1. 9851.
    +14
    "nerden geliyorsun?" diye soruyorum tekrar, o da bana "maymundan" dese ne manyak olur ha demi ehehehe lan gıcır gıcır oldu içim haaa resmen konuşuyoruz lan kızla?

    gene dört ayak üstüne düştüm iyi mi? kız, çevresini filan bilmediğim, tamamen yabancı birisi, değil, hatta direkt olarak ortak çevre ağımıza denk geldi de denebilir.. bundan iyisi, bizim sınıfa gelmesi olurdu zaten.. hatta..bence bizim sınıfa gelmesinden bile daha iyi lan alt sınıfa gelmesi.. çünkü orada ortamım, tanıdıklarım daha fazla.. düşmanım-konuşmadığım yok bir kere orada yani..

    "samsundan" diye cevap verdi, *

    "hıı.. uzakmış (:"

    "evet (:..iyi oldu şimdi böyle hem aileme de yakınım"

    kıyamam ben sana.. kıyamam..aileci çıktı bu da..canımsın..

    "buralı mısın yoksa?"

    "yok, aslında ailem buralı ama çanakkale de oturuyoruz.. daha yakın artık"

    "hıı..ne güzel (: evet..iyi olmuş :}"

    nasıl beceriyorum da konuşabiliyorum, ben de şaşkınım..ama hala arada nefes almayı unuttuğum oluyor, neyse ki cümleleri fazla uzatmıyorum da nefessizlikten sesim incelip yüzüm morarmaya başlamıyor aq..

    soluk kesilmesi dedikleri şey var ya..

    tam da bu olsa gerek..

    "sen nerelisin?" diye soruyor herhangi bir anlam yüklemeksizin..ama bu bile beni mutlu ediyor, bir an ayaklarım yerden kesilir gibi oldu... bana soru sordu lan? inanabiliyor musunuz? bana soru sordu..

    "..bursa.. bursalıyım..baba tarafım karadenizli ama, annem bursalı (:"

    "hıı sizin oralardan geldim denebilir o zaman (:"

    gülümseme.. yalvarırım daha fazla gülümseme yüzüme.. bağımlısı olmaktan korkuyorum..

    "yani, biraz daha batısı işte bizim memleket (:"

    masa susmuş..biz konuşuyoruz.. gerçi, masada birbirini tanımayan tek ikili biz olduğumuz için buna özel anlamlar yüklemek abartı olabilir, ama ne bileyim be beyler, yine de, sanki ikimiz böyle spot ışıklarının altında, baş rolü oynayan oyuncular gibiyiz.. öyle hissediyorum.. özel hissediyorum kendimi..onu.. bizi..

    "çıkalım mı yavaş yavaş sınıfa?" diyor gülşen

    "kaç dakka var? çıkalım hadi" diyor alper..

    ağır adımlarla önce kantinden çıkıyoruz, sonra da merdivenleri çıkıyoruz..

    kantinde masamızı paylaşmamıza müteakip, derste de önlü arkalı oturma şerefine nail oluyoruz... hayatımın en keyifli dersi başlamak üzere..
    ···
   tümünü göster