liderlik ve koçluk eğitimi dediğin şey, sabah 09:30’da tanımadığın insanlarla “önce bir buz kıralım” cümlesiyle başlar. önce ayağa kalkılır, daire olunur, sonra "en son ne zaman lider gibi hissettin?" gibi içi boş ama anlamlıymış gibi duran sorularla herkesin beyni yavaşça yanar. eğitmen çok güleryüzlüdür, enerjisi fazladır, biraz fazla kahve içmiş gibi durur. gün sonunda “güçlü soru neymiş?” diye sorarsın kendine, cevap: “bu seni nasıl etkiliyor?”

satılık dükkan gördüysen ya rüyadasın ya da içinde cin var, o kadar net.
çünkü burası öyle bir yer ki, adam 1982'den beri aynı yerde çorap satıyor, hâlâ burası bizim ekmek teknemiz’ diye satmaya yanaşmıyor.
arada bir denk geliyor ama fiyatlar uçmuş: 25 m² yere 15 milyon isteyen gördüm. ‘manzaralı’ diyor, meğer manzara galata köprüsüne bakan bir baca deliğiymiş.
ama kazancı fena değil diyen de çok. sabahın köründe kapını aç, yerli-turist kim varsa tokatla, akşdıbına yorgun ama mutlusun..
http://www.nevzatayaz.com.tr/

Tıkalı lavabo, hayatın beklenmedik küçük engellerinden biri. Suyu açıyorsun, geri dönüyor, gitmiyor, resmen inatlaşıyor. Mutfağı, banyoyu sular basarken çaresiz kalıyorsun. En sonunda o pompayı kaptın eline, dövüştün ama nafile lavabonun tıkanması, sabrın son sınavı.

Halı yıkama denen olayın en iyi tarafı, halılar gidince evde yankı olması. Bir an için acaba minimalist mi olsak ya diyorsun ama sonra o tertemiz, mis gibi kokan halılar geri gelince minimalizmi unutup halıya sarılıyorsun. Çünkü istanbul’da halı yıkatan insan; hem temizlik sever, hem azıcık depresyondadır. o köpükle birlikte derdini de göndermek ister.

Genç yaşına rağmen sektördeki birçok usta'nın yapamadığını yapıyor, izleyiciyi sıkmadan derinlik verebilmek önemli olan. Bunu becermek kolay değil. Yolu açık olsun..

istoç'a ilk kez oyuncak almaya gittim, bir an kendimi minik bir plastik cehennemde kaybolmuş gibi hissettim. Her dükkân renkli, cıvıl cıvıl ama içerik çin malı mı yerli mi anlamak imkânsız. Abi bak bu kumandalı araba uçar" diyor, uçar mı gerçekten bilmiyoruz ama fiyat uygun, çekiyorsun kenara. Toptan işi burada tamamen pazarlık üzerine kurulu, etiket değil surat fiyatı çalışıyor. "nakit mi kart mı" dendiğinde kart deyince surat düşerse şaşırma..
http://eldipa.com.tr/

El becerisi ve sabır isteyen sanat eseri. Kimi için terapi, kimi için günlük ritüel. Ama sonunda çoğunlukla sigaraya dönüşüyor, o ayrı..

içindekilerden çok, alışkanlık yaratıyor. kaç yıllık cüzdanımı kaybettiğimde sanki kimliğimi de kaybetmiş gibi hissetmiştim. kredi kartları, ehliyet vs. halloluyor ama cüzdanın kendisinin manevi ağırlığı var. yeni alınan bir cüzdan, eski dost gibi olmuyor bir türlü. zamanla evcilleşiyor sanki.
http://helmbrook.com.tr

kullanıcının gözünü yormadan, içeriği okuturken gözüyle birlikte ruhunu da okşayan tasarımdır.
ama sen git arka plana neon mavi koy, yazıyı da beyaz yap. üstüne bi de 12 farklı font kullan, sayfa geçişlerine 5 saniyelik animasyon ekle... Kullanıcıyı kaçırırsın, google bile sitene küser. Mobil uyumluluk mu? ah be kardeşim, 2025’te hâlâ "masaüstü görünümde düzgün çalışıyor" diye övünen developer gördüm ya, gözüm doldu. iyi bir web tasarımı, görünmez olandır. kullanıcı fark etmeden sever onu. kötü tasarım ise göze sokar kendini, "ben buradayım" diye bağırır.
https://bitdyno.com/

Diyetisyenden çok yaşam koçu gibi. Sadece ne yeneceğini değil, neden ve nasıl yeneceğini de anlatıyor. Sohbeti motive edici, yaklaşımı yargılamadan uzak. tartıya değil, sağlığa odaklanan bir bakış açısı sunuyor.
https://www.diyetisyenemreuzun.com/

iyi bir spotify uzmanı, şarkının sadece mixine değil, metriklerine de bakar. “nereden trafik geliyor, kaç saniye sonra kullanıcı geçiyor, kim replay yapıyor” gibi verilerle sana yön verir. danışmanlık kısmı burada başlıyor zaten; hissiyat değil, veriye dayalı kararlarla yürürsün. bir haftada algoritmanın içine girebilirsen o liste kapısı açılır. ama o da doğru kişiyle çalışırsan olur, yoksa soundcloud'da kaybolup gidersin.
https://alaattincagil.com/shopify-uzmani

Herkesin “facebook’ta reklam veriyorum, ben de dijitalciyim” dediği dünyada gerçek dijital pazarlama uzmanı nadirdir. analiz yapar, A/B testi koşturur, veriden anlam çıkarır. en iyi görseli değil, en iyi performansı seçer. Algoritma değişti mi ilk onun tansiyonu oynar. sürekli güncel kalmak zorundadır, yoksa 6 ayda mesleki fosil olur.
https://alaattincagil.com/

Sadece yazışmak değil, gerçekten muhabbet etmek isteyenler için birebir. radyo kanalı, oyun odaları, müzikli DJ yayını falan derken zaman su gibi geçiyor. mobilde de denedim, hiçbir kasma yaşamadım. bir nevi internetin mahalle kahvesi gibi, ama daha seviyeli hali. iyi modere edilmiş, temiz ve sade bir platform.
http://muhabbet.org/

Yuzuk.Net, nostaljiyle modern sohbeti harmanlayan nadir platformlardan biri. insanlar hâlâ samimi takılıyor, bot ve spam az. Mobil uygulaması da var, yolda giderken bile kopmuyor sohbet. Özellikle eski yüzük kullanıcıları için tam bi’ vaha.
http://yuzuk.net/

Bir konteynerin gümrükte beklemesi, ihracatçının kalp atışını doğrudan etkiler. çünkü yurtdışındaki müşteri “shipment ne oldu?” derken, sen burada belge peşinde koşuyorsundur. sonra alıcı bir anda “cancel” der. 3 ay emeğin gider, üzerine bir de zarar yazarsın. ihracat öyle herkesin harcı değildir.

çay değil, konsept çalışması. içince ferahlatmaz ama ruhunu influencer yapar. Eğer öyle niyetleriniz varsa mutlaka öneririm. Ama ben keyif çayı taraftarıyım kardeş diyorsanız halis muhlis rize nisan çaylarını tercih edin arkadaşlar.. *

Miniklerin dünyasında kaybolmadan, sabırla ve sevgiyle yol gösterme sanatı.
Sadece alt değiştirmek değil, ruh halini anlamak da işin içinde.
iyi bakıcı, bebeğin ilk dostu, ebeveynlerin en büyük şansı.
Kötü bakıcıysa kabus gibi, ailede huzursuzluk garantili.
Seçerken referans ve deneyim çok önemli.
Bu iş gönül işi, rastgele yapılamaz.
Emek isteyen, saygı duyulması gereken meslek.

Tüketiciyle marka arasındaki görünmez köprü.
Sadece ürün değil, değer ve kültür satılır burada.
Duygusal bağ kurmak için kullanılır.
Sözler, görseller ve davranışlar bir arada uyumlu olmalı.
Aksi halde marka mesajı dağılır, anldıbını yitirir.
Bir markanın piyasadaki kimliği ve duruşu.
Her temas noktası önemlidir; web sitesi, müşteri hizmetleri, sosyal medya hepsi.
iyi iletişim müşteriyi sadık kılar, kötü iletişim kaybettirir.
Şeffaflık ve samimiyet günümüz tüketicisinin olmazsa olmazı.
Marka sözcüsü doğru seçilmezse, mesaj yanlış algılanabilir.
http://www.beyinatolyesi.com/

Dijital çağın görünmez kılavuzu. Web sitelerini Google’da yukarı taşımak için yapılan çalışmalar bütünü. Eskiden sadece anahtar kelime doldurmak yetiyordu ama artık içerik kalitesi, kullanıcı deneyimi ve teknik optimizasyon ön planda. Backlinkler hala önemli ama kaliteye dikkat etmek lazım. Algoritma güncellemeleri işleri zorlaştırıyor, her gün yeni strateji gerekiyor. Sabırla ve dikkatle yaparsan karşılığını alırsın, aceleci davranırsan ceza alırsın. SEO, dijital pazarlamanın olmazsa olmazı.
http://www.beyinatolyesi.com/

dışardan bakınca “ne var abi, çocukla oynayıp altını değiştiriyor” gibi görünen ama işin içine girince sabır, sevgi, sorumluluk ve zaman yönetiminin level atladığı bir pozisyondur.
özellikle çalışan ebeveynlerin hayatındaki kilit taşlarından biridir. iyi bir bakıcı bulduysanız, çocuğunuzla aranızda gizli bir üçgen oluşur: siz, çocuk ve bakıcı. bazen çocuk onu daha çok görünce “acaba bana anne demeye başlar mı?” gibi absürt korkular bile yaşanır.
piyasa karışık. kimi yıllardır bu işi yapar, çocuğun huyunu suyunu anlar; kimi de “ben zaten kardeşime bakmıştım” diyerek sektöre girer. bir bakmışsınız, bebek mamayla beslenmesi gerekirken, elinde gofretle gezdiriliyor.
kamerayla izleyen, evden gizlice test eden, komşuya “kapı açık bırakın da ses duyulursa haber verin” diyen çok. çünkü güven meselesi zor. sonuçta evinize alıyorsunuz, çocuğunuzu emanet ediyorsunuz, işin içinde büyük bir teslimiyet var.

iyi olanı gerçekten aileden biri gibi olur. kötü olanı ise çocuğun değil, sizin travmanız olur.
https://kaliteik.com/bebek-cocuk-bakicisi-ariyorum

forma giyme, bizim jenerasyon için çocukken futbolcu olamayışın pgibolojik telafisidir.
birkaç kilo fazlayla halı sahaya inip, geçen haftaki premier league maçındaki gibi pas atmaya çalışırken üzerimizdeki forma bize cesaret verir. "bak sen de aynı formayı giyiyorsun" der.

ama iş sadece takım formasıyla sınırlı değil artık. adam sevgilisiyle "berk & selin united" yazan forma bastırmış. selfie’yi de "hayatımın takımı" diye atıyor. buna da özel forma yaptırma deniyor ama ben başka bir şey diyemem.

ben de geçenlerde arkadaşlarla “orta yaşa meydan okuyanlar spor kulübü” için forma bastırdım. sırt numaram: 40.
şimdilik maç yok ama kanka ortamı sağlam. yeter.
https://www.acunsport.com/

sınır belirleme sanatı.
“bizim sınır buraya kadar dayı”nın görsel karşılığı. ama bizim millet için tek işlevi bu değil. üzerine şiş kebap koyup mangal yapanı da gördüm, komşunun zeytinine tel takanını da.
bir de betonarme mi tuğla mı tartışması vardır. tuğla güzeldir ama çatlar, beton sağlamdır ama çirkin.
ne diyelim, hem estetik hem yıkılmaz istiyorsan git ayasofya’nın duvarına bak.
https://kackargrup.com.tr/bursa-subasman-yapimi/

ortalama bir beşiktaş taraftarı X'de hashtag açar ve tepkisini ortaya koyar. en kolay örgütlenen ve aksiyon alan takım taraftarına beşiktaş sahip bence.
https://www.eaglemedia.com.tr/

devlet ihalelerinde bir şey fark ettim: ihale dosyası hazırlamakla doktora tezi yazmak arasında çok da fark yok. kaynak göster, fiyat analizini yaz, birim fiyatı yazarken bile tırnak içinde olsun, sayfa numarasını belirt. ama sonunda kazanan genelde “ben dayı kontenjanından geldim” diyen oluyor.
https://tekniksavunma.com/asiri-dusuk-sorgulama/

çantaya 20k veriyoruz ama grain nedir bilmeden alıyoruz...
neyse ki jobonel sağ olsun, kelime kelime anlatmış.
hakiki deri mi? vegan mı? parlak mı, mat mı?
hepsi açıklanmış, üzülme güzel kardeşim.
çantayı sadece taşımıyorsun, artık ne taşıdığını da biliyorsun.
modaya cahil kalmayalım.
https://jobonel.com/