1. 12401.
    +10
    ..şimdi ne olacak..

    Alperin tesadüfi muhabbeti sayesinde öğrendiklerimle, artık yapmam gerekeni, izleyeceğim yolu biliyorum..ve o yolun beni zütüreceği yeri de..

    Soru şu,

    “gerçekten o yolu yürümeli miyim?”

    Elbette yürümeliyim.. başlangıçta insan bu şekilde düşünüyor, haklı da..ona kötülük yapanı önce tespit edip sonra da cezalandırmak, bunu arzulamak en doğal hakkı.

    Ama bu şeyin, beni ciddi ciddi “katil” etme olasılığı da var.. düşünsenize..o kişiyi bulacağım, onun o kişi olduğundan emin olacağım…sonra ne olacak peki? Gözüm dönüp, etrafımdaki her şey flulaştığında, şeytan içime girip, kollarıma, bacaklarıma, yumruklarıma, tırnaklarıma hakim olduğunda ne olacak?

    Eğer, bu kişi, zaten sevmediğim ve husumetim olan birisi çıkarsa, ben de o karşılaşmadan, o sahneden hayatı kaymış,eli kanlı bir genç adam olarak çıkabilirim…
    Odama geçip kendi kendime düşünmeye başladım, seçeneklerimi, olasılıkları ve muhtemel sonları tarttım..

    Busenin içini, gizli gizli çürüten, bizi ve ilişkimizi, akrep gibi sinsi sinsi zehirleyerek, geri dönüşümsüz hasarlar vermeye başlayan bu kişi durdurulmaydı.

    Bu nasıl olurdu peki?

    Öncelikle busenin telefonuna, oradan mesajlara –şayet silinmediler ise- ve mesajların geldiği telefon numarasına ve son olarak, telefon numarası üzerinden de, bir şekilde bu gizemli kişiye ulaşabilirdim.

    Bunu yaparken, ilk adımda, yani busenin telefonundan numarayı alma aşamasında, daha fazla zorlanacağıma inanıyordum çünkü kızı buna zorlayamazdım; hem daha fazla incinmesini istemediğimden, hem de şu “defter arasındaki mektuplar” yalanını yüzüne vurmamak için..

    Çünkü o yalanın da masum bir amaçla söylendiğini biliyorum.. kız, korkuyor.. beni ve bizi, bu işe daha fazla bulaştırmamak adına, çarpışmanın tüm şiddetini kendisi göğüslemeye kalkıyor.. bununsa, onu getirdiği hal ortada..

    Bu iki nedenden ötürü, benim busenin telefonuna ve içindekilere, gizlice ulaşmam lazım. iyi bir zamanlama, planlama ve çeviklik gerektiriyor bu..

    Sonrasında ise ne yapacağımı daha şu an da bile kafamda kurdum sayılır.. hattın karşısındaki “yabancı”yı bir şekilde katakülliye getirecek ve onunla, kendi seçtiğim bir mekanda, kendi istediğim zamanda ve kendi istediğim şekilde bir buluşma ayarlayacak, sonrasında da icabına bakacaktım.. karşıma çıkan kişi, kim olursa olsun ve beni ne denli sinirlendirmiş olursa olsun, öldürmemeye çalışacağım.. büyük ihtimalle kollarım yorulana kadar döverim, eğer yeterince dayanıklıysa hayatta kalacaktır, böylece hem o yaşamış hem de ben mahpusu boylamamış olurum..

    Lütfen dayanıklı ol…hayatta kalma konusundaki kararlılığın, içindeki kötülük kadar kuvvetli olsun.. bana bu kıyağı borçlusun..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster