1. 201.
    +2
    eskişehirde bahsetiğim elemanla bi ara anadolu ünin şenliklerine gitmiştik. 2 eylül kampüsünün oradaydı. manitasını değilde beni zütürdü. bu 2 arkadaşı daha arabayla gittik arabanın her tarafına alkol sakladık. içeriye alkol sokan ender insanlardandık. çıkardık 3 kağıtlıyı da ateşledik bütün gözler üstümüzde. sonra ben tutturdum en önlere gidelim diye. 20li yaşlarda apaçi eskişehirlilerde ön saflarda gelene geçene pandik pandik yapmaya gelmişler. konserin dıbına koyup bıraktılar. konserde rakçı bi karı var, işte her sene o geliyodu zaten o zamanlar. kapıda didik didik alkol arayıp onları haplı maplı içeri sokmaları çok doğru bi karar tabi ki. üniversite şenlikleri hiç bir türlü zevkli olmazdı orada bu bakımdan. şimdi nasıl bilmiyorum şenlikler varken üninin içi çok eylenceli olurdu. artık alkol almakta yasakmış sanıyorum içeride

    o bakımdan her takun aleni içilip şıçıldığı ve serbest olduğu mekanları ev olsun, park olsun, festival yada konser olsun çok sevmişimdir. festivallere zaten gelen insan profili bellidir, konserlerede çoğu kişi damsız giremez yada ücretler faiştir. bunun dışında, ankara seymenler benzeri parklar dışındaki parklarda, mahallenin gençlerinin sosyalleşip abileriyle esrar içip ortam yapmaları için fırsat verir.

    ceren, engin, enginin musatafa diye bi arkadaşı ve ben kaşta bi festivale gitmeye heveslendik. 2 tane çadır vardı ve 1 hafa izin alıp kaşın yolunu tutucaktım. cerenle izmirden, musatafa samsundan enginle ikimiz ankaradan gidecektik. daha sonra olimposta yapmaya karar verdiler velhasıl orada buluştuk.

    içeride here şey serbest olduğu gibi her şeyi de bulabiliyordun. biz zaten ankadan bi dünya yüklü gittik. içeride hem değiş tokuş ortamı hem alıp satma şekli vardı. sabayın 5-6'na kadar müzik sürüyor lsd'den bayılan gençler sahilde biraiçerek! ayılmaya çalışıyorduk o kadar saçma sapan şeyler buldum içtim ki orada anlatamam. ve o kadar saçma insanarla yattım ki nasıl hastalık kapmadan döndüm bilmiyorum. festivalde aşçıdan bizi bi yerden bi yere zütüren şöförüne kadar herkes bir şeyler kullanıyordu. çoğu sahneyi hayal meyal hatırlıyorum. bi ara bi çocuk çok fena görünüyodu. sabah sahilde görünce dün çok kötü görünüyodun ya hepimiz senin için çok endişelendik dedemişim. sonra ceren çantasınımı bi şeyini kaybetti 1 saat aradı herkes saçma sapan sorular soruyo. soru sormayın noluyo bilmiyorum ki dıbına koyayım yaaa dedi *

    dönmemize yakın herkesin birbiriyle arası bozuldu artık. ceren bulduğu izmirli elemanlarla ayrı döndü normalde ankaaya geliyodu. biz enginle otobüste dönerken çok az konuşabildik. ankara döndükten sonra bile 2-3 gün yarım yamalak uyudum ve ruh sağlığımı çok uzun süre toparlayamadım.

    uyuşturucuların içerisinde en çok sakınılması gereken şey kesinlikle pıt. çok ağır pigibotikler de beyninizin çalışma şeklini değiştirir ve sizi başka biri yapar. buna tedavi derler. bende buna extacy tedavisi diyorum.

    1 ay boyunca düzenli olarak hap kullandırdığımız kişi alınır ve yakın arkadaş çevresine bırakılır. ya bütün sosyal hayatın tepetaklak ediyosun. etrafında sürekli arkasında konuştuğun 5-10 tane içici insan kalıyor. ve takunu çıkarana kadar birbirinizle yatıyosunuz kalkıyosunuz. en sonunda kimsenin birbirinin yüzüne bakacak hali kalmayana kadar herkes birbiriyle sevgili oluyor. extacy sosoyal bi uyuşturucu değildir sosyopat bi uyarıcıdır.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster