0
o saatten sonra hiç bir şey söylememe kararı almıştım kafada. nitekim sadece kafada kalacaktı.
tarih: 24.12.2010
dedemin doğum gününe 3 gün kalmıştı uçak biletlerini almak için pc başına geçtim.
- arabayla gitsek?
- olur ben hızlı olsun diye uçak düşündüm.
- 3 gün motorla mı gezecez izmir'de bu soğukta?
- tamam öyle yapalım o zaman
- annem aradı.
- eeee?
- gidemezsin diyor.
- babandan aldık izni.
- benim içim rahat değil ama.
- bak neslihan!
- bana ilk defa böyle sesleniyorsun.
- çünkü kızdırıyorsun beni. ananla yaşasaydın o zaman.
ve yine başladı gözyaşı dökülmeye telefonu kaptım. hemen aradım kayınvalideyi;
- yetti be!
- ne oldu oğlum.
- bıktım şu kızın üzerinde baskı kurmanızdan madem baskı yapacaksınız neden benimle yaşamasına en başatan izin verdiniz?
- biz suçluyuz yani.
- şu an için evet. hüngür hüngür ağlıyor, her gün kavga etmekten bıktım usandım bi kere de siz nasıl isterseniz demesini bilmiyorsunuz. dedim ve kapattım. 2 dakika sonra neslihan'ın telefonu çaldı arayan babasıydı. bi süre sonra telefonu bana uzattı.
- oğlum, çok karışmaya başladılar farkındayım ama böyle bağrışlar yersiz anlamsız.
- bende çok istemiyorum bağarmak ama yapcak bişey yok.
- gidiyoruz bu akşam biz.
- tamam kimse karşı çıkmıyor zaten.
- çıkmıyorlar mı?
- çıkıyorlar mı?
- kavgamızın sebebi ne olabilir acaba?
anlamıştı ne demek istediğim tamam ben hallederim deyip kapadık telefonu.
yola çıkmak için hazırlanmak lazımdı.