+1
enstantane sevişmeler
panpa, yaşamın tadını çıkarmasına çıkaracaksın da... aslında zeka ve güzel bir kumaşın var da... klagib öğretiler ve ezberlerin arasına sıkışmışsın. yaşamın içinde ‘doğru olan’, ‘olmayan’, ‘yasak olan’, ‘olmayan’ gibi sürekli tartmaya çalışan bir terazinin kontrolündesin. hayatın çok konforsuz değil, arabadasın ve serin gidiyorsun yolda. ama empati gücün olduğu için adaletsizliklere, yakınlarının üzüntüsüne, insanların durumuna üzülüyorsun. susuzluk aşksızlık ve yasaklardır panpa. pek çok şeyi sorgulayan, tartabilen üslubun bence ‘din’ konusunda sıfır sorgulama ile tam bir ‘kabul’ ün içinde. bu insana çok iyi gelmekle birlikte, keskin duvarlar koyabilir ve diğer insanları, özellikle karşı cinsi anlayabilmeyi engeller. hayata bakışın ‘gibsen gelmezsin buraya’ şeklinde özetlenebilir.;)
o yol, hayat yolu çünkü. kovboy filmini çağrıştırması, vahşi bulduğun anldıbına geliyor bana göre. vahşi bulman da insan olduğun anldıbına.
suyu görmekten hoşlanmadın. çünkü su da aşktır. zaten senin yolun kuraktı hatırlarsan. gördüğün suyu gibeyim, direk ‘pis’ dedin. işte yukarda anlatmaya çalıştığım buydu. ama farkındaysan o pis suyu kana kana içtin. çünkü aslında ne kadar güzel olduğunu, seni nasıl serinleteceğini, iyi geleceğini biliyorsun. Karşına çıksa aşkı yaşamayacak kadar keriz olmamakla birlikte, sonra hızla arazi olacak kadar tırsıksın ama. yılanın zütüne kaçma ihtimali var tabi. bu demek oluyor ki, aşka ilişmen için ona çok ihtiyacın olması gerekiyor ve onunla kalabilmen kolay değil. onun ne kadar temiz olduğunu sorgularken bitirirsin zaten aşkı. onunla cebelleşirsin yaşamaktan ziyade. ama bunun tek kaynağı da senin önyargıların olur.
nitekim fincanda da çıkıyor bu durum. ‘kütahla porselen’ dediğin ne biliyo musun? kalite onayıdır. yani senin sevgilin olduğu zaman kim onaylayacak onun markasını? toplum. yaşanmışlıklar... imajı... geçmişi... klagib öğretiler... sonra o fincana ne yaptın sen muallaknin evladı? kuma sabitldin, üstüne de bez parçasıyla çadır kurdun. o zavallı kıza var ya, Allah sabır versin derim, başka da bir şey demem. bu şekilde kontrol ettiğinde ve sabitlediğinde hakiki bir şey yaşama şansın olmaz panpa... onu kimse görmediğinde, o her şeyden mahrum olduğunda ‘hakiki güven’in sağlaması yapılmaz ki hayatta. Pazartesi, Salı, Çarşamba, her yeni gün yeni bir sağlamadır ve gerçek sevgi, her şeyi görürken seni seçmesidir. bu kadar korumacı olmamanı, kurallarını biraz esnetmeni öneririm. çünkü bu herkesten önce senin mutluluğun için gerekli.
amanın... ayıyı yedi herif ya. bırak kaçmayı falan. ayıyı yedi. sen testin burasında ‘hayvan’ desen de, ayı olması gereken yerde yapmışsın bunu. bir yanının feci öfkeli olduğunu gösterir. senin var ya düşmanını Allah korusun, anasını gibersin. bu nası bi özgüven, ayrıca nasıl bir öfkedir? bak dikkatini çekerim, karşı tarafa empatin hiç yok. insanların gözünden bakmaya çalış biraz hayata. sadece senin fikirlerin ve doğruların var. hayatında okuduğun tek kitap Allahın gönderdiği kitap bile olsa (öyle demiyorum, ama olsa) yine de onun içinde başkalarını anlamanın önemiyle ilgili şeyler bulabilirsin. sevgiye dair... huzura dair... onun içinde sadece kurallar yoktur. oysa seni hayata bakışın çok fena köşeli kardeşim.
daha sonra ayı tekrar karşına çıkıyor, burada düşmanı ne kadar tehlikeli gördüğün ortada. bunlar önyargıdır. diyeceksin ki, ‘lan ayı işte’ ama o ayıyı yavrusu olduğu için vahşi görenler de çıkıyor bu testte. düşman sana aşkını kaybettiriyor, yaşdıbını tehlikeye atıyor... ama onu yenme biçimin süpermiş... anahtarı gözüne sokuyorsun. yani bilgiyi kullanarak alt ediyorsun düşmanını. zayıf noktasından... bu kurnazlığını ve zaman zaman soğukkanlı olabileceğini gösteriyor.
sonra da anahtarı her yerine sokuyorsun. işte yine o öfke. yaşam boyu sana zarar verebilecek bir şey bu. içindeki sinirden söz ediyorum... insanlara duyduğun öfkeden. senin gibi düşünmeyenlere karşı... tekrar söylüyorum, bu en çok sana zarar verir.
ölümden korkuyorsun ama inançlı olduğun için ‘cennet’ olduğunu düşünüyorsun önce ölümden sonrasının.. ve fakat çok da emin değilsin. yine korkular çıkıyor açığa... huzura korkular kılavuzluk edemez oysa ki, ancak sevgi kılavuzluk eder. sana önerim, içindeki öfkeyi yumuşatman, köşelerini törpülemen olacak. herkesin Allahın yarattığı kullar olduğunu ve Allah’ın bir parçası olduğunu hatırlamanı dilerim. içindeki güzelikleri öfkeye gömme derim panpa.
Tümünü Göster