+10
cumartesi gecesi progrdıbına kadar kayda değer bir şey olmadı..
kıza mesaj atmaya çekindim hemen, ne biliyim, öyle mal bulmuş mağribi gibi saldırmak istemiyorum.. doğal gelişsin bazı şeyler demi? bak ne güzel, hoş bir elektrik var aramızda..onu zedelemeyelim.. benim acelem yok nasıl olsa.. onunla yan yana olduğum her saniyeden keyif alıyorum zaten fazlasıyla..
cumartesi gecesi buse(ler) gelmedi.. doğaldır, her programa gelecek diye bir şey yok.. yalnız o gece enteresan şeyler oldu diyebilirim.. mesela nilayla neco bütün gece baş başa bir masada takıldılar.. neyse ki bizden de pek kimse yoktu..ben artık, milletin adına bile rahatsız oluyorum o derece, milletin ne düşünebileceğini, onlar yerine düşünmeye başladım şu nilay-neco-tolga (ve hatta ben) ilişkileri konusunda..
ara verdiğimizde yanlarına gittim filan.. ortamın nabzını ölçtüm.. huzursuzluğumu belli etmeye çalıştım ama farkında bile olmadıklarına eminim..
amaan tsigalko? iki arkadaş, iki sınıf arkadaşı, gelmişler oturuyorlar işte? ne var bunda bu kadar huysuzlanacak? sen de amma kötü niyetlisin haa.. için fesat...
..burçin yine yerindeydi.. delici bakışlarını görmezden geldim.. tıss..bir sapığımız ekgibti iyi mi?..şizof mudur nedir amk.. istemiyorum seni kızım? git lan..
enteresanlıklar bitmek bilmedi, elif de geldi o gece,
10-12 programımızı sona erdirip sahneyi terk ettikten sonra, yarım saat kadar önce gelip neco ve nilaya katılmış olan elifle sıcak bir şekilde selamlaştık, ben de oturdum masaya, dördümüz laflıyoruz işte..
ne tuhaf masa.. neco nilaydan hoşlanıyor... bunu bir tek ben biliyorum.. elifle benim bir mazimiz var, sadece ikimizin bildiği.. elif nilayı içten içe küçümsüyor, hor görüyor, bunu da yine sadece ben biliyorum.. nilay ne yapmaya çalışıyor, sadece onu bilmiyorum..o da benim nasıl bir sıkıntı içinde olduğumu bilmiyor tabi.. neco, dün gece muhabbeti geçen "donla gezen kız" ın şu an bir kaç santim uzağında olduğunu bilmiyor, elif ise böyle bir muhabbete konu olduğunu..
bilinenleri ve bilinmeyenleriyle, epey alengirli bir yapı var yüzeyin altında anlayacağınız..ama masada, muhabbette, herkes birbirinin yüzüne gülüyor tabi.. elifin mevzusu vardı biraz, şu benden sonra takılmaya başladığı çocukla da yürütememişler.. yazık..kız artık umumiye oldu anasını satayım.. zaten kolay değil öyle uzun soluklu ilişkilerin ardından kendine gelmek.. bakalım kendini bulana kadar daha kaç kucak gezecek..
burçinin bakışlarına hedef oluyorum yine..
ayrıca, nilaya da bir ara iki çift lafım olacak..
tamam anlıyorum..bu ara tolga sevgili yaptı, ben de birine takıldım filan, yalnız kaldı biraz..ama yine de..öff... neyse ya... kendi kendime kuruntu yapıyorum.. susayım en iyisi..
çıkışta, önde neco nilay yan yana ilerlediler gene, oooh.. nilay efendii, hiç pas vermiyorsun bakıyorum? tavırlarda mıyız?..
biz de elifle hemen peşleri sıra çıkışa yöneldik.. burçinin önünden geçerken bilerek kolumu kızın (elifin) beli-sırtı arası bir yerlere attım..tam beline de sarılmadım çünkü hem nilaylar var önümüzde, hem de içimden gelmiyor zaten, hatta şu yaptığım harekette bile kendime kızdım "lan buse?!" diye düşünerekten..
neyse ki tüm bunlar yüce bir amaç için.. burçinden kurtulmak..
o yüzden biraz fedakarlık yapmam gerekiyor işte.. neyse..benim elim buna dolalı, burçinin yanından geçiyoruz.. ikimizi süzdü bu şöyle bir.. epey belli etti yalnız..ben de gece boyu bakmadığım yüzüne, bu kez inadına baktım.. kaçırmadım gözlerimi.."al, görüyor musun yavrum beni? işte ben buyum!" der gibi, meydan okudum..
yüzündeki hayal kırıklığı ve öfkeyi görmek güzel oldu.. düş yakamdan işte tez zamanda.. boş ver beni.. bırak gitsin ya... ben sana layık biri değilim :p sen daha iyilerini hak ediyorsun x)
dışarı çıkınca elimi çektim hemen elifin belinden, kız, gülümseyerek manidar bir bakış attın yandan yandan, sonra da alçak sesle,
"fenasın sen" deyip kaş göz oynattı.. güldüm ben de..ne diyim..
kızları yurtlarına bıraktık necoyla.. nilay, yol boyunca benimle hiç konuşmadı.. masa da pek soğuk değildi ama, var bir şey var..ben anlarım..bu gene bana poz yapıyor "ihmal ediyorsun beni" babında..
ama bu sefer taktik değiştirmiş, yüzüme çemkirmek yerine, sanki kıskandırma, ya da işte tuhaf bir işler peşinde..
ya da ben fazla abartıp kafamda kuruyorum bunları, egoistlik yapıyor, kendimi vazgeçilmez, en çok arzulanan, en ciksi , en iyi dost, en iyi sevgili filan sanıyorum..
olabilir, sonuçta hasta herifin tekiyim..her şey beklenir benden..
kızları bıraktıktan sonra eve kadar necoyla da pek konuşmadık..
acaba mahcup oldu da o yüzden mi çekiniyor..
yoksa giblemiyor mu..
sorular sorular.. ulan millette ne dertler var..ben de benimkiler dert diye dolanıyorum işte yalancı pehlivanlar gibi.. gibesim var şöyle sunni gönül meselelerini, aşk üçgenlerini, beşgenlerini..
Tümünü Göster