• 0 / 0 / 6532 entry
  • 665 başlık
  • 9 trend
  • 21,058.28 incipuan

sonsuzturk "İnsanları tanıdıkça yalnızlık güzelleşiyor"

  • 0
    güçlü olmak
    Bir yerden başlayın hayat bizim elimizde
    ···
  • 0
    yaşamak güzel şey
    Güzel şey doğrusu
    ···
  • +1
    hüznün sevincin ve güveninim ben
    Çevir gözlerini içimden yana
    Sırrını saklayan mahzeninim ben

    Uzat umutlarını düşlerime dek
    Hiç birşey değil hep seninim ben

    Bu yazgı bizlerin ortak ülkesi
    Hüznün sevincin ve güveninim ben

    Toprağım güneşim mevsimim sensin
    Suyunum havanım ekmeğinim ben

    Birlikte uyandık aynı uykudan
    Öncen, sonran, eskin ve yeninim ben

    Seninle ilgimiz bir heves değil
    iyi bil neyimsin benim, neyinim ben
    ···
  • 0
    insan her şeyi anlatamaz
    zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez.
    ···
  • +1
    deniz gibi gökyüzü gibi
    Ben büyük şarkıları severim; büyük olsun
    Deniz gibi, gökyüzü gibi herşey ve mahzun.
    Seviyorsam seni aşk ölümsüzdür gönlümce
    Aşıksam kadınım değil tanrıçasın,
    Denizler yolculuğa çağırır durur da beni
    Gitmem düşünerek geri döneceğim günü.
    ···
  • 0
    hüzün eken hüsran biçer
    Yakışmıyor cepheyi terk edişin,
    Mert dayanır, namert kaçar sevdiğim.
    Fazla sürmez hatanı fark edişin,
    Hüzün eken, hüsran biçer sevdiğim.

    Adet ettin aşk dersini asmayı,
    Hüner saydın sırra kadem basmayı,
    Yetti artık çok denedim susmayı,
    isyan eden bayrak açar sevdiğim.

    Nice avcı bende silah sınadı,
    Geri tepti, sineleri kanadı,
    Kırılsa da yüreğimin kanadı,
    Yine açar, yine uçar sevdiğim.

    Bir resmimiz bile yoksa başbaşa,
    Revamıdır ben yanayım,sen yaşa,
    Aşk sunacak sakimi yok sarhoşa,
    Yine bulur, yine içer sevdiğim.

    Aynaların farkı kalmaz düşmanla,
    Tanışırsın doğduğuna pişmanla,
    Hüzün adres değiştirir zamanla,
    Benden geçer, sana göçer sevdiğim.

    Üzerime yar sevdiğin sahi mi?
    Kalp çalmakta senin gibi dahi mi?
    Ağlama der dosta aşık Daimi,
    Bu da gelir,bu da geçer sevdiğim.
    ···
  • 0
    al cehennemine alıştır beni
    Bedeli ödenmiş vakte hüküm inmiştir
    Yüreğimden düşürmeden emanetini
    işte koynumda fermanımla, yaralarımla
    Sana vurgun yemiş bir ten getirdim
    Al bir karanfille tutuştur beni

    Yağmurla ıslanmış bir merhabayla
    Yorgun bir yerinden deliyorum geceni
    Kundaklanmış bütün sığınaklarım
    Gözlerinden ince bir geçit arıyorum
    Al gecenin bir yerine yakıştır beni

    Bedeli ödenmiş katle hüküm biçilmiştir
    Kan-ter içinde depremler ortasında
    Bir şarkının peşinde geçti gençliğim
    Sakladığın bir mevsim vardır mutlaka
    Al cehennemine alıştır beni
    ···
  • 0
    gönül viranesi kolay düzelmez
    Hicran destanını kendinden oku,
    Mecnun'dan duyup da rivayet etme.
    Aşkın Leyla'sını gördünse söyle.
    Söz temsili bulup hikayet etme.

    Yüz bin Leyla doğar alemde her gün,
    Senin aradığın zevk, sefa düğün.
    Tutacağın işi önceden düşün;
    Daha ilk adımda nedamet etme.

    Sevdanın oduna pek güvenilmez,
    Tutuşurşan eğer kolay sönülmez.
    Bu yolun hükmüdür geri dönülmez,
    Canına kıymazsan seyahat etme.

    iyi bak kabına, olmasın delik,
    Boşuna taşırsın, gider gündelik.
    Anında olmalı, ettiğin iyilik,
    Alem duysun diye, inayet etme.

    Kabe'den maksadın varmaktır yara,
    Kör gibi tapınma, kara duvara,
    Hızır'ı ararsan kendinde ara,
    Bulamadım gibi rezalet etme.

    Muhabbet herkesin aklını çelmez,
    Gönül viranesi kolay düzelmez.
    Alemden çekinme bir zarar gelmez,
    Sen kendi kendine hıyanet etme.

    Şen şatır gönlüne hicran dolmasın,
    Gençliğin gülşeni gamla solmasın.
    Neyzen gibi aklın yarda olmasın,
    Özründen çok büyük kabahat etme.
    ···
  • 0
    bir inancın yüceliğinde
    Aşksız ve paramparçaydı yaşam
    bir inancın yüceliğinde buldum seni
    bir kavganın güzelliğinde sevdim.
    bitmedi daha sürüyor o kavga
    ve sürecek
    yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!

    Aşk demişti yaşamın bütün ustaları
    aşk ile sevmek bir güzelliği
    ve dövüşebilmek o güzellik uğruna.
    işte yüzünde badem çiçekleri
    saçlarında gülen toprak ve ilkbahar.
    senmisin seni sevdiğim o kavga,
    sen o kavganın güzelliğimisin yoksa...

    Bir inancın yüceliğinde buldum seni
    bir kavganın güzelliğinde sevdim.
    bin kez budadılar körpe dallarımızı
    bin kez kırdılar.
    yine çiçekteyiz işte yine çiçekte
    ···
  • +2
    şüpheci olmayı öğrenir
    insanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. insanların ‘Tecrübe’ dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kesmiş bir insana ‘Tecrübeli’ denir.
    ···
  • +1
    yaşamak acısını da tanıdım
    bilmemek bilmekten iyidir
    düşünmeden yaşayalım

    günü ve saatleri ne yapacaksın
    senelerin bile ehemmiyeti yoktur
    seni ne tanıdığım günleri hatırlarım
    ne seneleri
    yalnız seni hatırlarım
    ki benim gibi bir insansın

    tanımamak tanımaktan iyidir
    seni bir kere tanıdıktan sonra
    yaşamak acısını da tanıdım
    bu acıyı beraber tadalım

    başım omuzunda iken sayıkladığıma bakma
    beni istediğin yere zütür
    ikimiz de ne uykudayız
    ne uyanık
    ···
  • +2
    hatırlandığınız kadar varsınız
    aldığınız nefes kadar değil,
    ···
  • +2
    ay bulutların içine gömüldü
    Bugün son sinek de soğuktan öldü
    Son gül soldu,son yaprak döküldü
    Ay bulutların içine gömüldü
    Son ahbap da diyar-ı ahirete göçtü

    Bir bu heyhula kaldı buracıkta
    O da ölümünü bekliyor küçük bir odacıkta
    Bir damla su misali küçük bir kovacıkta
    Bir mezardır istediği kdüz bir ovacıkta

    Halini soran yok mu bu kimsesize
    Sorarlar bir gün bunun hesabını size
    Muhtaç bu garip bir çift söze
    Basar bağrını küçük bir köze
    ···
  • 0
    ben neyi dolarla euro ile alıyorum ki
    DÜN itibariyle artık dolar için “rekorunu kırdı” demek istemiyorum, zira onu çok yaptı ama “artış rekorunu kırdı” diyeyim.

    Bir günde 4.55’lerden 4.66’lara çıktı.

    Uzun zamandır siyasi görüşe, ekonomik duruma veya bakış açısına göre tartışılan şey şu:

    Kimisi diyor ki: “Ben neyi dolarla Euro’yla alıyorum ki, bana ne?”

    Kimisi de diyor ki: “Her şeyimizin ama her şeyimizin girdisi dövizle sen neden bahsediyorsun?”

    Boğaziçi’nden ancak 5 yılda mezun olabilmiş oldukça vasat bir ekonomist, yani bendenizin gözüyle, orta halli bir ailenin bütçesinde dolar artışının etkisini incelemeye çalışacağım bugün:

    Diyelim ki aylık geliriniz gayet fıstık gibi bir 3500 TL.

    Kozyatağı’nda oturuyorsunuz, işyeriniz Kâğıthane’de. Kiradasınız ama otomobiliniz var. 2 de çocuğunuz. Asla yabancı mal kullanmıyorsunuz, giyimde, gıdada, hatta deterjanda bile ince eleyip sık dokuyup sadece ve sadece yerli malı alıyorsunuz.

    Mutlusunuz ve geleceğe ümitle bakıyorsunuz. Son 1 senede bu saadet dolu dünyanızda tee dünyanın öteki tarafının parası olan dolar yüzünden ne değişmiş olabilir?

    Standart bir ailenin aylık gelirinin yüzde 38’i gıdaya, yüzde 34’ü kiraya, yüzde 9’u giyim harcamasına, yüzde 5’i temizliğe, yüzde 7’si ısınma ve elektriğe, kalan yüzde 5-6 civarı ise diğer harcamalara gider, bu denklem genel kabul görür. Ben, otomobiliniz olduğu için bir de günde 40 kilometre yoldan, çocukların servis ücretlerini filan da katıp aylık 400 TL benzin masrafı ekledim. Çocuklar devlet okulunda okuyor ve masrafları minimumda bu arada, öyle de tatlı yavrular! Bu yüzden her yıl ailece hesaplı bir tatile çıkıyorsunuz ve 1200 TL harcıyorsunuz. Aylık 100 TL’ye denk geliyor.

    Yani 2017 yılında, ayda 3500 TL’lik maaşınızı kullanıp, 1140 TL gıda harcaması, 1020 TL kira, 270 TL giyim, 210 TL ısınma ve elektrik, 150 TL temizlik, 100 TL tatil, 400 TL benzin, 180 TL ıvır zıvır yani diğer masraflarla ay sonunu neredeyse sıfır tasarrufla getiriyorsunuz.

    Şimdi 2017 Mayıs-2018 Mayıs arası doların 3.57’den 4.65’e yüzde 30 artışını göz önüne alarak hayatımızda ne değişti bir hesap yapalım mı?

    Gıdamızın yüzde otuz maliyet girdisi dövizle maalesef. Ve Fransız peynirinden, avokadodan bahsetmiyorum. Antalya domatesi ve Ezine peynirinde de bu böyle. Üretici sadece ve sadece girdisindeki dolar artışını fiyata yansıtsa, artık aylık gıda masrafınız 1245 TL.

    Kirayı TEFE TÜFE üzerinden hesap ediyorum ki bu zaten doların da sebep olduğu enflasyon yükselmesi oranına bağlı bir ölçüdür. Yüzde 15-16 arasından, artık bu yıl kiranız 1020 değil, 1183 TL!

    Sadece Türk markalarından giysi alıyorsunuz, ne güzel. Ama yerli malı giyimde bile girdinin yüzde 13’ü dövizle. Tekstilci merhametli çıktı ve fiyata sadece bunu yansıttı, ne etti? 270 lira harcıyordunuz, artık aylık giyim masrafı 282 TL.

    Isınma ve elektrik gideriniz, devletin, yine döviz ve enerji fiyatlarındaki artıştan yaptığı zamma göre, 210’dan 235 TL’ye çıktı, en iyimser tahminle.

    Temizlik masrafı ilginç bir kalemdir, sabuna deterjana çok para gider. iyi niyetli deterjancılar kimyasalların çoğunu dışarıdan aldığımızı unutup sadece TEFE-TÜFE ile yüzde 15 zam yaptılar diyelim. 150 TL’lik temizlik masrafı oldu 172 TL.

    Tatil yapıyordunuz, elbette yurtiçinde. Döviz artınca turizmciler yabancı turistten aynı fiyatlarla minimum yüzde 30 fazla kazanmaya başladılar. Oh ne güzel, ülke ekonomisine bir fayda. Ama tabii adam aynı odayı size niye geçen seneki fiyattan satsın? Zaten yiyecek, deterjan, kira, personel gideri de artmış. Hadi bir kıyak yaptı, sadece yüzde 25 zam getirdi diyelim. Aylık 100 TL olan tatil masrafınız 125’e vurdu.

    400 TL benzin parası veriyordunuz her ay. Benzinin zamlanmasıyla, ki bu da ağırlıklı olarak dövizin değerlenmesi yüzündendir, gitti 478 TL oldu!

    Diğerleri dediğimiz ıvır zıvır masrafı da dövizden nispeten oldukça bağımsız şeylermiş diyelim, yüzde 10 zam da oraya koyalım.

    Ne etti? Siz geçen sene ayda 3500 TL harcarken, dövizdeki artışın temel sebep olduğu zamlar yüzünden, yurtdışıyla hiç alakanız olmadığı halde, yabancı marka sevmediğiniz, Gucci’den çanta filan almadığınız, Amerikan arabası kullanmadığınız, Fransız kaz ciğeri yemediğiniz, esasen yabancı ülkelerin fotoğrafına bile bakmadığınız halde, bütçenize minimum 450 TL ek masraf geldi!

    Artık aylık harcamanız 3950 TL!

    Patronunuza bu gayet tutumlu, olabilecek en dışa kapalı bütçeyi, bu alçakgönüllü ve tutarlı hesabı gösteriniz ve derhal 450 TL zam isteyiniz.

    Bakalım ne diyecek!
    ···
  • 0
    kimseler yoktu
    Kimseler yoktu ikimizden başka birbirine bakan
    ···
  • 0
    uçmak istiyorsan
    Seni aşağı çeken her şeyi bırak.
    ···
  • 0
    ömrünün son çeyreği
    Anlat bakalim
    ···
  • 0
    evet panpalarım resim çalışmam
    Güzel çalışma
    ···
  • 0
    bunu söyleyen gıda tarım ve hayvancılık bakanı
    Bıktık artık
    ···
  • 0
    bahçedere köyünde yaşananlar
    Yaz bakalim
    ···
  • 0
    kendimden prim yapacağım izin var mı
    Geçmiş olsun
    ···
  • 0
    cesaret edemediğiniz şeyi yapıyorum
    Yaz bakalım
    ···
  • 0
    kaynak gözlüğüyle
    Eski günler
    ···
  • 0
    en büyük hayalleriniz nedir piçler
    Hayal kurmak
    ···
  • 0
    kırmızı impalama kavustum
    Hayırlı olsun siyah daha
    Güzel oluyor
    ···
  • daha çok