sıkıntı

taşak geçerdik. serkan sağ olsun parayı vurdu, sözlüğü saldı. şu yazdığımı kimse anlamayacak biliyorum. ama yazmazsam da kendime ihanet etmiş olurum. şu sözlükteki yazarlara sesleniyorum, siz şu ortamı inci sözlük sanıyorsunuz. üzüldüm sizin adınıza. o eskidendi gözüm. google a sözlük yazıp önünüze gelen sayfada inci hariç bir linke tıklayın. emin olun daha çok şey katarsınız kendinize. daha çok eğlenir, daha çok öğrenirsiniz. tureng daha zevkli günümüz inci sine göre. hadi eyw.

En dipteyim sanırım dediğin her an, en dipte olmadığını anlıyorsun. Başka eksiler geliyor, bu sondur dediğin an. Daha ne kadar taktan olabilir dediğin an geliyor. insanları mutlu görmek, arkadaşlarını, dostunu mutlu görmek zevk verir. Ama onu mutlu görmek bambaşkadır. içindeki yanardağ mutluluktan taşar, taşar ,taşar. Ama öyle bir yakar, öyle bir acı verir ki; işte o kelimelere dökülmüyor. Kendini tutarsın o volkan gibi, sıkarsın, gerilirsin, gerersin, üzersin. işte o an geldiğinde patlarsın. Özgürlüğü hissedersin, dışarıda ne varmış, ben neden kapanmışım kendi içime bu zamana kadar dersin. Ama o kor seni yakacak, mutluluğun engelin olacak. Mutluluğa mutlu olma engelin olacak. O mutlu, sen onun mutluluğuna mutlusun, ama sen mutlu değilsin. içten içe etrafa saçtığın o lav seni yakacak, eritecek, bitirecek.

biliyor musun? Annem ve babam gidince, kardeşim yurt dışında, yalnız ölmek düşüncesi ürpertiyor. Ölümden korkmak değil, bu düşünce korkutuyor. Bakım evleri korkutuyor. Bir defa geldi Dünya ya bir çocuk istedim, olmadı. Devletin huzur evlerini gördüm daha önce, gayet iyi. Ama asıl sorun, neden böyle oldu, ne oldu da oldu onu bilmemek. Neden normal bir hayatım olmadı, bu yaşıma kadar neden yerleşik, düzenli bir hayatım olmadı? Neden imkansızın peşinde koştum bunca zaman bilmiyorum. Bundan sonra düzelir mi? Sanmıyorum...

en yüce, en saygıdeğer, en değerli canlı, nesne, varlık için, dininiz, inancınız, taptığınız ne ise, kazancınız, rantınız, cukkanız ne ise, nolur şu sözlüğü eski kalitesine getirin. ister troll, ister gerçek IQ su olsun, açılan başlık, girilen entry olsun şu tiplerin yazdığı hiç bir amaca hizmet etmiyor , zerre tat vermiyor. lütfen 3 kuruş az kazanın, milyarları gibtiredin, milyonlarla idare edin ama şu sözlüğü geçmiş günlerine döndürün. başından kalkmadığım, okumaktan, yorum yapmaktan, katkıda bulunmaktan zevk aldığım ortama 3 ayda bir bakıyorum. bir düzelme var mı diye. öncesinde belki 2 seneyi aşkın bir süre girmedim. sözlük kan kaybediyor, şifremi hatırlamak için duraksadım. sözlüğün önünde çok kısa bir zaman var, lütfen 8 yerine 3 kazanın. bunca insanın emeği ile kazanılan paranın kaynağı bitecek.

okursanız da, okumazsanız da...

fazla entry im yoktur fakat, video hakem sistemi ile ilgili fikrim şudur;
-her takıma 2 itiraz hakkı verilir.
-itirazları sadece teknik direktör yapabilir.
-itiraz sonrası video izlenir ve eğer yapılan itiraz sonucunda teknik direktör haklı ise, karar değişir ve 2 itiraz hakkı saklanır
-haksız ise itiraz hakkı 1e düşer
-video hakem uygulaması hakkında öngörülen "oyunu duraksatır ve soğutur" fikri bu şekilde önlenir.

geçirmeniz ümidiyle

hayatımda hiçbir şey yolunda gitmiyor. yolunda gitmese iyi, sürekli ekside. aile sayesinde hayata tutunuyorum. evli değilim, kardeşim yurt dışında yaşıyor. ailemden farklı bir şehirde yaşıyorum. artık iyi şeyler olmayacağına dair güçlü hislerim ve öngörülerim var. tavsiye öneri falan istemiyorum. paylaşmak istedim. hayatım gerçekten çok taktan ilerliyor. laf olsun diye değil, her sabah uyandığımda "neden" diye sorgulamaktan bıktım. öğretmenim, okulda hiç kimseye belli etmiyorum. tüpü açıp tüm camları kapatıp uyumak istiyorum. ama beni hayatta tutan aileme bunu yapmak hainlik olacak. içmediğim akşam yoktur ama, Allah hiçbirinizi benim durumuma düşürmesin.

bunu mu demek istediniz: araplaştıramadıklarınızdanım

Vurdurayım?

Soruları alayım..

@2 Özel okuluz kardeşim ya. Devlet zaten beceremiyor ne öğretmen almayı, ne de öğrenci eğitmeyi. Sağlam ismi olan bir okuluz bir de, düşün yani.

"gerizekalı" diyen, her fırsatta saçını başını düzeltip selfie yapan, büyük sorunları olan bir PDR öğretmenimiz var. "Bu numaraları çıktıda istemiyorum" diye bahsettiği numaralar Excel satır numaraları. Bizim 12. sınıflar bu tip ile tercih yapacaklar. Senin okumana imkan sağlayanları domaltıp, bel gamzelerinde antepli ustalar katmer tokatlasın.

sistemi sorgulayan komünist arkadaş, yatağın solunda yatan babanın geçmişini gibeyim. karşı dairenin kiracısı 950 lira kira ödüyor. niye itiraz etmiyorsun sen 650 lira kira verirken? che şapkasını düzelttiğim.

siz seçmeyin beyler. "iş yeri sonuçta" 3-5 kuruş kazanıp evine dönüyorsun" demeyin. lan çok anlatılacak şey var ama, derman yok.

@3 uyuyamazsın

düşün, düşün, uyumak için bir 70lik içip yat, gece 03:00 gözlerin çay bardağının dibi gibi açılsın. söylemek isteyip söyleyemediklerin var;

"bir tek sen üzülüyorsun sanıyorsun, ben ne haldeyim bilmiyorsun" demek istiyorsun ama, üzülmek ne kelime; o zaten hiç düşünmüyor, aklına getirmiyormuş bile.
Aşk, sevgi, umut değil beklenti, üzme, saygı duy, "görüşmek istemiyorum, seni hayatımda istemiyorum" demek bu kadar zor olmasa gerek.
Söyle gitsin, yaş olmuş 30+ kalanı kederden değil, kaderden içsin...

binler bayrağımıza çok acilinden mavi eklememiz gerektiğini düşünüyorum. tümden gelip tüme varırken 2 posta attım; bayrağında
mavi-beyaz-kırmızı
renklerini bulunduran ülkelerin hatunlara dikkat çekmek istiyorum;

rusya (dünya çapında fenomen)
çek cumhuriyeti (sade güzellik)
şili (twerk)
hollanda (şeftali tüyler)
izlanda (bu ablaları herkes bilmez)
dominik (twerk 2)
kosta rika (her güzellik yarışmasında ilk 5e birini sokuyorlar amk)
paraguay (dünya kupası bunlarla güzel)

git şurda köşede bağır çağır, milleti rahatsız etme.

sen! başka bir kadından olma kızına "onun" adını koyanlardan olma.

(bkz: nasılsın diye sor)

sormasan o sorucak. denk gelir elbet bir zaman bir yerlerde. "nasılsın?" diyeceksin, "iyi, sen?" diye soracak, "iyilik".

neden sordun? o neden sordu? onsuz zaten bi tak yoktu. alıştın, kabullendin onsuzluğu. elbet gelecek birileri; "evlenmiş bilader" diyecek, şaşırır mısın? sadece "o gün geldiğinde ne yaparım acaba" diye düşünmekten başka bir tak gelmez elinden. amaç ne hayatta? genele vurulunca; barınmak, doymak, üremek.
yatıyorsun, uyuyamıyor sokaklara vuruyorsun kendini. eğer yediğin 4 gramlık zeytin ise sana yaradılış amacını yerine getirme hissini sağlayacak olan, istemiyorsun ki! zaten yemiyorsun. üremek ise derdin eğer, yer çekimi müsaade ettiği için kalan 7 milyar huur çocuğu var şu yuvarlakta, onlar üresin..
sen! başka bir kadından olma kızına "onun" adını koyanlardan olma.

"ulan yu.es.ey sen mi büyüksün ben mi" demicen dimi?

lan adam karıya güvensizliğinden şortun cebinde telefonla çıkıyor maçlara, kaç yaşında çocuk yaşlandı amk.

gollü beraberlik