kız evine çoktan çıkmıştı
kadir de geldi yanımıza
yürümeye başladık
-kusura bakma dedi burcu beni doğum günümde beklettiği için
sonra kadire dönüp
-sakın ölme kafanı kırarım senin dedi kadire sarılarak
-onu nerden çıkardın şimdi dedi şaşırarak
sonrada -haa anladım diyerek sarıldılar
-biriniz anlatın noluyor dedim
burcu yavaştan başladı anlatmaya
-ya bu kızın bi sevdiği çocuk vardı. bununla buluşmaya gelirken kaza yapıp ölmüş dedi
eh şansımı gibim eee dedim
-1 buçuk sene falan oluyor kız olayı hala atlatamadı işte.bu iyi halleri iki kere intihar etti. hala doğru düzgün yemek yemiyor
dışarı yalvar yakar çıkarıyoruz dedi burcu
birden üzüldüm mü şok mu oldum bilemedim
ama az önce ayılıp bayıldığım kızla beraber olma isteğim birden bitti
hatta hiç kalmadı
kim uğraşacaktı amk eski sevgilisi ölmüş,o kadar zaman geçmesine rağmen unutamamış dışarı bile çıkmayan yemek yemeyen bi kızla
ayrıca intihar teşebbüsü de oldukça yeterli bir sebebti soğumam için
çok mu yavşaktım bilmem ama 5-10 dakika sürdü bendeki aşk
zaten hep böyle oluyordu
bi kız görüyordum
ohaa karıya bak deyip peşinden biraz koşuyordum
bi kaç geyik..,derken çıkıyorduk
tamam çıktık artık deyince de hemen başka kızlara bakıyordum
sonra elimde avucumda ne kadar hatun varsa karışıyor yine yalnız kalıyordum
pek de üzüldüğüm olmadı açıkcası gidenlerden
-ben sana dedim olm diye enseye elini attı kadir
-ne dedin diyerek lafa girdi burcu
-kıza aşık olmuştu bizim ki dedi beni kastederek
-onunla herkes çıkmak istiyor ama kız kimsenin suratına bile bakmıyor dedi burcu
ve ben sana güvensem birini bulurum sana ama biliyorum aldatacağını sonra arkadaşımla aramı da bozacaksın dedi burcu
-sende haklısın dedim burcuya
içimden de sanki sizin bulacağınız kıza kaldım amk diye geçirdim
onlar ayrıldı ben ayrıldım
kuzen ve arkadaşlarla kalabalık bir yerde
gibtirtaktan bir doğum günü partisi yaptık
aslında parti bir çok kişinin hayallerindeki gibiydi
istesem çok zorlanmadan o geceyi
bir hatunla uyanarak sabaha bağlayabilirdim ama
ya o geceki hatunlar ilgi çekici değildi
ya da, tüm ilgim başka birisi ile çoktan rüyalara dalmıştı

kahvaltıyı yaptıktan sonra işe gittik
iş yerindeki elemanlar öğle yemeğini mütakip pasta kestiler
gelen hediyeler arasında benimle ilgilendiğini bildiğim kızın
hediye ettiği çift kişilik konser biletiydi
galiba benimle gel dememi beklediği için biletlerin ikisini de bana vermişti
akşam üzeri eve yine babamla beraber döndük
döndüğümde beni pek sevmeyen ailemin aile dostları vardı

çünkü nerdeyse hepsinin kızları ile çıkmış çıkamadıklarıma en azından tekli yapmıştım
bazılarının erkek arkadaşı olmasına rağmen
-onda ne buluyorsun ben daha iyi değilmiyim diye sormuşluğum bile var
tabiki kızları gelmemişti
olay benim doğum günümden çok babamların yemeğine dönüştü arkadaşları ile
ilk hediyemi kardeşim verdi aileden
daha sonra annemle babam beni çok heyecanlandıran bir zarf uzattılar bana
içinde ne olduğunu merak ederken
aç bakalım teklifi geldi
açtığımda ise tapu olduğunu anladığım bir kağıt vardı
babam cebinden anahtarı çıkarıp bana uzattı
bana bir ev hediye etmişlerdi
bunun aslında çok derin anlamları vardı
babamın iş hayatına başladığı yaştaydım ve bu evle beraber şartlarımız eşitlenmişti
sarılma öpüşme ve diğer aile dostları da tebrik ederken
biraz da şaka yollu olarak kurtuldunuz birbirinizden diyerek takıldılar bize
misafirlerle beraber çıktık evden
onlar evlerine giderken
ben babam annem ve kardeşim benim yeni evime doğru yola çıktık
semt olarak bizim eve uzak olmayan
apartman olarak çok güzel gözüken bir yere vardık
kapıyı açar açmaz farkettim çok kıyak bir hediye aldığımı
beyaz eşyalar hariç diğerlerini benim seçimime bıraktıklarını söylediler
yani mobilya ve dekarasyon takviyelerini ben yaptıracaktım

babam bunun için birkaç gün izinli olduğumu söyledi
ilk gece orda yatma isteğime annem pek sıcak bakmadı
daha sonra ben burcu ve kadirle buluşmak üzere ayrıldım ailemden
gece de kuzen ve bazı arkadaşlarla gece içmeye gidecektik
kadiri aradığımda
burcu ile beraber x adreste beklediklerini söylediler
oraya giderken farkettim ki çok yalnızdım
burcu ve kadirin el ele olması yalnızlığımı daha çok hatırlatırken
benim ki nerde amk diye çevremem bakıyordum
koca istanbulda önümden yanımdan sağımdan solumdan binlerce insan geçiyordu ama
ömrün geçtiği gibiydi hepsi
sessiz ve durdurulamaz
binlerce pasta alacak param varken
ikisinin elleri ile yapmış olduğu pasta nerdeyse ağlatacaktı beni
belki param var diye seviyorlardı ama olsun amk en azından emek vermişlerdi
hediye haberimi ilk kadirle paylaştığımda bu duruma en çok kadir sevindi
çünkü bazen burcu ile yalnız kalmak için yeni evimi kullanacaktı
burcu ve kadire şirketteki kızın bana doğum günüm dolayısı ile hediye ettiği konser biletlerini verdim
galiba yalnızlık eline geçen bir çift konser biletini
çevrende gördüğün en mutlu çifte iç çekerek ve hafiften gülümseyerek vermekti
bu bilete de çok sevindiler
çünkü bir aşk adamından el ele şarkılar dinleyeceklerdi
pastayı kesme merasiminde burcunun telefonu çaldı
kadirle benim konuşmalardan anladığım kadarı ile acil gitmesi gerekiyordu
ben ne yapabilirim ki demesinden birisinin yardıma ihtiyacı olduğunu anlıyorduk
yine mi demesinden de aynı hatayı tekrarlayan birisi ile karşı karşıya olduğumuzu
ölücek ama bu kız böyle yapmaya devam ederse, tamam nevin teyze bir de ben gelip konuşurum deyip telefonu kapattı
telefon kapanır kapanmaz kadir başladı sorguya merakla
-nolmuş canım diye
-ya sana geçen anlatmıştım ya o kız işte yine yemek yemiyomuş dedi
kadir de
-yuh arkadaş iki sene oldu nerdeyse hala mı unutamamış dedi
-sana bişey olsa ben unutsam sevinir misin kadir diyerek kızdı.
-noluyor lan biriniz anlatın dedim
-sana sonra anlatırız diyerek salladılar beni. kendi kavgalarından dolayı
benim doğum günü yalan oldu amk
kendi aralarında burcu gitmeye karar verdi
kadir de onu yalnız göndermek istemedi
tamam siz gidin dediğimde ise
kadir
-sen de gel bizimle burcu evlerine çıkınca biz oturu bişeyler içeriz ,dedi
gece kuzenlerimle olan buluşmaya daha hayli zaman olduğundan
ayrıca merak ettiğim için bende gittim
yolda yiyecek bişeyler aldık
kızın oturdukları eve bıraktık burcuyu
ben sizi ararım diyerek evlerine çıktı
kadirle biz ne yapalım lan onu yapalım yok o olmaz
bunu yapalım gibtir et bu saatte derken
birer bira içmek üzere oturduk
kadiri zorlayıp anlattırmaya çalıştım telefondaki mevzuyu
-burcunun pgibolojisi bozuk bir arkadaşı tam bilmiyom bende gibtir et dedi
birer tane birayı bitirmek üzereydik ki
mesaj geldi kadire
-biz aşşağı indik dışarda oturuyoruz haberin olsun diye
kadir mesajı geri gelin anlamında algıladığı için geri döndük
ben yol boyunca pgibolojisi bozuk
ağzı yüzü yamuk
eroin kokain kullanmış
kötü yola düşmüş
çirkiiiin suratsız
yüzünde fer kalmamış bir kız hayal ettiğim için pek giblemiyor, hatta sıkılıyordum
doğum günümde boş işlerle uğraştığımız için de kızgındım biraz
yolda kadire eve alacağım eşyaların rengini modelini sayarken birden sustum kaldım
kadir ilerledi geride kaldığımı görünce
-ne oldu lan sözünü bile algılayamadım
algıladığım tek şey
kalbimin daha hızlı attığını hissetmem oldu
ağzımdan çıkan ilk cümle ise
-hasgibtir bu kimmiş lan?
-aa bak geldiler dedi burcu ayağa kalktılar oturdukları yerden
-bu kadir bahsettiğim erkek arkadaşım dedi
-öyle mi memnun oldum diye yalancı gülümseme ile tepki verdi
ben ise 23 nisanda şiir okumak için sırada bekleyen çocuklar gibi
sadece merhabayı en güzel şekilde söyleyebilmek için onlarca kez tekrar ettim içimden
farkettim ki ağzım kurumuş
sanki hafiften de sıkıştım gibi
dizlerime bir ağırlık
kaslarımda bir boşalma
tüm vücutta tek çalıştığını hissettiğim organ kalbimdi
gözler kontrolden çıkmış
bakma olum sürekli mal gibi diye kendime söyleniyordum ama nafile
titremesin olm ellerin rahat ol derin nefes al diye kendimi toplamaya çalışırken
ben çoktan tanıştırılmışım ismim söylenmiş
kızın ismide söylenmiş ama inanın heyecandan duyamadım bile adını
o kadar içimden tekrarladığım halde merhaba bile diyemedim
eh amk dedim sıçtık
onlar konuşmaya, daha doğrusu burcu onu teselli etmeye devam ederken
kadir de bana bişeyler söylüyordu
ben pek dinlemediğim için cevaplamadım
sonra kolumdan tutup hadi olm daha bitmemiş konuşmaları diyerek çekiştirdi beni
heee diyerek ordan bi kaç adım uzaklaşırken
durdurdum kadiri
-burda bekleyelim dedim
-lan daha bitmemiş konuşsunlar biraz daha dedi
-olm dur işte ya aşık oldum amk dedim
-ebenin amı dedi sadece kadir. makara yapma olm diye de ekledi
-kadir bana bu kızı ayarla dile benden ne dilersen dedim
-olm mal mısın kız seninle hayatta çıkmaz dedi
-niye olm dedim
burcuyu beklememi söyledi kadir
biraz ötede onları görebilir bir kaldırıma oturduk
kıza baktım beyler
anladım ki hayatta tatmadığım zevklerden bir tanesiymiş bu bakış
hani vardırya ilk kez adını duyduğunuz bir yemeği yersiniz
dilinizde acayip bi tat kalır
tekrar o tadı hissetmek için damağınızla dilinizi emersiniz öyle bişeydi ona bakmak
yada daha önce hiç görmediğin bir çiçeği hayranlıkla ve allahım sen neler yaratıyorsun diyerek incitmeden öylece izlemek gibiydi
lan o elini çenesinin altına koyuşu
yarısını kulaklarının esir aldığı yarısı salıverilmiş az uzun düz saçları
ağlamaktan mı bilinmez tomarlanmış kirpikleri
zoraki değilde burcunun her geleceğe yönelik verdiği umut vaadinde hayalci gülümsemesi
gülümsemesine ortak gamzeleri
kimdi lan bu?
ben nerdeydim?
kimlere güzel demişim amk ben zamanında
yok bundan ötesi diye arkasından konuştuğum hatunlara güzel diye hep yanlış sıfat kullanmışım halbuki
kadire olm kim lan bu anlatsana amk dedim
-burcu ile iki sene beraber okumuşlar dedi
-ee dedim
-ne eesi arkadaşlar işte dedi
-gözünü seveyim kadir yap kankana şu kıyağı ayarla bu kızı bana dedim
-bu kızın ayarları bozuk olm sana gelmez dedi
-niye lan kaşar mı dedim
-yok be olm dur burcu gelsin bende tam bilmiyom anlattırırız dedi
öyle bakıyom ki kıza içine düşücem o mesafeden amk
ağzım açık
hafiften yutkunuyorum
aşka susamışcasına
ama kız bana bir kere bile bakmıyor
varsa yoksa burcunun anlattıkları ile ilgileniyor
kalktılar sarıldılar
baktım gidiyorlar hızlı adımlarla yaklaştım iyi geceler diyebilmek ve az önce diyemediğim merhabayı telafi etmek için ama yetişemedim

ben zengindim, param tak gibiydi ama aşık olmaya çalışırken zengin oluşum yüzünden kafam da tak gibi oluyordu
ben miydim para mıydı kızda ki amaç?
kadirin zorlaması ile sana yakışan bir doğum günü yapalım dedi
bunun muhasebesini sürekli yaparken
önce babamların ne yapacağını beklemeye karar verdim
tam sonuçlandırmadan doğum günüm geldi
kalktığımda başladı herşey
annem hazırlamış kahvaltımı
o zaman pek kafam basmadı ama babamın yükseliş hikayesi tekrar anlatıldı bana

15 gün düzenli olarak işe gidip geldim
depocudan ilk gün özür dileyip sonra yanına bile inmedim
peder ne derse yaptım
aklım sıra ona bi kaç fikir verdim
baba şunu şöyle yapsak daha güzel olmaz mı diye
hiç birisini beğenip uygulamasa da yine de çabalarımdan memnun gözüküyordu
zaten çalışmıyor iken bile şirket elemanı gibi gösterilip
harçlığımı maaş olarak bankadan çekiyordum
15 günlük sürede maaş alım süresi geldiği için her zaman aldığım harçlıktan daha fazlasının yatmış olduğunu gördüm
15 gün sonra yine zütüm başım oynamaya başladı
bana göre değildi amk bu iş
bi gibim yapamıyordum
para yiyemiyordum
sağda solda fink atamıyordum
gezemiyordum
gençtim lan ben
hemde zengin genç
bu yaşta karı kızla para yemicektim de ne zaman yiyecektim
hemen anneme dert yanmaya başladım
çok yoruluyorum uyuyamıyorum ,arkadaşlarımı göremiyorum gençliğim gidiyor diye
kimse dinlemedi beni
arasıra akşamları yorgun olmadığım zamanlar tek takıldığım kişi kadir di
aslında istesem şirkettekilerle çıkardım ama ne bilim onlarla takılmak yerine sadece makara yapmak geliyordu içimden
kadir de burcudan fırsat bulunca takılabiliyordu benimle
peder bey yıllık olağan tatili için annemle beraber bodruma gitmek üzere hazırlıklara başladığı sırada
benimle konuşma ihtiyacı duydu
-bak oğlum biz tatile gidiyoruz. eğer gelinceye kadar vukuat işlemezsen istediğin yerde tüm tatil masraflarını ben karşılayacağım dedi
lan zaten hep o karşılıyordu
ayrıca benden bir isteği daha vardı şirkette hiç kimsenin işine karışmamam
buna gerekçe olarak da
kendisinin gerekli kısım müdürlerine gerekli emirleri vermiş olduğuydu
yani ben 2 hafta ot gibi gidip ot gibi gelicektim şirkete
zaten babam varken de bi gibim yapmadığım için pek bi değişiklik olmayacaktı
babamın tek korkusu şirkete gidip babamın yaptığı işleri tek başıma yapmaya çalışarak herkese emirler vererek iç huzuru bozmamdan korkmasıydı
hadi dedim eyvallah
şirkete gitmeye devam ettim

herkes zaten işini biliyor ve günlük yapması gerekenleri yapıyordu
benim tek yaptığım babamın odasında kahve içmek çıkıp yemek yemek arasıra şirketi gezmekti
ister istemez geçen zaman içerisinde pek kimseye karışmadığım için bana olan ön yargıları da azaldı personelin
özellikle müdürlerle oturup konuşabiliyor olmuştum
öğlen yemek aralarında gidilen restoranda bizimle otur diyenlerin sayısı da çoğalmıştı
peder bey de sırf benim de gönlüm olsun diye arıyor
-var mı bi yaramazlık diye soruyordu ama eminim ki diğer personele benim oğlan size yanlış yaptımı diye daha çok soruyordu
iki hafta sorunsuz geçerken babamlar geri döndü
bu iki haftalık süre zarfında ne dışarı çıkıp içtim
ne de gizli gizli araba sürdüm ehliyetsiz
babamların istediği bir evlat haline gelme yolundaydım ama çok sıkıcıydı
iş hayatı yeni ortamları da beraberinde getirdi
şirket çalışanlarının kahve içmeye davetlerine topluca iştirak edip
gülüp eğlenebiliyorduk
bana patron oğluymuşum gibi davranmaya devam etmeleri pek hoşuma gitmemeye başlaması
ve hiç tipim olmayan bir stajer kızın bana gizliden gizliye asılıyor olması da bu ortamdan yavaş yavaş soğumama neden oldu
ben nereye gitsem o da geliyordu amk
şahine diye kız ismi var mı bilmem ama şahin k nın kız versiyonuydu
eğer şirkette başka bir kızla kazara konuşursam
o kızın hayatını söndürecekmişim hissi uyandırıyordu şahine k bende.
şirketçe yemek yemek için gittiğimiz restoranda küçük tatlı bir kız vardı

sinirlenince ve çok yoğun çalışmaktan yorgun düşünce o kadar tatlı oluyor du ki
onu sinirlendirmek için elimden geleni yapıyordum
mesela
-kokoreç var mı diyordum
-yok beyefendi bizde bulunmaz diyordu
bir miktar para uzatıp
-şurdan bi koşu alıver gel diyordum
şirket çalışanları bu makara yapışıma bayılıyorlardı gülmekten ama
kız oldukça şikayetçiydi
tüm sinirli tatlılığı ile bana bakıyor
-siz bişey yemiceksiniz herhalde diyordu
-tamam o zaman öğlen ne yediysen aynısından bana da getir diyordum
elemanlar da bir gün sana zıkkım getirirse hiç şaşırma diye eğlendiriyordu ortamı
ama beni en eğlendiren insan kadirdi
adam kızdığı zaman saklamak yerine açık açık sövüyordu suratıma
ki bana ondan başka sövebilen de yoktu
en delikanlısı oydu bu çevrenin
en azından o dönemki yalaka çokluğunda
peder geldi şirketin başına yine geçti
benim de doğum günü yaklaşıyordu
babam ya hemen gitmemi yada doğum günümden sonra gitmemi istedi tatile
çünkü bu doğum günümde yanlarında olmamı istediğini söyledi
bu durumu anneme sorduğumda babamın bana bir sürprizi olduğunu söylemesi
benim işte, şirkette ve genel olarak babama karşı öncekilere oranla daha dikkatli olmamı sağladı
genellikle attığım her adımı bildiriyordum ki
bildiğim kadarı ile babamın çok hoşuna giden bişeydi
geceleri pek dışarı çıkmadığım
araba kullanmadığım
ve eski zengin binlerinin gerek kaza yapışım dolaylarındaki ziyaretsizlikleri gerekse genel olarak beni aramayışlarına kızışımdan dolayı
kadirle takılıyordum akşam üzerleri ve hafta sonları
nargile kafeye gidip tavla oynamak
daha doğrusu tavla oynarken benim yaptığım yada yapmaya çalıştığım hilelerle gün eğlenceli geçebiliyordu
bazen kadir burcuyu da yanına getiriyor
böyle yaptığı zamanlar ben biraz oturup hesabı ödedikten sonra onları yalnız bırakıyordum
burcu bana da bir kız arkadaş bulmayı kadirin tüm ısrarlarına rağmen istemiyordu
çünkü bana karşı olan bir önyargıya sahipti
eskiden kalma alışkanlığım olan kendimi çok övme
herşeye sahibim tripleri
ilerde patron olcam edası ile gezmemden pek hoşlanmazdı burcu
ayrıca burcuya göre ben kızlarla aşk için değil gönül eğlendirmek için çıkarmışım
haksız da sayılmazdı
çünkü 3.müz otururken yan masada oturan kız olursa
onlara gözümü ayırmadan bakar
ve bana ilk bakışlarında
-utanmıyor musunuz kızlar bizi dinlemeye derdim
-ne dinlemesi beeeee diye aptalca tepki vermeleri
nedendir bilinmez benim için en büyük eğlencelerden birisiydi
eğer devam ederlerse
-buldunuz tabi zengin ve yakışıklı çocuğu bakarsınız diye takılmaya devam edişim ile
genellikle masamda oturan kişiler rahatsız olur
benim utanmam gerekirken onlar utanırdı
-haha sen mi yakışıklısın diye tepki verirler
yada
-üff ne diyon be salak diye sırtlarını dönerlerdi
kadir bazen gülebiliyordu bunlara ama burcu hiç hoşlanmaz hatta özür dilerdi kızlardan benim adıma
bir çok kez de garsonlardan uyarı alırdım ama sürekli verdiğimi bildikleri bahşişler sayesinde kovmazlardı
yakışıklılık konusuna gelince giderim vardı gençler bakmayın siz o zillilerin sinirle söyledikleri sözlere
normal asılsam maksimum 3 gün koşumluk dirençleri olur bana karşı
zaten genelde de o kadar sürer istediklerim ama
aşk benim için sadece iyi senaryolanmış hikaye ve filmlerde olan bişeydi
çok sevdiğimi sandığım kızlarla beraberken
izlediğim filmlerde bahsedilen hisleri bir türlü hissedemiyor oluşumdan dolayı zaten çok uzaktım aşka
çok kızla çıkmış oluşum içerisinde
en uzun süreni 4 ay olmuştu
bu kadar sürmesine tek sebeb ise sanırım yurt dışı dil eğitimi için kızdan 3 aylık ayrı kalışımdı
geldikten 5 gün sonra da ayrıldık zaten
ayrılık sebeblerini anlatmaya kalksam bir sürü entrika çıkar ama
ben bana yapılan trip karşısında güçlü duramayan bir yapıya sahiptim
bu bir şekilde giderilebilirdi belki ama çok çabuk sıkılıyor olmam da doğru kişilerle çıkmamış oluşumla alakalı olabilirdi
bi de kızlarla karşılıklı olarak çok sabırsızdık birbirimize karşı
ben sevişmek için yeterli tanışmaya sabredemiyordum
onlar genel olarak benim dalga geçişime ve ciddiyetsizliğime
aşk hiç gelmedi
bembeyaz bir sayfaydı kalbimde
bende pek bembeyaz kalpli bir insan sayılmazdım
belkide kalbimin tek boş sayfası
hayatımın tek eksiğiydi
bu kadar hayta oluşuma bir sebebde gerçekten peşinden koşulacak
filmlerdeki gibi uğruna düşünülmeden fedakarlıklar yapılabilecek birisi henüz çıkmamıştı karşıma
ki karşıma çıkanlara yaptığım fedakarlıkların bile karşılığını alamıyordum
karşılıktan kasıt altıma yatmaları değil
bahsedilen aşkı bir tutam hissettirmeleriydi
bir sihir olmalıydı
gözlerinde
gülüşünde
ne bilim lan
aşk kalple hissedilen bir organsa
kalbin varlığını hissettirmeliydi bi kaç ekstra kan pompalayarak en azından

-burcuya(kadirin kız arkadaşı) da ayıp ettim senin yüzünden dedi
tekrar ne zaman buluşacaklarını sorup zamanı öğrendikten sonra

sık gittiğim boğaz manzaralı bir yere telefon açıp iki kişilik reserve alarak
kadirin ismini verdim
-olm gerek yok desede burcuyu çok sevdiği için fazla üstelemedi
birden kral adam oldum yine
hep böyle yapardım zaten
önce kalbini kırar sonra param ile pansuman yapardım
mevzu bahis olan konu kadirin burcuyu mutlu etmesi olunca akan sular dururdu
ne zaman kadirle bir yere gitsem kendine değil burcuya bişeyler beğenir
bende kıyak olsun diye alırdım hesabına yazdım fakir bini diye makaramı yapardım
kadirin gönlünü aldıktan sonra ertesi gün reservasyon yaptırdığım restorana gidip
para almamalarını söyleyerek 100tl bahşiş bıraktım ve hesabı benim ödeyeceğimi söyledim
o işlem de tamamlandıktan sonra artık yavaş yavaş normal hayata dönmek için
peder beyden tek başıma eve çıkmak için görüşme yapmaya karar verdim
şiddetle karşı çıktı
-yanımızdayken zaptedemiyoruz yalnız başına olunca ne taklar yersin allah bilir uğraşamam otur oturduğun yere dedi
düzelmiş ve akıllanmış numarası yaparak
annemin de desteğini almak istedim
ama babam son söz olarak
-şirkete hergün gelip dediklerimi yaparsan? annene her sorduğumda nerde olduğunu bilirse..bi şansın olur dedi
şirketinin amk aşırı sıkıcı,
zaten bitiremediğim bir okulum var daha
akşama kadar oturmaktan başka bi tak yapmıyom yine de şirket diyor bana ,
ama peki dedim
çünkü eve geçmeyi çok istiyordum
ev demek yalnızlık demek
ev demek özgürlük demek
istediğim kızı çağırıp parti yapmak demek
karı kız çevresinde hmmm yalnız mı kalıyorsun diye sordurmak anldıbına geliyordu
artisliğe bayılıyor
pederin mal varlığını sayarken istiklal marşı okurcasına çoşuyordum
iki gün düzenli gittim şirkete
muhasebeci kızlarla geyik yaptım
pedere ispiyonculuk yaptım
yok o çalışmıyor bu geç geliyor diye
kimse de sevmezdi beni
zoraki severlerdi belkide patron oğlu olduğum için
yalakalar bişey içermisiniz diye sordukları zaman hayır deyip terslerdim tüm züt kalkmışlığımla
aklım sıra onlarla muhattap olmama rolü oynuyordum
belkide patronculuk oyunu
hiç anlamadığım konularda o niye böyle bu neden böyle diye kafa gibmekten başka bi tak yapmıyordum aslında
2 gün dayandıktan sonra
3.gün depo sorumlusu ile laf dalaşında allta kalınca küfür ettim
ben küfür edince o da etti
kavga aşamasına geldik
o da verirsin tazminatımı giderim aslanım dedi
tazminat ney onu bile bilmiyordum amk
babam zütütaklu depocusunu mu koruyacaktı yoksa beni mi
herhalde benidir amk diyerek
bastım küfür depocu reyize
o günlük kendime paydos verip çıktım şirketten
bi kaç eleman arayıp eğlence olup olmadığını sorduktan sonra
uygun bi yerde anlaştık
o geldi bu geldi kalabalıklaştı ortam
peder tarafından deneme aşamasında olduğum için içmemem gerekiyordu
içsem bile bir şişe jack açtırmamam gerekiyordu
açsam bile kızlara artislik olsun diye hepsini içmemem gerekiyordu
en kötüsü sarhoş olmamam gerekiyordu ki hepsi oldu
amı zütü dağıtmış halde eve girerken
peder bey beni beklemiş
-gel lan buraya diye lafa girişi pek hayra alamet değildi zaten
-efendim baba dedim uzaktan
-utanmıyon mu kendinden kaç yaş büyük adama küfretmeye dedi depocu reyizi kastederek
sustum
-senin yüzünden adama bi saat dil döktüm özür diledim sen böyle mi yöneteceksin bana bişey olursa dedi
susmaya devam ettim, konuşsam ortalığı jack kokusu alacak nefes bile almamaya çalışıyordum
-konuşsana eşşoğlu eşşek dedi. sarhoş kafaylada gülüyorum kendine eşşek diyor diye
annem kalktı
-ah oğlum ah diyerek lafa girip bir sürü laf kalaalığı yaptı
asıl bomba peder beyin alkol içtiğimi anlaması ile meydana geldi
elini cebime attı anahtar cebimde annemin arabası hemde
-lan oğlum sen daha 10 gün önce alkollü kaza yapıp ehliyetini aldırmadın mı? diye sordu
sustum
-konuşsana çocuğum dedi
-kaza yapmadan geldim işte baba dedim
aynı anda hayatımın ilk tokadını yedim
genelde bana para vermek için kullandığı elleri bu defa yüzüme tokat atmak için kullanmıştı
tek bununla kalması için dua etmem gerektiğini
beni evden gibtir edince anladım
annem araya girmeye çalışsada sen karışma hanım diyerek kapı dışına ittirip kapıyı kilitledi
nereye gidecektim ki amk
depocuya,o gece jack'i satan barmene, ordaki kızlara, erkeklere,aklıma kim gelirse bastım küfürü
kimi arayacaktım tabiki kadiri amk
-nerdesin*şurda
-evden kovdular*eeee
-ne eeesi amk yatıcak yer lazım*gel
gittim evlerine annem aradı
biliyorum arayacaklarını
mecburlar aramaya
aklım sıra duygu sömürüsü yapacam daha da üzülsünler diye
-nerdesin diye sordu annem
-parkta yatıyorum dedim
-kadirler parkta mı yatıyormuş artık dedi
eh amk nasıl haberleri oldu ki hemen
lafı çevirip
-parkta yatsam daha iyi anne kokuyor bu yatak dedim
hemde kadir yanımdayken
ters ters baktı bana
-bişey olmaz hak ettin dedi annem başladı yine babanı üzüyon beni üzüyon öyle yapıyon böyle yapıyon demeye
anne şarjım bitiyor diyerek kapattım telefonu
kadir hala ters ters bakarken
-neresi kokuyor lan dedi
-olm mis gibi kokuyor diyecektim mis çıkamadı ağzımdan sarhoşum biraz dedim
-sarhoş değil şerefsizsin dedi
-hee hee tamam deyip yattım
biraz sessizlikten sonra
yalancı şerefsiz diye söylenerek o da uykuya daldı
o gece yatarken ailemin beni ertesi gün geri çağıracağına o kadar emindim ki
gibime bile takmıyordum bu evden kovuluşu
hatta babam bana vurdu diye kendimi çok daha haklı görmeye başlamıştım
çünkü elimde annemin beni çok seviyor oluşu kozu vardı
ayrıca oğullarını sokakta bırakcak halleri yoktu
ertesi gün sabah kahvaltı öğlen yemeği derken
ne arayan oldu ne de soran amk
kadir de ben çalışmaya gidicem deyince yalnız kaldım
evlerinden çıkmak zorunda kaldım
diğer arkadaş çevremde beni seven kişiler selam bile verilmeyecek tiplerdi
eminim çoğu oh olmuş muallakye bile demiştir ben kaza yaptıkta sonra
böyle bir durumda onlara işim düşsün istemediğim için yalnız kalmayı tercih ettim
acaba annem hala telefonum kapalı mı sanıyor diye annemi aradım
çünkü artık akşam olmaya başlamıştı ve ben tekrar kadirlerde yatmak istemiyordum
bir an önce benden özür dilensin eve geri çağrılayım istiyordum
annem cevaplamadı
gece kadir 11 gibi işten çıkıncaya kadar telefonum hiç çalmadı
o arayınca
-hadi bizim eve gidiyoruz dedi
bu durumda hemen bir kritik yapıp
kadirin hala eve gitmediğimi nerden anladığını düşünmeye başladım
ve vardığım kanıya göre
babam veya annem kadirin ailesi vasıtası ile benim ne yaptığımı biliyor
ve birkaç gün burnumun sürtülmesi amacı ile benimle ilgilenmiyor görüntüsü vermeye çalışıyorlar diye düşündüm
çok akıllıyım ya amk
kadire ben gelmiyorum moruk bu gece sokakta yatıcam dedim
aklımsıra kadir aileme onunla gelmediğimi söyleyecek
annem babam merak edip beni arayacaktı
kimse yine aramadı
gece saat oldu 3
saatin hatırına 3 tane bira içmiştim bile
devam ettim içmeye
sonra da bir otele geçip yattım ama uyuyamadım
saat 5 gibi dayanamayıp kadiri aradım
ağzıma ne geldiyse saymak için ama açmadı
saatler ilerledikçe olay ciddileşmeye başladı
ve benim tezlerim çürümeye başladı
hakikaten gibtir mi edilmiştim
özür dilenmesini beklerken yalvar yakar diz çökerek özür dilemeye hazır hale geldim hemde bir günde
saat 6.30 da peder aradı
-nerdesin dedi
hala muallaklik peşinde olduğum için
önce öksürme efekti vererek bankta yatıyorumm dedim
-bin taksiye gel kapıda bekliyorum dedi
eh amk 23 yaşındaki adama yaptıkları muameleye bak diyecem ama bende 23 yaşında davranamadığım için sustum
bir gram gurursuz koşarak ilk taksiye binip eve gittim
zaten uykusuzum taksiden çıkıp eve girerken peder bey kapıda bekliyordu
hiç birşey demedi
içeri girdim
annem sarıldı önce
peder beyde çantasını alıp işe gitmek üzere evden çıkarken
-annene dua et arasıra,o dualar sana çok lazım olacağa benziyor dedi
o gider gitmez başladım anneme duygu sömürüsü yapmaya
-bu ne anne ya bana üvey evlat gibi davranıyor öyle yapıyor böyle yapıyor insan oğluna bunu yapar mi diye
annem de artık pek benim tarafımda sayılmazdı
-git biraz uyu sonra kalk işe git ve depocudan özür dile dedi
en azından annemi kendi safımda tutmak adına tamam deyip yattım
bana verdikleri ders 15 gün işe yaradı

istanbulda kendime bahçeli bir ev yaparım diye aldığı arazilere işinin yoğunluğundan dolayı ertelemesi bile onun için şans olmuş çünkü
aldığı arazileri 5 6 kat fiyatına satması anldıbına gelmiş


ali amca ile
yolda iken babamdan olduğunu tahmin ettiğim telefon geldi
babamın talimatıyla olsa gerek sanayiye kadar üşenmeden beni zütürdü beni ali amca
babamın da askerlik arkadaşı olur kendisi
-aha bunun içinden çıktın çocuk diyerek hurdacıların bile almayacağı arabayı gösterdi
-benden sonra birisi daha kaza yapmış ali amca bu arabayla herhalde dedim
-niye yarışıyon alkollü allköllü elin zibidileri ile dedi
-kimle yarışmışım dedim çünkü hala hatırlamıyorum nolduğunu
-kadir mi söyledi sana diye ekledim
-ulan benim oğlanı da yoldan çıkardın dedi kadiri ima ederek
-o yoktu ali abi o nerden biliyormuş dedim
-nasıl yoktu ambulansı aramadan önce beni aradı. dedi
hay amk nasıl oluyordu lan
kadir babamın şoförü ali amcanın oğluydu
bana karşı dünyada ki en büyük sabra sahip insandı aynı zamanda
ben özel dershaneler özel kolejler özel üniversite okudum
o ise tamamen sıradan ilkokul ortaokul lise ve 2 yıllık taktan bi bölüm bitirdi ama hala benden mantıklı işler yapıyordu
belki de bunlara uyuz olduğum için hep onunla dalga geçer
her fırsatta şaka yollu fakir olduğunu söyler
onu kıskandırmak için yatağa attığım kızları anlatır
aldığım daha doğrusu babam ve annemin aldığı tüm zengin işi eşyaları ilk ona gösterir
çatlamasını isterdim içten içe ama gibine bile takmaz güle güle kullan derdi
kadiri başım sıkışınca veya sıkılınca arardım
zengin tayfadan herhangi bir arkadaşla buluşacağım zaman onu kesinlikle çağırmazdım
onun arkadaş çevresine de pek girmezdim
bendeki tüm züt kalkmışlığına
tüm egoizme
tüm narsizme çok soğuk kanlı yaklaşır
onu aşşağılamak için eskilerimi verdiğimde almam demez alır işine yarayanları kullanır
yaramayanları çöpe atardı
kolejde iken beni dövme planları yapan kişilerle dövüşür
o dayak yediği veya yiyeceği zaman hep yalnız kalırdı yada ben yalnız bırakırdım
bananeydi amk onun için dayak mı yiyecektim
tüm taktan ve sıkıcı işlerimi de ona yaptırırdım
benim ona yaptıklarıma dayanmasının tek sebebinin babasını işten kovdurmam korkusu olduğunu sanırdım ama çok yanıldığımı sonra anlayacaktım
ali abi beni eve bıraktı
küçüklükten beri benim ve kardeşim alp in bakıcılığını yapan şimdilerde ise anneme ev işlerinde yardımcı olan birileri oldu
meriem abla açtı kapıyı
annem salonda karşıladı
bizi yalnız bırakmasını rica etti meriem abladan
bir tirilyon nasihat de annemden dinledim
hepsi bildiğim
daha doğrusu artık ezberlediğim nasihatları
-oğlum biraz sorumluluk al artık,23 yaşına gireceksin, baban hala sizin geleceğiniz için çalışıyor
her gece çıkmaktan bıkmadın mı?bu kaçıncı vukuatın senin gibi yüzlercesi
vukuat demişken bi kaç tanesini sayıvereyim
okulda öğretmene rüşvet teklifi
bu sebeble çıkartıldığım müdüre de bu olayın unutulması için rüşvet teklifi
esrar içerken yakalanma babamın tanıdıkları sayesinde kurtuluş
babamın ne tak yiyon olm uyuşturucu ile demesine
-uyuşturucu değil baba o allah'ın doğaya doğanın da bize bir lütfu deyişim hemde polislerin yanında
çok yüksek harç bedeli verilerek girdiğim üniversteyi keyfi olarak aksatma
sınavlara girmeme, istedikleri çizim, çekim ve çalışmaları yapmama
babamın ceza olarak yeterli para vermediği dönemlerde
hem kendime hem küçük kardeşim alp e ait telefon ve satılabilir malzemeleri satma
bu paraları gereksiz kişilerle gereksiz şekilde yeme
bunlardan şimdilik sadece bir kaçı
yani anlayacağınız nasihatlar
bir kulağımdan girip bir kulağımdan çıkmıyordu bile çünkü hiç dinlemiyordum
tamam anne tamam baba tamam anne tamam baba binlerce kez babama binlerce kez anneme söylediğim söz
fakat her seferinde yine bildiğimi okudum
babam geldi aynı lafları tekrar tekrar dinledim durdum hep
omuriliğim sarılı olduğu için biladerle bol bol pes maçları yaptık
kardeşim alpin beni sevmesinin tek sebebi ona karşı iyi bir pes rakibi oluşumdu sanırım
kadir evde ve hastanede kaldığım süre zarfında beni hiç ziyaret etmemişti
aradım
-nerdesin lan fakir dedim
-gibtir git lan dedi kapattı telefonu
bir daha aradım cevap vermedi
eh amk ne olmuştu ki buna kesin ona da bi yamuk yapmıştım
iki üçgün sonra nasihatlar kesildi
herşey normale dönmeye başladığı sırada annem ile babam dışarı çıkacaklarını söylediler
meriem abla da izin alarak arkadaşlarını ziyaret etmeye gitti
aradım kadiri tekrar
huyunu suyunu bildiğim için zor olmadı kandırmak
-tamam olm kusura bakma dar günümde böyle mi yapacaksın diye önce ona yaptığım muallakliği anlamaya çalıştım
-görüşmeyelim bundan sonra diyerek direndi biraz
-vallahi hatırlamıyorum en azından suçumu söyle dedim
-neyse gibtir et işin düşmese bu kadar ısrarcı aramazsın hayırdır dedi
-annemler evde yok bu gece gel bize dedim
-yok olm falan desede gelirken de 4 kutu bira kap deyip telefonu kapattım
yarım saat geçmeden geldi
elinde biralarla gelmiş olması onun görev adamı oluşunu ve bu yüzden kadiri sevişim anldıbına geliyordu
yakışıklı suratı asık ve bana trip yaparken
açtım birer tane girdim konuya
-niye gelmiyon olm sen ziyaretime diyerek
-karşıya geldikte noldu amk dedi
-noldu dedim çok büyük merakla
-hatırlamıyor musun gerçekten dedi
-yok lan anlat işte dedim
-amk gece ne güzel benim kızla oturuyorum zart diye aradın,,,
kadir yetiş lan diye,
ne olduğunu sordum cevap bile vermedin
çabuk gel dedin sesinden de çok sarhoş olduğun belliydi
kesin yine bi tak yedin diye kız arkadaşımı bırakıp taa anasının nikahı karşıya geçtim o saatte
hiç yapmazdın sarıldın nerde kaldın lan şoför diye de kızdın bana o kadar milletin içinde
neyse sesimi çıkarmadım geç arabaya deyip anahtarı verdin
ulan akıllanmış bu muallak alkollü sürmeyecek diye sevinirken 100 metre bile gitmeden
tamam ben kendime geldim
tak gibi sürüyorsun arabayı diyerek el frenini çektin
zorla çıkarttın beni arabadan
yalvar yakar trafiğin içinde elinden alamadım anahtarı
sonra birde üzerine senin çeneni çekemem vapurla gel amk diyerek orda bıraktın
kızı ektiğime mi yanayım,
o saatte boşu boşuna karşıya geçtiğime mi yoksa babamdan yediğim bir milyon fırçaya mı bilemedim
sonra da bana çıkıp neden gelmedin diyon dedi
-hakikaten orda mı bıraktım lan seni dedim
-tabi bıraktın zütsün olm sen dedi
-olm bak benimle gelsen sende kaza yapacakmışsın ya sana bişey olsaydı diyerek gönlünü almaya çalışırken
-kendime bişey olmasından korksam sana selam bile vermemem lazım diyerek ayarı çekti bana
-olm sarhoştum idare et işte dedim
-içmesini bilmiyon ki karı kız görünce sapıtıyon amk kendini en kral içici sanıyon sonra da tüm taklarını ben temizliyorum dedi
-neyse şerefe dedim tüm vurdumdumazlığımla

frene bastım ama takla atmış aracın frenlerine basmak
yağmur durduktan sonra şemsiye açmak gibi bişeydi
beni neden ambulansa bindiriyorlardı lan
boynum ağrıyordu biraz
biraz da burnum hava yastığından olsa gerek
zonklayan başımı siren sesleri iyice ağrıtırken
nihayet durduk
bi panikle çıkardılar ambulanstan
bi kaç beyaz gömlek sedyede karşıladı
sonrada yanımda koştular
ben kendime ne oluyor amk sorusunu soramadan uyumuş kalmışım
daha doğrusu milyon promille sızmışım
bir hastane odasında
bilincim acık gözlerimi açmaya çalışırken
babam ağzına ne gelirse saydırdığına göre çok büyük bir tak yemiştim
korktum uyanmaya
en güzeli onların konuşmalarından anlamaya çalışmaktı neler olduğunu
-itoğlu ite kaç kere dedim alkollü binme şu arabaya diye
-yok hanım bu çocuk adam olmayacak
annem ağlıyordu sadece
anneme güvenerek gözlerimi açtığımda
tüm omuriliğimi sarmışlar disklerde iki kırık
bir de kolumda iki dikişlik bir kegib
ilk başta ilgi alaka gösterdiler sağolsun annemle babam ama sonra
demediklerini bırakmadılar
4 gün hastANede kalışım sırasında annem periyodik olarak ziyaret ederken
babam da her gelişinde fırçaladı ağzıma sıçtı ve geleceğe yönelik tedbirlerinden bahsedip gitti
o kadar sinmiş ki puştluk benliğime
hastanede iken bile taburcu olunca nerde ve ne içsem diye ziyaretçi arkadaşlarla konuşuyordum
hastaneye içki sokturma teşebbüsünde bile bulundum
hemşireler candı
ayıldığımda nasılsınız sorusuna
-bana vişne soda ver deyişimle krize giren hemşire abla keşke biraz genç biraz da güzel olsaydı
nihayet babamın şirketinin şoförü ali amca geldi
evet babamın şirketinin şoförü
peder bey biraz iş manyağı
çok da şanslı
öyle ki babasının ölümü bile bir şans olmuş onun için
babaannemi dedemden daha önce kaybetmişiz
dedem kumar oynanan kahvehane sahibi iken yaşı ve bulunduğu sigara dumanlı ve kötü ortamdan dolayı
ciğerlerini mahvetmiş
hastaneye kaldırılıp uzun süre orda kaldığında
babam hiç anlamadığı iş olarak kahvede bir süre çalışmış
halalarım evlendiği için dedeme hastanede bakmak da babama düşmüş
doktorlar son çare olarak ameliyat demişler ama
o zamanın şartlarına göre oldukça pahalı bir ameliyat parası gerekiyormuş
babamla dedem kahvehaneyi satılığa çıkarmışlar ama alıcı bulamamışlar
son çare olarak evi satmaya karar vermişler
bu satış işlemleri biraz uzun sürmüş
dedem evin satıldığı gün sizlere ömür
babam elinde bir ev parası
ve hiç hoşlanmadığı kumar oynatılan bir dükkanla tek başına kalmış
nasıl olsa askere gidecem diye parayı saklamış
askerliğini yapıp gelinceye kadar dedemin dükkanını bir amca kiralamış kiralar da pedere tabi
adettendir babam askere gitmeden önce 3 senedir deli gibi sevdiği kızla olan bir konuşmasında
sevdiği kız babama
-kumarcıya kız vermezler senin de başka bir mesleğin yok hadi sana eyvallah demiş zilli
peder bey bu lafı pek kaldıramamış olduğundan
askerliği boyunca hırs yaparak zengin olma planları yapmış
2 sene yaptığı askerliği sonrası
istanbuldaki amcasının yanına gitmiş
bir süre onların misafiri olacakmış
önce kahvehaneyi satmışlar
amcası ile beraber bir dükkan bulmuşlar ve onu satın almışlar. artan parayı da bankaya yatırmış
amcası sadece herhangi bir sıkıntı olduğunda yardım ediyor ve kolluyor bazı akşamlar ise bizzat yardım ediyormuş
şans o ki dükkanda işler çok iyi gitmiş
babam 4 sene gibi bir sürede ikinci dükkanı almış ve hala amcamların yanında kaldığı için hiç bir gideri yokmuş
ikinci dükkana amcasının oğlu bakmaya başlamış
babam ise 27 yaşında iki dükkan sahibi ve bankada hala parası olan birisi haline gelmiş
amcamlar bakmışlar babamın evleneceği yok
sağdan soldan babama kız bakmaya başlamışlar
babam saygısından dolayı ilk buldukları kıza(annem) evet demiş çünkü ilk sevdiği kız çoktan evlenmiş
babam yeni bir ev almak yerine kiraya çıkıp 3.dükkanı borçla almış
iki dükkandan kazandıkları ile 3. dükkanın borcunu da kısa sürede bitirirken
ilk dükkanındaki elemanı oraya koymuş
babamın çalışmaktan
bir o dükkan bir diğeri derken benim temelimi atmayı hep ihmal etmişler
ama zamanla çevrede
ulan bunların çocukları mı olmuyor yoksa söylentisi çoğalınca
huzurlarınıza ben çıkmışım
babam büyümeye devam ederken
yasal düzenlemeler sonucu bu kadar iş yerini kontrol altına alabilmek için
şirket kurmuş
öyle ki tarihteki tüm ekonomik gelişmeler babamın şansına olmuş
bankaların yüksek faiz verdiği zamanlarda parasına para katmış
batan bankadan tüm parasını batmadan parayı çekip yeni bir yer almış
euro dolardan daha düşük iken tüm parasını euroya çevirmiş

@2 ha evet.

upsinho dasdsssss

upperkat

iki gay uçağa binmişler. herkesin uyuduğu sırada biri diğerine;
- hadi sevişelim demiş.
diğeri;
- delirdin mi? bi sürü insan var.
diğeri;
- merak etme hepsi uyuyuyordur, bak istersen hostesten bi kola isteyeceğim. kimseden ses gelmez hostes bile uyuyordur.
- bi kola getirin.
diye seslenmiş. kimseden tık yok, bi daha istemiş gene aynı. daha sonra başlamışlar sevişmeye. sabah olunca hostes servise başlamış.
bir ihtiyar;
- ah kızım sabaha kadar başım ağrıdı demiş.
hostes;
- amca isteseydiniz size aspirin getirirdim demiş.
ihtiyar da;
- ''kızım nasıl isteyim, adamın biri kola istedi sabaha kadar gibtiler.'

‎3 ekşici ile 3 incici trene bineceklermiş
neyse efendim bunlar aktarmalı tren
yolculukları için bilet kuyruğuna girmişler.
sıra kendilerine geldiğinde 3 ekşici binten
her biri bir tane bilet almış kendisine. incici
panpalar ise paralarını birleştirip tek bilet
almışlar ve sonra hepsi trene binmişler.
ekşiciler de bu duruma şaşırmış tabii.
neyse, bilet kontrolü başlar başlamaz 3
incici kalkıp tuvalete gitmişler ve aynı
kabine girip beklemeye başlamışlar. biletçi
ekşicilere uğradıktan sonra tuvaletin
kapısına vurmuş. içerden uzanan bi el tek
bileti vermiş ve yolculuklarına devam
edebilmişler bu taktikle.
daha sonra tren aktarma yapacağı durağa
varmış. taktiği gören ve uyanan ekşiciler de
gidip tek bilet almışlar. fakat inciciler bu
sefer hiç bilet almamışlar kendilerine.
ekşiciler bu duruma anlam verememiş
tabii. neyse yolculuğun kalanı için tekrar
trene binmişler ve biner binmez de
ekşiciler gidip bir tuvalet kabinine
girmişler.
...
incicilerden biri yerinden kalkmış ve
ekşicilerin bulunduğu wc kabininin kapısına
tıklayarak "bilet kontrol" demiş. iiçerden
uzanan bi el bileti vermiş. daha sonra bileti
alan inciciler, başka bir wc kabinine girip
beklemeye başlamışlar.
biletçi kontrole geldiğinde içerden tek
biletlerini uzatmışlar. daha sonra biletçi
ekşicilerin bulunduğu kabine tıklamış. tabii
içerden aptal sıfatlarıyla çıkmış ekşiciler ve
biletçi, biletsiz ekşicilerin hepsini giberek
etkisiz hale getirmiş ve trenden atmış.

reserved

dünyanın gelmiş geçmiş en iyi stoperidir portekiz takımlarından yediği çalımlara rağmen potansiyel değeri 250 milyar euro dur ünal aysal böyle bir teklif gelirse değerlendirebiliceklerini söylemiş bakalım ama şu bir gerçek ki bu fiyat semih kayaya değer.

lan bu mal bile mod olduysa bırakıyorum sözlüğü amk.

http://www.mediafire.com/?khsw974cty5tff6

sen de ona izin verme amk

oğlumun doğum gününe çok güzel hareketlerdeki metin yıldız gelmişti ondan başka bartu küçğkçağlayan ı falan gördüm bir de fenerbahçeli futbolcuları

reserved lan

galaxy ace yoksa iphone 5 al

@2 messinin 4cm lik kalkmış damarlı yannanı

devam etme lan

yaş kaç

@7 führerim

@228 messinin küçük yannanı derinlerinde hisseden 12 yaşındaki ergen ilkokullu.