olm resimlere ayrı bir güldüm, yazarın nickine ayrı bir güldüm. mozart yakup nedir aq?

neden okuduğumu bilmiyorum ama okuyorum dıbına kodumun hikayesini. ilginç olacak, hadi bakalım.

reserved. ilgimi çekti ama 2-3 ay çok bu hikaye için. fazla uzarsa sıkar.

edit olarak girdim beyler okuyabilirsiniz.

kelebek etkisi yaşatmayın insanlara. derin konular bunlar, kafayı yersiniz. işin içinden çıkamazsınız. vaktim olsa size burda uzun uzun anlatırdım olayı.

edit: ısrar eden panpalarım için kısa ama bir o kadarda uzun bir özet geçeceğim.

bir halat düşünün. bu öyle bir halat ki, sonu yok sürekli dönerek ilerliyor. halatın içerisinde ki iplerden birisi hayatımız. diğerleri ise paralel evren dediğimiz oluşum. hem somut, hem soyut bir olaydır. yani 4. boyuttur. varlığını göremeyiz ama etkilerini hissederiz. buna beyin aldatmacası diyende vardır. bu evrenler bir araya gelince ortaya "zaman" çıkıyor. zaman'ı düşünmek insanı paradoksa sürükler, o yüzden o konuya girmeyeceğim.

izafiyeti örnek vereceğim. einsten zamanı bir nehire benzetir. bu nehir sürekli akar, hiçbir şey o nehrin akışını durduramaz. size bu nehir benzetmesiyle durumu açıklayayım;

eğer siz o nehire ufak bir taş atarsanız hafif bir dalgalanma olur. buna mandela etkisi denir. (mandela effect)

eğer siz o nehire büyük bir kaya atarsanız, nehirin akış yönü değişir, sağ yada soldan aynı yönde akmaya devam eder. buna kelebek etkisi denir. (butterfly effect)

varsayalım bu halatın içerisinde ki iplerden birisindeyiz. zamanda yolculuk yapan bir insanız diyelim ve bir zaman makinemiz var. zaman makinesinin ışık hızına ihtiyacı vardır. sebebi ise, ışığın zamandan daha hızlı akmasıdır. biz makineye bindiğimizde bizim için zaman yavaş akmaya başlayacaktır. (yani beynimiz öyle algılayacaktır, aslında biz hızlı gidiyoruz) makineden indiğimizde çok farklı bir dünya ile karşılaşacağız. arkadaşlarınız yaşlanmış bir şekilde bulacaksınız ama siz zaman nehrinden etkilenmediğiniz için aynı bedene sahip olacaksınız. bu teoriye göre zamanda geri gidemiyorsunuz fakat sizden daha geri zamanda yaşayan bir paralel evrene gidebiliyorsunuz.

halatın içerisinde ki iplerin her biri ayrı dünya demiştim. bir ipten, diğerini geçtik diyelim. durumunuzun iyi olmadığını varsayalım. babanızı gördünüz yolda yürüyor işe gidiyor her zaman ki gibi. siz onu her zaman gittiği yoldan değilde başka bir yola yönlendiriyorsunuz ve o yola yüklü miktarda para bırakıyorsunuz. bu durumda babanızın paralel dünyasında bir alternatif dünya oluşmuş olacaktır. yani bu ip yol almaya devam ederken, içerisinden bir ip daha çıkıp Y harfinde ki şekli alarak yol almaya devam edecektir. tebrik ederiz, 2 tane evren yarattınız. geri kendi ipinize(dünyanıza) döndüğünüzde köşe başında ki bakkalı, starbucks olarak görebilirsiniz. 3 boyutlu bir evrende yaşadığımızdan, bu değişimler sadece fiziksel olarak kalmaz, zihinsel olarakta değişime uğrar. işte bu olaya mandela etkisi diyoruz. kelebek etkisi, zamanda sıçrama, quantum, uzay-zaman teorisi vs daha çok olay var bununla alakalı fakat yaz yaz bitmez beyler. benden bu kadar. sağlıcakla kalın.

okul felsefesini hep kendime ters olarak görmüşümdür. dijital çizim, tasarım ve yazılımla uğraşmaktayım. çevremde hep okumamı söylediler fakat onlara okumadanda birşeylerin başarılacağını göstermek istedim. üniversite yaşıma geldiğimde bölümümde okuyan insanlardan daha bilgiliydim. okulda öğrettiklerini ben zaten biliyordum. okul vaktini kendimi geliştirmeye adadım. çok zorluk çektim, başta destekçim bile yoktu. bizim ülkede okumayan insan cahil damgası yiyor. okumuyorum dediğimde kızların bana bakışlarını anlatamam beyler. üstesinden geldim durumun. iyi bir kazanç sağladım. iyi ki okumadım diyorum şuan. eğer okuyor olsaydım vaktimi kendimi geliştirmek adına değil, kampüste karı kız peşinde koşmak için harcıyor olacaktım. şimdi koşmama bile gerek yok dıbına koyayım. asla olması gerekeni değil, sizin olmak istediğinizi yapın beyler. hayalleriniz için çabalayın. sırf aile yada çevre istiyor diye okumayın. çünkü mezun olduğunuz zaman anlayacaksınız o senelerin nasıl boşa gittiğini. elinizde bilgi yerine "diploma" yazan bir kağıt ile kaldığınızda, iş ararken anlayacaksınız. yaşamak zordur beyler ama imkansız değil. istediğiniz hayatı elde etmek zordur, imkansız değil. ölüm döşeğinde olan yaşlı insanlara soruyorlar "neyden pişmansınız" diye. gelen cevabın %97'si yaptıkları değil, "yapamadıkları" oluyor. savaşmadan kazanç olmaz bunu unutmayın.

bende masa üzerinde duran tuzluğum aslında.

reserved

cidden rezil ve komik bir anıymış. duman boğazımda kaldı ölüyodum aq.

rez haftaya ne olacak acaba.

kesin üzdü gibtiğimin malı. dıbına koyim senin ben ya sinirim bozuldu amk.

Dostum Buger King gibi yerlerde yemek hatadır. O içtiğin kola değil kola tozuyla karıştırılmış su, o yediğin tavuk eti kıymalaştırılmış ve presslenip şoklanmış ve anında ızgaraya basılmış bir tavuk. Yememekle iyi yapıyorsun. Gerçekten Burger King, McDonalds gibi yerlerden yiyen insanları gördükçe gülüyorum. McDonalds'ı severim oysa ki çocukluğumdan beri tadını bozmamıştır ama yinede sağlıksız. Aynı fiyatlara çok daha kaliteli yerlerde gerçek et yemeniz mümkün. Starbucks'ı dene ama bak, filtre kahvesi gerçekten kalitelidir, fiyatıda o kadar pahalı değil.

Özet: Beğenmemene sevindim.

reserved

semih televizyon programlarında gördüğüm en orjinal tiplerden diyebilirim. ona karşı cephe almaları doğru çünkü ütopya'da yarışmacıların hakkından çok iyi gelmişti. aşırı zeki ve kurnaz. bu adamın en çok hayranı olduğum nokta (özellikle survivorda) sakinliğini bozmaması. aşırı sakin herif. bu yüzden semih'e cephe aldılar. korkuyorlar, güvenemiyorlar ve aşırı bir önyargıları var. takdir ediyorum şahsen semih'i ve destekliyorumda. çünkü herif çok iyi trollüyor milleti, türk izleyici kitlesine oynuyor tamamen ve herşeyin farkında. zaten bunlar cephe alması semih'in işine geliyor çünkü her seferinde onları başarılı bir şekilde haksız durumuna düşürebiliyor. bu da semih'in en başarılı olduğu nokta. adam adaya gelmeden bir plan yapmış ve planı tıkır tıkır işliyor resmen.

bu adamın cesaretine ve zekasına şu videodan sonra hayran olmuştum.
https://www.youtube.com/watch?v=qbpvfYsw9yU

1 saat içinde bulabilirler. londra'nın güvenliği çok farklı. heryer kamera ve heryer izleniyor. bulmaları çok zor olmamıştır. benim arkadaşımı 20 dakika içinde bulmuşlardı. ama doğru söylüyorsun böyle durumlarda hemen hapse atmazlar konsolosluk devreye girer direk. hiç birşey yapamazlarsa sınırdışı edilir. abartmış bu biraz.

reserved. ilgimi çekti

rezezerved

fayansla fatih panpa senin ki tamamen öfke kontrolü, tamamen başka bir olaydır o ve öfkenin üzerini polyanacılıkla örtemezsin güven bana 2 senemi ben bu tür pgibolojilere adadım. öfkeni yok edemezsin sadece kontrol edersin. okuduklarındada muhtemelen kontrol etmeni istemiştir sen yanlış anlamışsın panpa.

senin kim olduğunu, burada dönen muhabbetleri bilmiyorum ama eğer doğruyu söylüyorsan kısa zamanda iyileşmeni dilerim. tedavi olmayı düşündün mü?

bencilce davranmamak lazım, onada zevk aldırmalıyız ki 2 katı olarak bize dönüş yapsın.

devrimi sadece komünistler yapmaz. devrim asırlardır varlığını sürdüren bir olaydır. artık devrim kelimesi sadece komünizmi çağırıştırıyor ama devrimin sözlük anldıbına bakın lütfen.

bu adam aldığı maaşın yarısını vakıflara bağışladığınıda hatırlatırım.

askfjsdlkjfdslgkldsşgdsg

fatal error

ormanın kralı koalalardır panpa. bir kral gibi keyif sürerler. ye, iç, yat bundan daha kral bi hayat var mı?