2002, özellikle de yaz ayları.

bu olmuş ya.

tek şarkısını dinledim nokta virgül yerine fuck me kullanıyor. azeri imiş. aradığı yannanı (silah olmayan) burada bol bol bulmuştur herhalde.

daha geçen gün gördüm, askerlik maaşımla kpss harcını toparladım, atanınca terk etti diye. askerlik insanı matrix gibi bağlı olduğu hayattan tamamen kopardığı için bir nevi gözden gönülden ırak oluyorsun. o yüzden de risk olmasa da insanın içi rahat olmaz.

üç memesi de var mı?

plaj topuna yaslarmış gibi olur bunun arka komple silikon

hani bize am am

çatada çotada çatada çotada çatada çotada ritmiyle giden bir müzik ve buna deli gibi dans eden insanlar geliyor.

lisans tezleri normalde kimsenin gibinde olmaz ama içerik olarak. ulan bakıp bakacakları usül, kaynakların, kaynakçan, atıfların şekil, düzen nizam. onu da yapmayacaksan hiç yapma. lisans düzeyinde bilim yapıp, harikalar yaratacak halin yok. içerikte bir şey beklenmiyor. yapman gereken tek şey var onu da katakulliye getirebilir miyim diye soruyorsun.

bu dediğin sorudaki adam benim, o yüzden samimiyetle cevap vereyim. makaras adlı panpamız gibi düşünerek, geldiğim yere kadar gelip elden geldiğince kendimi geliştireceğim diyordum. lisans, yüksek derken baktım ki maddi hiçbir getirisi yok. edebiyat desen zaten kpss kasmayı hedefleyen ve her sene 40bin mezun veren, istisnasız paso 85'le kapatan fabrikasyon huur çocuklarıyla dolmuş bir bölüm. gördüğüm bir ton şey nihayetinde hevesimi yitirdim. sonra ne oldu? ufak tefek dershane işleri sonucunda, çocukluktan beri iyi olduğum ve yapabileceğimi düşündüğüm ingilizce öğretmenliğine başvurdum, ilk yılım dün bitti. olmadı ne yapacaksın diye bişi yok panpa. su gibi olucan, akıcak yolunu bulucan bu hayatta. hiçbir şey, hiçbir şeyin sonu değildir, olamaz.

yırtınma, yakınma falan yok kim çıkarıyor bu lafları?

istenen verimi vermez, tonla yanlış barındırır. sonra nereden kırdı aq diye merak edilir. kendinize yapmayın bu kötülüğü

keloğlan'ın kuyuda ziyaret ettiği yeşil devden korkmuştum ben. şimdiki animasyon keloğlan değil eskisi.

nejat baba herhangi bir saygısızlığa tahammül etmez gibi geliyor

barış akarsu, chester bennington.

herkese hitap etmez, bir de klişeleri çok fazla. öyle sandığın kadar bir derinliği yok. en azından belli başlı bazıları farklı karakterler, farklı dünyalarda aynı şeyleri anlatır gibiler. arkadaşlık, kardeşlik lololo

2 tane zor yiyorum, hele bu yeşillik mevzuu olmasa hiç çekilmez

ağlar bir de şimdi salya sümük ne gerek var.

amı da yoksa sorun büyük

bir saniye bile izlemişliğim yok dıbına koduğum şevkat dibimdarı

parrrmaktan sonra

malum parti hangisi aq, malum olmayan partinin zaferlerine meclis kürsüsünden alenen paydaş olduğunu ilan eden hdp mi?,

adamlar çıkmış mecliste asisti biz yaptık golü öyle attınız diyor ne yapsınlar daha. chp çıkıp bir hasgibtir ulan dedi mi?

"serseri" dizisinde ömer tecrübe ediyordu bunu bölümü bulsam da göndersem.

bak rüzgar reyize. kafasına koydu yaptı.