1. 1.
    +1
    Çocukluğumdan başlayıp anlatma kararı aldım
    hayatım hakkında kısa kesitler anlattığım da tanıştığım ve benim hakkımda herhangi bir bilgisi olmayanlar insanlar tarafından yazsan roman olur lafı pek çok defa söylenmiştir genel olarak sıkıntılı geçtiği için çevremde ki çoğu insanı üzen ve ağlatan olaylar serisini burada yazarak en azından bir iz bırakmak istedim güzel zamanlarımda oldu elbette onları da anlatacağım çoğu zaman capslar da olacak bu yazı dizisinde olaylar hakkında bu olaylar sonucu bende kalan hatıralarla ilgisi olan.
    Kaç kişinin takip edeceğini pek önemsemiyorum sadece içimde kalan kimseyle paylaşamadığım insanların çoğu zaman bana acıyarak baktığı gerçekleri sadece yazıp tamamen kurtulmak istiyorum bu düşüncelerden. ve beni tanımanızı istiyorum kardeşlerim. hayatımdan kendinize örnekler çıkarıp hangi hataları yapmamanız gerektiğini görmenizi çoğu yerinde kendi hayatınıza şükretmenizi istiyorum.

    Edit çocukluğumda geçirdiğim kazadan kalan iz

    http://imgim.com/20141031_200141.jpg

    edit2 kız arkadaşıma geri zütürdüğüm albüm ve mektuplar.

    http://imgim.com/20141031_233741.jpg
    ···
  2. 2.
    0
    1989 yılında doğduğumda ailem benim geleceğim hakkında umarım iyi şeyler düşünüp mutlu olmuştur hele ki ilk erkek çocuksa bütün aileler mutlu olur elbette ama hayatımın çoğu evresinde keşke hiç doğmamış olsaydım diye dileyeceğimi bilmeden kutlamışlar sevinip gülmüşler birbirlerini tebrik etmişlerdir eminim benim için dualar okunmuştur hayatımın güzel geçmesi adına ama hiçbiri olmadı. o gün orada herkes sevinç içindeyken ben ağlıyordum ve şimdiye kadar geçen yıllarımın çoğu gecesinde başımı yastığa koyduğumda ağladım.

    Çocukluğumun bir kısmı köyde geçti kaba tabirle köy cocuğuydum 95 yıllarında okula başladım pek fazla hatırlamıyorum ama güzel zamanlardı köyde ki okul tek katlı bir binaydı ve zemin katta üç sınıf ve 2 öğretmen vardı bazen camdan atlayıp dersten kaçtığımı iyi hatırlıyorum. Üçüncü sınıfa kadar okuma yazmayı çözememiştim ki çözmekte mümkün değildi zaten o iki hocanın biri müdürdü diğeride normal hoca pek ilgilenilmezdi kimseyle.
    ···
  3. 3.
    0
    @3 herşeyin zamanı var kardeş çocukluk dönemimden başlıyorum zamanı geldiğinde de anlatacağım başımdan geçen her olayı
    ···
  4. 4.
    0
    Köyde ki evimiz iki katlıydı alt katında mutfak kiler vs. bulunduğunu hatırlıyorum cırtlak dış kapı gözümün önünden hiç gitmez belkide o evle ilgili hatırladığım en iyi ayrıntı odur onunda ayrı bir hikayesi var neyse evin sağ tarafında samanlık bulunuyordu avlu oldukça geniş avlunun ilerisinde bahçe daha ileridede 2 tane ahırımız vardı alan olarak çok geniş bir alandaydı köydeyken maddi durumumuz iyiymiş öyle biliyorum annemle aram hiçbir zaman iyi olmadı babamsa şehire çalışmaya gider saman satmaya gider çeşitli sebeplerle gider ve aylarca gelmezdi evde dedem babannem ben kardeşim ve annem yaşardık vaktimin çoğunu dedemle geçirirdim beni çok severdi sebebide sanırım erkek çocuk için 7 tane çocuk yaptıktan sonra en son babamın doğmasıydı onunda ilk oğlu olan ben ve soyunun devdıbının kesin örneği olduğum için severdi bende onu çok severdim tabi köyde ki yaşamımı fazla uzatmayacağım çünkü net hatırladığım 5 10 hatıra var bunlardan birisi de az önce bahsettiğim mavi kapıda kafamın yarılması bunu bizzat annem yapmıştı ona " ana " dediğim için şimdi şimdi anlıyorum pgibolojik rahatsızlığı olan bir kadın olduğunu çünkü beni hergün bir şekilde aşağılar döverdi ve o mavi kapıya pek çok defa kafamı vurmuştur hala izi vardır kafamda alnımın biraz üstünde uzun bir beyaz çizgi halinde durur ailem genel olarak beyaz tenlidir ama ben esmerim dedemin babasına çektiğimi ona çok benzediğimi söylerler hep. böyle bir anne tabiki esmer çocuğuda sırf bu sebepten dışladı ve hiçbir zaman sevemedi.
    ···
  5. 5.
    0
    ben o yıllarda zamanımın çoğunu arkadaşım ve onun kardeşiyle bazende bize katılan benden 4 yaş küçük kardeşimle oyunlar oynayarak geçirirdim 8 yaşlarımdayken mahmutla oynadığımız oyun biraz kanlı bitti köy yeri bilirsiniz kesici delici aletlere ulaşmak çocuklar için pekte zor değildir onların bahçede odun kestiğimizi çomakları birleştirip kestiğimizi hatırlıyorum ve onun bana söylemesiyle yaptığım sen tut ben kesiyim lafından sonra baltayı ellerimin üstüne vuruşunu iyi hatırlıyorum sağ el işaret parmağımı sadece derinin tuttuğunu ve diğer iki parmağımın da aynı şekilde hasar aldığını hatırlıyorum bu olaydan sonra beyaz renkli reno marka bir arabayla ilçe hastahanesine geldik doktorlar benim yüzüme üstlerine giydikleri yeleği kapatmışlardı yapacakları operasyonu görmemi istemiyorlardı ama yeleğin kolu kegib olduğu için bende meraklı bir çocuk olduğum için olan biten herşeyi net hatırlıyorum makasların kanlar içindeki parmaklarımın üzerinde dans edercesine haraketlerini hemşirelerin telaşını doktorun başımı okşayışını ve ömrüm boyunca elimde kalacak olan dikiş izlerinin ilk nasıl oluştuğunu hatırlıyorum tek hatırlamadığım canımın yanması o acıyı hatırlıyamıyorum. ( isteyenlere elimin capsını atabilirim dikiş izlerini )
    ···
  6. 6.
    0
    Bu yaşanan olaylardan sonra babam evdekileri sorguladı annemin benimle ve kardeşimle hiç ilgilenmediğini bize çeşitli dayak yöntemleriyle ettiği eziyetleri öğrendiğinde ben 9 yaşımdaydım elinde silahla annemin başına vuruyordu sen benim çocuklarıma nasıl böyle davranırsın diye bağırıyordu bu olaylardan sonra babamda işlerinin çoğunu şehirde yaptığı için şehire taşınma kararı aldı ve annemden boşandıktan sonra dedem ben kardeşim ve babam şehire taşındık ( şehir ve köyüm iç ege bölgesinde ) kamyonda ki eşyaların üstünde gittiğimiz o yol boyunca arkama baktım orada bıraktığım hatıralarıma çocukluk arkadaşlarıma baktım ve yol boyunca içten içe ağladım şehire gelip büyük binaların içinde yol alırken herşey çok farklı görünüyordu insanların giyimi evler yollar herşey ama herşey çok farklıydı şaşkınlıkla kamyonun kasasına kollarımı yaslamış buyuk gözlerle izliyodum etrafımı.
    ···
  7. 7.
    0
    yeni evimize gelmiştik dört katlı bir apartmandı ve zemin kata taşınmıştık iki tarafında büyük arsalar olan bir binaydı yeşillik boldu ve bu açıdan sevmiştim orayı bahçesinde çeşitli meyve ağaçları da vardı eve taşındıktan sonra eşyaları koyduktan sonra dedemin ve babannemin ilk namaz kıldığı anı hatırlıyorum ve ömürleri boyunca aynı o noktada kıldıkları tüm namazlar gözümün önünden geçip gidiyor ertesi gün uyandığımda bahçede dolaşmaya başladım ve apartmanın dördüncü katında oturduklarını öğrendiğim iki çocukla arkadaşlık kurdum çardakda oturuyorlardı onlar ilk arkadaşlarımdı daha sonra bana sokağı gezdirdiler kendi arkadaşlarıyla tanıştırdılar 10 yaşıma gelmiştim yeni bir evde yeni ve hiç bilmediğim biryerde bana sevgiyle yaklaşan arkadaşlarım olduğu içinde mutluydum.

    Birkaç gün sonra babam işte olduğu için dedem beni okula yazdırmaya zütürdü kayıt işlemlerini yaptıktan sonra derse girdim yeni sınıfımla tanıştırıldıktan sonra en arka sıraya geçip oturdum sınıfımız kalabalıktı 52 kişi vardı okulun nüfusuda oldukça kalabalıktı çünkü yaşadığımız şehirdeki en iyi okuldu dedem bana okul bitince seni ön kapıda bekleyeceğim demişti saat öğlen 12 olduğunda herkesle birlikte çıktım ve onları takip ettim kalabalıkla birlikte bende sürüklendim arka kapıdan çıktım öğrenciler tek tek servislere biniyordu ve birazıda yürüyerek yokuş aşağı iniyordu ne yapacağımı bilemedim birazda çocukluk aklı onları takip ettim halbuki dedem diğer kapıda beni bekliyodu ve benim hiç aklıma gelmedi bu uzun süre yürüdükten sonra önümde ki kalabalıkta yavaş yavaş kayboluyodu ve en sonunda akşam 6 gibi tek başıma kalmıştım bilmediğim biryerdeydim kenara oturup ağlamaya başladım teyzenin biri yaklaştı ne olduğunu sordu kayboldum dedim hangi okulda okuyosun adresin neresi telefon numarası biliyor musun gibi çeşitli sorularına bilmiyorum diyerek cevap veriyordum çünkü bilmiyordum beni evine zütürdü hatırladığım benden büyük iki kızı vardı ve evi çok güzeldi bizimki gibi değildi koltukları televizyonları vardı tüylü halıları vardı perdeleri renkliydi çok güzel bir evdi bana çikolata verdikten sonra evden çıktı sanırım civarda ki okullara gitmiş yaklaşık bir saat sonra gelip beni okuluma zütürdü dedem ve babam oradaydı
    ···
  8. 8.
    0
    Genel olarak akranlarımın kız olduğu bir mahallede yaşıyordum kardeşimle birlikte sokağımızda 4 tane erkek vardı ve 7 ye yakın kız vardı oyunlarımızda buna dayalı olarak saklanbaç tarzı oyunlar oluyodu düzgün bir futbol maçı yaptığımızı hatırlamıyorum neyse bunlar ufak ayrıntılar okula ilk hafta beni dedem zütürüp getirmişti ve bir hafta sonunda öğretmen herkesin önüne kağıtlar koydu herkes sessizce kağıtların içinde ki yazıyı okuyup altında ki yuvarlakları karalıyodu bende aynısını yaptım daha sonra topladı tüm kağıtları ve gelip bana aferin dedi noldu ki diye sorduğumda yaptığımın test olduğunu öğrendim ilk defa sallamış ve tutturmuştum sanırım 10 soruda 9 tane doğrum varmış sonra ki ders okuma sırası bana geldiğinde ağlayıp sınıftan kaçışımın ardından okuma yazmayı bilmediğim anlaşılacaktı tabi. bu olaydan sonra dedemle konuşup beni birinci sınıftan başlatmaları gerektiğini söylediler ilk dönemin de bitmesine bir hafta vardı dönem arasında kendini geliştirmeye çalışsın diyip bizi yolladılar. Komşumuz fatih abiyle onbeş gün boyunca günde en az beş saat çalışarak okuma yazmayı ve çarpım tablosunu öğrendim sokakta bile elimde kitapla dolaşıyor okuyordum gözümü açıp kapattığım tüm gün arasında ders çalışıyordum ve dönem başlayıp sınıfıma geldiğimde arkadaşlarımdan hiçbir eksiğim kalmamış hatta kesirli sayıları da öğrenmiştim o zaman çevremizde ki herkes ve tüm öğretmenlerim beni takdir edip ileride büyük bir adam olacağımı düşünmüşlerdi.
    ···
  9. 9.
    0
    @9 tamam panpa dikkat etmeye çalışırım.
    ···
  10. 10.
    0
    aradan iki yıl geçtiğinde artık on bir yaşımdaydım. Dördüncü sınıfa başlamıştım. Kardeşim de benimle aynı okulda okuduğu için okula beraber gidip geliyorduk, babam da karsan diye bir firmada çalışıyor çeşitli ve anlam veremediğim kağıtları açarak onlarla çizimler yapıyordu o zamanlar ne iş yaptığını bilmiyordum ama ek iş olarak usta başıydı ve su tesisatı da döşüyordu. Sokakta ki arkadaşlarımın sayısı da artmaya başladığı için her şey çok güzeldi o yıllarda ve ev halkında bir hareketlilik vardı bir telaş vardı yeni eşyalar geliyordu kanepeler televizyonumuz olmuştu artık buz dolabı ve sıcak su akmasına yarayan bir de alet mutfağa takılmıştı bu eşyalardan sonra eve gelen yabancı kadın hayatımın sonraki bir kaç yılını mahvedeceğini hiç düşünmemiştim içten içe seviniyordum çünkü anne diyeceğim biri vardı artık belki beni sever diye geçiriyordum içimden.
    ···
  11. 11.
    0
    Yeni eşyalarında gelmesiyle güzelleşen evimizi artık daha da çok sevmeye başlamıştım üvey annemde bana karşı çok iyiydi ilk zamanlar evimiz 4 + 1 di kardeşim ben dedem ve babaannem bir odasında kalıyorduk diğer odalar oturma odası yatak odası salon olarak bölünmüştü ama bizim o 4 kişilik odamız ev içinde ev gibiydi babannemin dizinde uyuduğum dedemle şakalaştığım beraber oyunlar oynadığım küçük mutlu dünyamdı benim aradan geçen bir iki ay sonunda yeni annem bana ve kardeşime ilk defa bağırmaya başlamıştı durduk yere bize kızdığı için anlamıyordum ve kimsenin evde olmadığı bir gün oda beni dövmüştü halbuki babam onun önceki eşinden olan iki çocuğu bize geldiğinde onlar oturma odasında oturup televizyon izliyebiliyorlar meyve yiyebiliyorlardı onlar orda aile saadeti yaşarken bizde diğer odada dört kişi farklı bir hayat sürüyorduk ama mutluydum çok mutluydum
    ···
  12. 12.
    0
    Beni çok seven insanların içinde olmaktan mutluydum okulumda ki öğretmenlerimin beni sevmesinden mutluydum arkadaşlarımla geçirdiğim güzel zamanlardan dolayı mutluydum önemsemiyordum üvey anneminde beni dövmesini ya da aylardır evimizde olan televizyonu hiç izleyemediğimi çünkü arkadaşımın evinde atarisi vardı ve istediğimiz zaman oynuyabiliyorduk. kışları çok fazla kar yağardı ve genel olarak türkiye'nin en soğuk illeri arasında geçerdi yaşadığım yer dedemin yaptığı kızakla 150 metrelık sokağımızda bulunan yokuştan kayar akşama kadar kar tatili edilen anların keyfini sürerdim akşamın karanlığına kadar sokakta oyunlar oynardık. Yine böyle bir kış gününde eve gittiğimde kalabalık olduğunu gördüm iki tane halam eniştelerim bizdeydi herkes salonda sessizce oturuyordu bir kaç saat sonra telefon çaldı büyük halam koştu açtı hemen ve çığlığını duydum ben herkes yanındaydı gittiğimde yerde baygın yatıyordu dudağını ısırıp kanatmış ve koparmıştı sonra diğer herkes bağırıp ağlamaya bana ve kardeşime sarılmaya başlamıştı korkuyordum bir tek babam yoktu orada ve onu sormak geldi aklıma dedeme " dede babam nerde " diye sordum bana hiç öyle sarılmamıştı göz yaşları yüzümü ıslatıyordu hıçkıra hıçkıra ağlıyordu ve ilk defa onu öyle görmüştüm kimse babamın nerde olduğunu söylemiyordu eniştem baban artık gelmiyecek oğlum demişti ve onu o günden itibaren hiç sevemedim. inanmamıştım onun gelmiyeceğine çünkü
    ···
  13. 13.
    0
    Hava kararmış insanlar evimize toplanmıştı herkes bir köşede ağlıyor birbirine sarılıyordu ben ne yapacağımı bilmiyordum babannem kardeşinin yanından ayrılma demişti onu aradı gözlerim dışarı çıktım onu aradım bir süre ve apartmanın kenarında ki duvara oturmuş ders kitabından sayfaları yırtarak uçak yapıp uçuruyordu yanına gittim bende oturdum beraber uçak yapıp uçurmaya başladık bir saat sonra bizi merak eden halam geldi yanımıza napıyonuz oğlum burda dedi kitabı aldı elimden tuttu hala bırak dedim bağırdım kitabıda aldım elinden ve kardeşimin yanına oturdum tekrar uçak yapıp uçuruyorduk napıyonuz niye böyle yapıyorsunuz diye sorduğunda bende ona sordum
    -hala babam artık yukarda dimi ?
    -evet oğlum
    -Bidaha gelmicekmi ?
    -gelmiyecek diyerek ağlamaya başladı.
    -hayır gelicek bak bir sürü uçak yaptık onlara binip gelicek dedim

    Halam agzını tutarak daha fazla ağlamaya başladı ve içeri gitti o gün saatlerce oturup yüzlerce uçak yaptık kardeşimle babam için ama babam hiç bir zaman gelmedi.
    ···
  14. 14.
    0
    takip ediyor mususunuz panpa bi sigara molası vericem
    ···
  15. 15.
    0
    bu olaylardan bir hafta geçmiş cenaze işlemleri tamamlanmıştı ve artık evimizde ölüm sessizliği vardı, üvey annem evde ki tüm eşyaları zütürmüş babamın faizlenen cep telefonu faturası ve tüm yeni eşyaların borçlarıyla gitmişti. O zamanlar çocuktum ama dedemin o hali gözümün önüne geldiğinde hala ağlamaklı oluyorum yıllar sonra kavuştuğu tek erkek çocuk artık yoktu köyü yoktu toprağını bırakıp gelmişti onun için ama o yoktu arkasında iki tane yetim ve bir sürü borçla gitmişti. okula tekrar gitmeye başlamıştım babamı kaybettiğimde 5. sınıftaydım. Altıncı sınıfta yeni bir sınıfa ve tanımadığım bir sürü çocuğun içinde girdim öğretmenlerde yeniydi tabi H şubesindeydim ve sadece bir tane arkadaşım vardı bir gün sınıftan içeri müdür yardımcımız girdi K şubesinde öğrenci ekgib olduğu için bizim sınıftan dört kişiyi oraya alacaklarını söylediler kendi gitmek isteyen varmı diye sordu, kimse parmak kaldırmayınca tek arkadaşım cihanın da seçince bende parmak kaldırdım ve dördüncü kişi olarak K şubesine geçtik. Ertesi gün yeni sınıfıma gittiğimde onu orada göremedim tenefüs arasında eski sınıfıma koşarak yanına gittim niye gelmedin dedim babası akeriyede çalışıyodu sanırım subay yada astsubaydı bilmiyorum müdürle konuşup eski sınıfına aldırmış onu çünkü şubeler öğrencilerin ders ortalamasına göre yerleştiriliyordu ve K şubesi son sıradaydı oğlunun orada olmasını istememiş. ben artık yeni sınıfımda tek başımaydım ilk başlarda üzülüyordum ama sonradan orada hala devam eden samimi dostluklar kurdum.
    okul hayatım boyunca nefret ettiğim tanışma merasimleriydi sırayla herkes ayağa kalkar kendini tanıtır babasının işini söylerdi babamı yeni kaybettiğim zamanlarda çoğu ağlamakla bitmişti benim için

    Baban ne iş yapıyor ?
    Öldü
    Annen?
    Yok

    hep nefret etmiştim bundan ve artık dua ederdim yeni öğretmen gelmesin yine tanışma olmasın diye.
    ···
  16. 16.
    0
    2000 yılının başında babamın vefatından 2 ay sonra üvey annemden kız kardeşim olduğunu öğrendim babam gitmeden önce kendinden son bir hatıra bırakmıştı bize. Dedem o zamanlar çok kötü durumdaydı ve açıkçası maddi durumumuzda iyi değildi köyde kalan tarlaları ve babamın kaza yaptığı arabanın hurdasını da sattıktan sonra borçları kapatmıştı. o zamanlar ak parti yoktu ve ülkenin tamamı krizdeydi iyi hatırlıyorum dedemin üç aylık emekli bağ-kur maaşı 50 tl'di bununla bir ev geçindirip iki de çocuk okutuyodu babamın vefatından sonraki 3 sene çok zorlu geçmişti hepimiz için kıt kanaat geçiniyorduk. Kara lastik ayakkabılarımın yırtıldığı zaman dedemin telle tutturduğunu hiç unutmam ayakkabı alırken her zaman aklıma gelir bu 18 yaşıma kadar süren zaman zarfında hiç bir zaman yeni kıyafetimin olmadığı gelir aklıma şimdi alışveriş yaparken komşu çocuklarının eskileriyle idare etmiştik kardeşimde bende her zaman ve komşuların , devletin getirdiği erzaklarla idare etmiştik müslüman bir ülkede iyi insanların içinde yaşadığımız için çok şanslıydık açıkçası her ramazan erzak kolileri gelirdi içinde makarna, salça,margarin, kuru fasülye, mercimek, saralle çikolata toz şeker vs vs ve bazen bir kangal sucuk olurdu halam o zamanlar haftada bir kere çuvala doldurduğu ekmekleri bize getirirdi yaklaşık 5 km yolu sırtında çuvalla bize gelirdi ve eminim kendi çocuklarından çok sevmiştir bizi.
    ···
  17. 17.
    0
    @25 neyin capsını istiyorsun söyle atayım
    ···
  18. 18.
    0
    Tamam editleyip yuklüyorum
    ···
  19. 19.
    0
    @30 annemi bu yaşıma kadar görmedim aldığım habere göre evlenmiş ve iki tane kızı olmuş
    ···
  20. 20.
    0
    Kaçak brazzersci inanıp inanmamak sana kalmış ben burada hikayemin henüz başındayım ve başımdan geçen olaylardan sadece bir kısmı bu anneme sövmende sakınca görmüyorum çünkü bende sövüyorum 26 yaşında adamım senin yaşını bilmediğim içinde hangi üslupla cevap vereceğimi kestiremiyorum kısacası gibimde değilsin
    ···