklına ne geliyor
-
bogazimda nohut kabugu kalmis
-
kendiniz hakkında gereksiz bir bilgi bırakın
-
beyler bali adasına gitsem kızın yaşadığı
-
babam menzil cemaatine mensup
-
onumuzdeki gunlerde abdye gitmeyin
-
silsupur ne verdi popiler
-
konstant dayı ile düşman olmak istiyorum
-
torino eksideki basliga neden hala yazmadin
-
5 gün önce tinderdan tanıştığım kız için
-
karisi dusunsun oglum adam doktor
-
kutsalsuku daha uyanamamis
-
bayram tatili uzatilmamis
-
yuz hatlarina bak ayni meymun
-
nasyonel sosyalist keske bu hassasiyetini
-
ben buyu kullanmiyorum haci
-
sırf sanayide calisiyom diye bana gotten vermedi
- / 2