
- 0 / 0 / 30 entry
- 0 başlık
- 0.32 incipuan
yokartik birinci nesil silik
-
+1
cana rakibi handan edersin
cana rakibi handan edersin,
ben bi nevayi giryan edersin,
biganelerle ünsiyyet etme,
bana cihani zindan edersin
ccc zeki reyis ccc
http://www.youtube.com/watch?v=SXynUr5Bz3w -
0
vestiyer
vestiyer
isim Fransızca vestiaire
Otel, lokanta vb. yerlerde veya evlerde şapka, palto, pardösü gibi eşyayı bırakmak ve korumak için ayrılmış yer, askılık:
"Vestiyerde bir kadın şapkası unutulmuş olduğunu görmüştüm."- F. R. Atay. -
0
pardösü
pardösü
isim Fransızca pardessus
Serin havalarda öbür giysilerin üzerine giyilen, paltodan ince üstlük:
"Sırtında kumaştan kül rengi bir pardösü, ayaklarında da alçak topuklu kahverengi ayakkabılarla çıktı."- Ç. Altan. -
0
kukuleta
kukuleta
isim (kukule'ta) italyanca cocoletta
Yağmur, soğuk vb. dış etkilere karşı başa geçirilen, giysiye dikili veya ayrı olarak kullanılan başlık. -
0
kürdan
kürdan
isim Fransızca cure-dent
Dişleri temizlemek için kullanılan küçük çöp:
"Babam paranın üstünü kürdanlarla birlikte olduğu gibi aldı, cebine koydu; garsona hiç bahşiş bırakmadı."- A. Ağaoğlu. -
0
tablo
tablo
isim (ta'blo) Fransızca tableau
1 . Bez, tahta, kâğıt vb. maddeler üzerine yapılmış yağlı boya, sulu boya, pastel veya kara kalem resim:
"Hırsımdan bazılarına tablomu bedava verdim, alın, zütürün diye bağırdım."- H. C. Yalçın.
2 . Birbiriyle olan ilgilerine göre düzenlenerek yazılmış şeylerin hepsi:
"Çarpım tablosu. Kronoloji tablosu."- .
3 . mecaz Yaşanan, var olan olay ve olguların hepsinin genel görünüşü, manzara:
"Talebelik günlerimizden bazı tabloları çizmeye çalışacağım."- H. F. Ozansoy.
4 . tiyatro Bir perdenin dekor değişikliğiyle belirlenen alt bölümü. - daha çok